Kıbrıs sorununa ilişkin ortak açıklama taslağının yayımlanmasıyla birlikte yaşanan gelişmeler, Rum basınında geniş yer bulurken, bu konuda önceki gün Güney’de hükümet krizi yaşandı. DİKO’nun, ortak açıklama konusundaki fikir ayrılığını ortaya koyarak bunun kabul edilmesi durumunda Hükümet’ten ayrılabileceği sinyalini verdiğini yazan gazeteler, ortak açıklama taslağının içeriğine de yer verdi. Kıbrıs sorunu nedeniyle hükümet krizi yaşandığını belirten Fileleftheros Gazetesi,
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında gelecek haftalarda yapılacak ilk görüşmenin “coşkulu” yapılması için, bu gelişmeyi yücelten Amerikalıların ortak açıklama taslağı üzerinde anlaşmaya varıldığından bahsettiğini aktardı. Gazete, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ise dün akşam, ortak açıklama konusunda anlaşmaya varıldığı haberlerinin gerçeği yansıtmadığını açıkladığını kaydetti.
Amerikalıların, ortak açıklamanın kapandığını ve geriye,anlaşmanın ileriki günlerde açıklanmasının kaldığını addettiğini belirten gazete, ayrıca bu nedenden dolayı ortak açıklamanın içeriğine ilişkin herhangi bir değişikliğin olmasının mümkün olmadığı şeklinde yol gösterdiğini yazdı.
Bunun, taktiksel nedenlerden dolayı yapıldığını yazan gazete, Amerikan kanadının, “Türklerin, Amerikalıların hazırladığı öneriyi kabul ettiği ve bunu, bir haftadan beridir müdahil taraflara ilettiğinden” bahsettiğini savundu.
Amerikalıların, ortak açıklama konusunda anlaşmaya varıldığını açıklaması ve Eroğlu- Anastasiadis görüşmesinin gerçekleştirilmesini istediğini belirten gazete, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in, bu görüşmede yer alması ihtimalinin, görevinden ayrılacağına ilişkin bilgilerin yoğunlaşmasına bağlı olarak “sisli” olduğunu yazdı.
Gazete, gelen bilgilerin, Downer’in, “Anglo-Amerikanların” desteğine artık sahip olmadığını, bu durumunda, görevinde kalmasını zorlaştırdığı yönünde olduğunu yazdı.
Gazete ayrıca Amerikalıların, olanları takip etmeyi BM’ye bırakarak, Kıbrıs sorunun idare edilmesine ilişkin dizginleri ele aldığını da belirtti.
Yapıcı belirsizlik
Ortak açıklama taslağının, “yapıcı belirsizliklere” ilişkin düşündürücü unsur içermeye devam ettiğini yazan gazete, ortak açıklama taslağının yoğunlaştığı yönetim konularında, şimdiden Türk tarafına önemli avantajlar sunulduğunu belirtti.
Gazete Kıbrıs Rum tarafının oldukça ağırlık verdiği egemenlik konusunun, bilindik “yapıcı belirsizlik” kapsamında olduğunu yazdı.
BM tüzüğündeki ifadenin, BM üyesi devletler arasındaki egemen eşitlik ilişkilerine atıfta bulunduğunu özetle, bütününde egemenlikten değil, dış egemenlikten bir diğer deyişle bağımsızlıktan bahsettiğini yazan gazete, egemenliğin Kıbrıslı Türklerden ve Kıbrıslı Rumlardan kaynaklandığı ifadesinin, okun yaydan çıkması olduğunu belirtti.
Kendi haklarını tayin hakkı
Egemenliğin, sadece egemenliğin tek kaynağı olan halktan kaynaklandığını, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların, ayrı ayrı egemenlik kaynağı olması durumunda Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların halklar olarak tanınacağını, ayrı olarak kendi kaderini tayin etme ve ayrılma hakkına sahip olacağını yazan gazete, hukuki çevrelerin, söz konusu belgede (taslakta) partenojenez ve yeni devlete atıfta bulunan ifadelerin yer aldığı düşüncesinde olduğunu da kaydetti.
Politis gazetesi de, müdahil tarafların, şu anda, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, müzakerelerin yeniden başlaması için güçlü bir çerçeve ortaya koyan ve de ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konularından Sorumlu Müsteşarı Victoria Nuland’ın getirdiği görülen, ortak açıklamaya ilişkin son taslak konusundaki yanıtını beklediklerini savundu. Ortak açıklama taslağına atıfta bulunan gazete, bunun içerisinde, Kıbrıslı Türklerin yasal endişelerinin giderilmesi çabasının sarf edildiğini, bu nitelendirmenin ise Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis tarafından, Salı günü DİSİ Siyasi Bürosu’nda gerçekleştirdiği bilgilendirme sırasında, yapıldığını belirtti.
Gazet, ayrıca bunun, “bir tarafın, diğer tarafın hükmetme girişiminde bulunmamasının garanti altına alınmasıyla ilgili olduğunu” yazdı.
Rum hükümet kaynaklarına göre, Kıbrıslı Türklerin endişelerinin, ortak açıklama taslağındaki 3.paragraftaki “kurucu devletlerin, federal hükümetin müdahalelerinden uzakta tüm yetkilerini kesin ve mutlak şekilde yerine getirecek” ifadesiyle de giderildiğini savunan gazete 4.paragrafta yer alan başka bir ülke ile birleşme, herhangi bir bölünme, ayrılmaya ilişkin ifadeye, kurulu düzenin tek taraflı değişmesinin de yasaklandığı ifadesinin eklendiğini belirtti.
