Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a gönderdiği 20 Ocak tarihli mektup Rum medyasında yayınlandı. Simerini Gazetesi, mektubu, “Derviş Eroğlu ortak açıklama yapılmasındaki başarısızlığın sorumluluğunu Rum tarafına yüklemekte ısrar ediyor. Mektubunda ‘iyi çocuk’ görünüyor, Başkan Anastasiadis’in şahsını ve Rum tarafını oyalamakla ve müzakerelerin başlaması konusunda siyasi irade göstermemekle suçluyor” yorumuyla paylaştı.
Mektubun fotokopisine de yer veren gazete, Eroğlu’nun 14 Aralık tarihli ortak açıklama metin taslağını yineleyerek, bu metnin bütün tarafların katılımıyla ve bütün unsurların görüşü alınarak hazırlandığını vurguladığına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı seçildiği zaman Ban Ki-Moon’a, çözüm zeminine ve müzakere ‘parametrelerine’ bağlılığını teyit ettiğini ve müzakerelere kaldığı yerden devam etmeye hazır olduğunu hatırlatan Eroğlu’nun, “aynı yapıcı yaklaşımı, Şubat 2013’te Kıbrıs Rum toplumu liderliğine seçildiğinde Kıbrıslı Rum muadilim Sayın Nikos Anastasiadis’ten de bekledim” ifadesini aktardı.
Gazete, Anastasiadis’in çeşitli bahanelerle müzakere görüşmelerinin yeniden başlamasına şartlar koşarak müzakere masasına gelmeyi reddettiğine vurgu yapan Eroğlu’nun Kıbrıslı Türklerin, 1963 yılında Kıbrıslı Rumların silah zoruyla gasp ettiği 1960 ortaklık devletinden dışlandığını, 50 yıldan fazla uluslararası sistemin dışında kalan bir halk olduğunu hatırlattığını belirtti.
Lillikas, garantilerden rahatsız
Bu arada, Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, “Kıbrıs müzakereleri daha başlamadan Anastasiadis hükümetinin Rum Ulusal Konseyi’nin ezeli tutumunu alaşağı ederek, Türklerin karşılıklar mantığına girdiği” görüşünü belirtti.
Lillikas, Anastasiadis hükümetinin Türk garantilerinin devamını ve Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını görüştüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:
“Başkan bu yeni tek taraflı tavizi, egemenlik ve vatandaşlık meselelerinde belirsizlikler içeren bir ortak açıklama, gerçekte Annan planına ferace (örtü) teşkil edecek bir ortak açıklama alabilmemiz için veriyor çünkü, Downer görüş birlikleri Annan planına götürüyor.”
ALEL: Türkiye’ye yönelin
Öte yandan, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin ilerlemesini isteyenlerin Kıbrıs sorununun çözümü için Türkiye’ye yönelmesi gerektiği iddiasında bulundu.
Kiprianu Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Ankara’da ortaya koyduğu, “Türkiye’nin üyelik başlıklarının açılmasıyla” ilgili tutumunu yorumlarken, Türkiye’nin önüne konulan kriterleri yerine getirmesi gerektiğini, bu kriterlerin belirli nedenlerle konulduğunu ve bunların henüz ortadan kalkmadığını” iddia etti. “Olgular değişmeden başlıklar açılamaz” iddiasında bulunan Kiprianu, “Bunu herkes anlamalı” dedi.
EDEK, Fransa’dan rahatsız
EDEK de, Türkiye’nin üyelik başlıklarının açılmasını istediği için Hollande’ı eleştirdi.
Hollande’ın açıklamasını “kabul edilemez” bulan ve kınanmasını isteyen EDEK, Ankara’nın sözde “Kıbrıs Cumhuriyetini tanımak, Ankara Protokolü’nü hayata geçirmek ve Kıbrıs sorununun çözümü yönünde işbirliği yapmak zorunda olduğunu” öne sürdü.