Diyalog Gazetesi

‘Kıbrıs unutulmasın’

GÜNEY

Rum Yönetimi, Birleşmiş Milletler’e mektup göndererek adanın 1974’ten beri ‘işgal’ altında olduğunu savundu

Rum Yönetimi’nin, Birleşmiş Milletlere (BM) mektup göndermeyi Ukrayna’daki krizle denk getirdiği ve BM’ye bu mektupla “adanın kuzey bölümündeki devam eden işgali hatırlattığı” iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi “Kıbrıs BM’ye Diğer Bir İşgali Hatırlatıyor- BM’ye Hatırlatma- Kıbrıs’ın Mektubu Uluslararası Toplumun Hafızasını Diğer Bir İşgal Konusunda Tazelemeye Çalışıyor” başlıklarıyla geniş yer ayırdığı haberinde, insanlığın tümünün Ukrayna’ya ve ülkenin doğu sınırında olanlara dikkat kesildiği bir zamanda, Rum tarafında ise kaçınılmaz olarak “Kıbrıs’ın durumu ve adanın kuzey bölümünün 1974’ten bu yana devam eden işgaliyle ilgili ilişkilendirmeler yapıldığını” yazdı.
Rum kesiminin, Yunanistan ve bazı üçüncü taraflar açısından, Kıbrıs’ın durumunun Ukrayna’daki durumla eşit muamele görmemesinin bariz olduğunu öne süren gazete, Rum Yönetimi’nin günler öncesinde ve Ukrayna’daki krizin patlak vermesinden önce Birleşmiş Milletlere (BM) bir mektup gönderdiğini bildirdi.
Mektubun Yunan web sitesi “liberal.gr” tarafından ifşa edildiğini yazan ve haberinde mektubun İngilizce kupürünün fotoğrafına da yer veren gazete, mektubun uluslararası örgüte Doğu Akdeniz’de hakim olan durumu anımsattığını öne sürdü.
Mektubun “adanın deniz alanları ve egemenlik haklarına karşı çıkan Türk daimi temsilcisinin iddialarına yanıt teşkil ettiğini” öne süren gazete, Güney Kıbrıs’ın mektubunun ise BM’deki Rum Temsilci Andreas Hrisanthu’nun imzasının taşıdığını kaydetti.
Gazete, Hrisanthu’nun mektupta, “yalnızca Türkiye uluslararası meşruiyetin uydurma bir versiyonunu benimsemeye devam ederken, uluslararası toplumun, Kıbrıs’ta yalnızca tek bir devlet olduğundan kuşkusu yoktur. Kıbrıs, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1960 yılında bir devlet olarak ortaya çıkmasından bu yana, adadaki tek yasal hükümet tarafından temsil edilmektedir” iddialarında bulunduğuna yer verdi.
Rum tarafının bilindik iddialarına geniş yer verilen mektupta, Rum kesiminin “uluslararası hukuka uygun olarak kıta sahanlığındaki (ipso facto ve ab initio) egemenlik haklarını korumaya devam edeceği, öte yandan uluslararası hukukun küçümsenmesinin, her türlü etkili çok taraflı yaklaşım kavramına aykırı olduğu” iddialarına da yer verildi. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.