İnsan haklarının açık ihlaline AB sesiz kalamaz

 Kıbrıslı Türklerin, Türkiye veya üçüncü ülke vatandaşlarıyla evliliklerinden olan çocuklara “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığı verilmesinde ilk adımın atıldığı, Rum hükümetinin 14 vatandaşlık verilmesini onayladığı belirtilirken, yeni kriterler de açıklandı.
Yeni kriterler arasında “evliliğin işgalden bağımsız gerçekleşmesi, her iki ebeveynin de yurt dışında yaşıyor olmaları ve yurt dışında evlenmiş ve akabinde Kıbrıs’a (özgür veya işgal altındaki bölgeler) dönmüş olmalarının” yer aldığı aktarıldı.
Politis gazetesi; başka herhangi bir kritere değinmezken, durumun, Kıbrıslı bir Türk’ün KKTC’ye yerleşmiş bir Türkiye vatandaşıyla (yerleşik) yaptığı evliliklerde, Türk uyruklu ebeveyne “Kıbrıs vatandaşlığına” başvurma hakkı doğurması sebebiyle, karmaşık hale geldiğini belirtti.
Bu durum için de bir emniyet supabının olduğunu ifade eden gazete, bir Kıbrıslı Türk’le evlenen ve adaya sözde yasa dışı yollarla giren Türkiye veya üçüncü ülke vatandaşlarının “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığını alabilmeleri için ilk olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne daimi ikametgah başvurusu yapması, başvurunun onaylanmasının ardından da yedi yıl sürekli ve yasal şekilde Güney Kıbrıs’ta ikamet etmesi gerektiğini” vurguladı.

Erhürman tepki gösterdi

Irkçılık örneği teşkil eden kriterlere KKTC’den ilk tepkiyi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman gösterdi. Erhürman şöyle dedi:
“Bu haber gerçeği yansıtıyorsa gerçekten inanılır gibi değil! Sn. Hristodulidis'in yönetimi dalga geçmekten vazgeçsin. Bu "kriterler" insan haklarına taban tabana zıt! AB de BM de bu açık insan hakları ihlali konusunda daha fazla sessiz kalamaz, kalmamalı!..”