Toplumlararası dengeler eksik
Gazete 3.paragrafta, tartışma konusu olan “egemenlik” kelimesinin eksik olduğunu ve ilk baştaki “iki taraftan herhangi birinin diğer tarafın üzerinde otorite ve yetkiye sahip olmayacağı” ifadesine dönüldüğünü, ayrıca Kıbrıs Rum tarafının karşı öneride bulunduğu 1960 anlaşmalarının dengelerinin korunmasına ilişkin “toplumlararası dengeler” ifadesinin de eksik olduğuna dikkati çekti.
Ortak açıklama taslağının, üç “single” olarak bilinen tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası temsiliyeti garanti altına aldığının görüldüğünü yazan gazete, taslakta her devletteki iç vatandaşlığın tamamlayıcı olacağı ve herhangi bir şekilde Kıbrıs vatandaşlığının yerine geçmeyeceğinin de netleştirildiğini belirtti.
Önceki taslaktan farkı
Simerini gazetesi ise yeni ortak açıklama taslağının, Kıbrıs Rum tarafının 18 Aralık 2013’te sunduğu taslağın büyük bir bölümüyle tamamen aynı olduğunu, ancak yeni taslağın bir önceki taslaktan daha kötü olduğunu gösteren yeni kelimelerde beş farklılığın bulunduğunu yazdı.
Beş farklılığa yer veren gazete, eski taslaktaki “egemenliğin Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlardan birlikte (together) kaynaklandığı” ifadesinin, yeni taslakta “egemenliğin, eşit olarak (equally) Kıbrıslı Türklerden ve Kıbrıslı Rumlardan kaynaklandığı” şeklinde yer aldığını aktardı.
Bir önceki taslaktaki “federal anayasa, artık yetkilerin kullanılmasını kurucu devletlere (assign) bırakır” ifadesinde “assign” yerine “provide for” kullanıldığını, “Birleşik Kıbrıs Federasyonu’nun, iki kurucu devletten oluştuğu” ifadesi yerine “eşit statü”(of equal status) ifadesinin yer aldığını, “ başka bir ülke ile birleşme, herhangi bir bölünme, ayrılmanın men edildiği (is excluded)” yerine “is prohibited” kullanıldığını, kurucu devletlerden herhangi birinin egemenliğe sahip olma arzusunun mümkün olmadığı şeklindeki ifadenin, yeni taslakta tamamen çıkarıldığını yazdı.
Stilyanidis: Kamuoyu önünden tartışılmasını istemiyoruz
Rum Hükümet Sözcüsü Hristos Stilyanidis, önceki gün yaptığı açıklamada, ortak açıklama konusundaki ayrıntılara girmekten kaçınarak, çok hassas bir an olduğunu ve gelişmelerde sorunlar yaratabileceği düşüncesiyle bu durumun kamuoyu önünde tartışılmasını istemediklerini söyledi.
Anatsiadis, önceki gün, sırasıyla, DİSİ Başkanı Averof Neofitu, DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ile ayrı ayrı bir araya gelerek,
parti başkanlarını gelişmeler konusunda bilgilendirdi. DİKO eski Başkanı Marios Karoyan da Anastasiadis ile görüştü.
DİKO’nun hükümetten ayrılması için geri sayım başladı
DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Anastasiadis’e, ortak açıklama taslağının içeriğiyle hem fikir olmadıklarını, Anastasiadis’in bunu kabul etmesi halinde Hükümet’ten çekileceklerini ilettiklerini söyledi.
Papadopulos, Rum Başkanılık Sarayı’nda, Anastasiadis ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Anastasiadis’ten, DİKO’ya yönelik taahhütlerini ve planlanmış tezlerini muhafaza etmesini beklediklerini kaydetti.
DİKO eski Başkanı Marios Karoyan’ın Rum Başkanlığı’na çağrılması konusunda ise Papadopulos, “buna herhangi bir yorum yapmak istemediğini, bu soruya sadece Anastasiadis’in yanıt verebileceğini” belirtti.
Papadopulos, “Başkan, istediği kişiyle görüşme hakkına sahiptir, ancak bu görüşmenin içeriğinin ne ile ilgili olduğunu Anastasiadis’e sormanız mümkündür” dedi.
Partiler “ihtiyatlı”
DİSİ Basın Sözcüsü Prodromos Prodromu, “gerçekten gelişmeler zamanı” olduğunu belirterek, ayrıntılara girilmemesi gerektiğini, istenilen şeyin, metnin, doğru niyetlerle tarafları müzakere masasına getirmesi olduğunu söyledi.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, en azından kendisini bilgilendirmesinden, ortak açıklamaya çok yakın olunduğu öngörüsüne sahip olduğunu ifade etti.
Kiprianu, temel ilkelerde ısrarlı olarak üç “singles’”ın dahil olması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini söyledi.
KS EDEK ve Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ise, ortak açıklamanın Ulusal Konsey’in üzerinde anlaşmaya vardığı temel ilkelerle uyumlu olup olmadığını sordu.
Lillikas’tan Anastasiadis’e mektup
Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas da, Kıbrıs sorununa ilişkin olarak Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e geçtiğimiz Salı günü bir mektup gönderdi..
Lillikas mektubunda, Kıbrıs sorununa ilişkin önerilerde bulunarak, “Türk planlamalarının alaşağı edilmesi için taktik, strateji ve hedeflerin belirlenmesini istedi.
Lillikas, ayrıca “Türk uzlaşmazlığının” kırılması için tedbirlerin belirlenmesini de önerdi.