Diyalog Gazetesi

‘İlişkiler çok güçlü’

GÜNEY

Anastasiadis, İsrail ile doğal gaz konusundaki ilişkileri, savunma işbirliği ile derinleştirmek istediklerini söyledi

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, İsrail ile doğal gaz konusundaki ilişkileri, bölgedeki gelişmeler çerçevesinde savunma alanındaki işbirliği ile derinleştirmek istediklerini söyledi.
Anastasiadis, Filleftheros gazetesinin “Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerindeki yeniden yakınlaşma olduğu görülüyor. İsrail’in tavrında herhangi bir değişiklik işareti var mı?” şeklindeki sorusunu “Dış politikamızı veya siyasi iş birliklerimizi engelleme temeline dayandırmıyoruz. Çoğu zaman dostlarımızın, durumu daha iyi etkileyebilmeleri için Türkiye ile çok iyi ilişkileri olmasını arzu ediyoruz” dedi.
“Afrodit” olarak isimlendirilen 12’nci parsel özelinde İsrail ile arasındaki “diken” hatırlatılarak bunun düzelip düzelmediği sorulduğunda ise bu konunun halli için kurumsallaşmış bir prosedür bulunduğunu, birkaç hafta önce İsrail’e revize önerilerini gönderdiklerini anlatan Anastasiadis, 23 Haziran’da yapmayı planladığı ziyarette bu konuyu ikili düzeyde görüşme beklentisi içerisinde olduğunu söyledi.
Anastasiadis, İsrail ile ilişkilerin bütün alanlarda en üst seviyede olduğunu, gerek Suriye’de hâkim olan durum gerek Libya’daki durumun sonucu olarak bölgede şekillenen meydan okumaların göğüslenmesi için daha da derinleşme perspektifinin açık olduğunu söyledi.

Mükemmel işbirliği
“İki hükümetin hedefi, halen mükemmel seviyede bulunan enerji alanında değil diğer birçok ilgi alanındaki konuda da daha da derinleştirmektir” diyen Anastasiadis, şunları da ekledi:
“Bilindiği gibi İsrail ile mükemmel bir savunma iş birliğimiz var ve elbette ki benzer bir iş birliğiyle daha da güçlendirip güçlendiremeyeceğimizi görmek için diyaloğumuz olacak.”
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine cevap veriliyor görünmediğini hatırlatan gazete, Anastasiadis’e “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin enerji alanındaki stratejik açılımlarında Türk tepkisi dikkate alınıyor mu?” sorusunu yöneltti. Rum yönetimi Başkanı, Rum yönetiminin “egemenlik haklarını uluslararası hukuk, deniz hukuku ve diğer bölge ülkelerle yaptığı anlaşmalar temelinde kullandığını öne sürdü, “enerji konularındaki faaliyetlerimizi bunlar ve Kıbrıs halkının çıkarları belirliyor, gerilim hukuksuz faaliyetler veya Türkiye’nin muhtemel tepki veya davranışları değil” dedi.
Hükümetinin, ilk andan itibaren “egemenlik haklarını hukuki ve siyasi açıdan zırhlandırmak” için irade üstlendiğini, bölgede üçlü, dörtlü hatta çok taraflı ve Avrupa’nın enerji güvenliği için East Med gibi Avrupa programları aracılığıyla iş birlikleri kurmayı gerektiren çok boyutlu dış politika uyguladıklarını söyleyen, Anastasiadis özetle şöyle devam etti:
“Bunlar hiçbir üçüncü ülke aleyhine olmadan veya dışlamadan yapılıyor. Uluslararası hukuka ve uluslararası anlaşmalara saygısı olan, katılabilir. Aynı zamanda denizlerimizde çıkarı bulunan süper güçlerden büyük enerji şirketlerini Kıbrıs MEB’ine getirdik. Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerine tepki olmadığını söylemeniz haksız.
AB’den, özde Türkiye-AB üyelik ve diğer iş birliklerinin donması demek olan önlem kararları çıkarmayı başardık. Türkiye’nin Kıbrıs MEB’i içerisindeki yasadışı faaliyetlerine müdahil olan kişi ve şirketler aleyhine kısıtlama önlemlerini ve yaptırımları da başardık. AB’nin resmi duruş ve kararları dışında ABD ve Rusya’nın da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’imiz içerisindeki egemenlik haklarını tanıma pozisyonunda olmasını başardık ki bu her defasında Türkiye’ye cevap niteliğinde oldu.
Vurgulamak isterim ki biz Türkiye’yi deniz bölgelerinin belirlenmesi için diyalog ve Ankara’nın var olduğunu düşündüğü anlaşmazlıklar için birlikte Lahey Adalet Divanı’na gitme çağrısı yaptık.”

Sondaj faaliyetleri ertelendi
Anastasiadis yeni tip koronavirüs pandemisi sebebiyle birçok şirket araştırma ve sondaj çalışmalarını iptal ederken Rum yönetiminin sözde MEB’inde ruhsatlandırdığı ExxonMobil, Total, ENI, Quatar Petroleum şirketlerinin sadece ertelediklerini, iptal etmediklerini söyledi “Bu da Kıbrıs MEB’inin perspektiflerine güvenoyudur” ifadesini kullandı.
Yunanistan ile İtalya arasındaki anlaşmanın Türkiye-Libya mutabakatına cevap addedildiği hatırlatılarak Rum yönetiminin değerlendirmesinin ne olduğu sorulduğunda ise Anastasiadis, “Bu anlaşmanın zamanlaması çok önemli. Öz açısından içeriği de önemli, bölgedeki ülkelerin ezici çoğunluğunun uyguladığı ortay hat temelinde yapılmış olması da önemli” dedi. Rum yönetiminin de Mısır, İsrail ve Lübnan ile MEB sınırlandırma anlaşmalarını aynı metodu kullanarak yaptığını hatırlattı. Anastaisadis Türkiye’nin deniz bölgesi sınırlandırmalarını “tek yanlı ve keyfi yaptığını” öne sürerek Yunanistan-İtalya anlaşmasının önemli bir emsal de yarattığı” iddiasında bulundu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.