Mont Pelerin’de yapılan ikinci zirvenin sonuçsuz kalmasının ardından Rum siyasi partilerden DİSİ ile AKEL zorlukların, sürecin devamında bir engel olmaması gerektiğine işaret ederken, diğer partiler Rum Ulusal Konseyin toplanmasını ve yeni, tamamen farklı bir stratejinin çizilmesi talebinde bulundu.
Alithia gazetesine göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu, görüşmeler sürecinin canlı tutulması gerektiğini, çünkü sadece diyalog yoluyla vatanın yeniden birleşmesinin sağlanabileceğini belirtti.
Atmosferi dinamitleyen açıklamalar ve karşı açıklamalardan kaçınılması gerektiğine vurgu yapan Neofitu, soğukkanlı ve ağırbaşlı davranılması gerektiğin söyleyerek, masada önemli bir çalışmanın üretildiğini, birçok uzlaşı sağlandığını ve çıkmazdan kaçma yönünde çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Neofitu, anlaşmazlıklar arasında köprü kurulması için önümüzdeki günlerde sürecin devam etmesi gerektiğini belirterek, iki lidere, bir yolunu bulup yeniden görüşmelere geçmeleri çağrısında bulundu.
Kiprianu hala iyimser
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Mont Pelerin’de görüşmelerde yaşanan gerilemeden dolayı hiçbir şekilde umudun kaybedilmemesi gerektiğini ifade etti.
Sürecin zor olduğuna işaret eden Kiprianu, “kolay olsaydı, Kıbrıs sorunu yıllar önce çözülürdü” dedi.
Yüksek derecede zorlukta panzehirin, çabaların artırılması olduğu yönündeki düşüncesini dile getiren Kiprianu, engellerin aşılması amacıyla müzakerelerin mümkün olan en kısa sürede başlaması için çabanın daha fazla yoğunlaştırılması gerektiğini belirtti.
Kiprianu, AKEL’in çeşitli yönlerde, müzakerelerin yeniden başlamasını sağlayacak belirli inisiyatifler üstleneceğini de sözlerine ekledi.
Ulusal Konsey toplansın
DİKO Basın Sözcüsü Athos Andoniadis, Mont Pelerin’deki sonucu “umut kırıcı” olarak nitelendirdi.
Harita sunulmaması ve toprak kriterlerindeki uzlaşıları damgalayacak bir harita üzerinde anlaşmaya varılmamasının, Türk tarafının ve bilhassa Erdoğan’ın “ikiyüzlülüğünü” ortaya koyduğunu iddia etti.
Bu noktaya nasıl ulaşıldığı konusunda sorumlulukların olduğunu belirten Andoniadis, ancak şimdi sorumluluk yükleme zamanı olmadığını söyledi.
Andoniadis, Türk “uzlaşmazlığı ve kibrini” göğüsleyebilecek yeni bir stratejinin çizilmesi için Ulusal Konsey’in toplanmasını istedi.
Entegrasyon hedefi
EDEK Basın Sözcüsü Maria Panayotu, İsviçre’deki müzakerelerin sonucunun, Türkiye’nin nihai hedefinin adil ve sürdürülebilir bir çözüm değil, tüm Kıbrıs’ın kontrolü için önkoşullar yaratılması ve gelecekte Kıbrıs’ı ele geçirilip Türk topraklarına entegresi olduğunu bir kez daha teyit ettiğini savundu.
Panayotu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bazı tez ve taleplerde kararlı kalmasına ilişkin memnuniyetini dile getirirken, Mont Pelerin’in, taktik değişikliği gerekliliğini ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Vatandaşlar İttifakı Milletvekili Pavlos Milonas, Mont Pelerin’in sonuçlarının, tek taraflı tavizler politikasıyla Türk “uzlaşmazlığını” giderek daha uç hale getirdiğini kanıtladığını iddia etti.
Partinin, Türkiye’nin, sonraki arzularının hayata geçmesine yenilik önkoşulların oluşması hedefiyle olguları çıkamaz ilanına sürüklemek için son aşamaya ilerlenmesini arzuladığı yönündeki ilk değerlendirmesinde ısrar ettiğini öne süren Milonas, “Türk planlamalarını alaşağı edecek ve işgalin devamının Türkiye için faydasız olmasını sağlayacak gerçek talepkar bir stratejinin benimsenmesini” istedi.
Politika başarısız
Dayanışma Hareketi Basın Sözcüsü Yannis Selinopulos, bugüne kadar izlenen politikanın acınası bir şekilde başarısızlığa uğradığı belirterek, stratejinin değiştirilmesi ve Ulusal Konsey’in toplanması gerektiğini belirtti.
Çevreciler Hareketi-Vatandaşlar İşbirliği Mont Pelerin’in her iki aşamasında da önemli tavizler verildiğini savundu.
Güney Lefkoşa ve Atina’nın tavizler taktiği ve uzlaşıcı tutumunun çıkmaza ulaştığını iddia eden Çevreciler, birlik gerekliğinden şu an için hatalarla ilgili eleştiride bulunmayacağını belirtti.
Çevreciler Ulusal Konsey’in toplanmasını da istedi.
Federasyon hatalı
ELAM ise görüşmelerin ya çıkmaza gireceği, ya da Kıbrıs Helenizm’i için çok acı bir uzlaşıya gideceği yönündeki öngörülerinin teyit edildiğini savundu.
Hükümeti, iki toplumlu anlaşmazlık mantığından kurtulmaya ve federasyon çözümü çerçevesinin hatalı olduğunu almamaya çağıran ELAM, yeni bir stratejinin çizilmesini istedi.