Alithia gazetesi; Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in New York’ta basın açıklaması yaptığını ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bugün gerçekleştirecekleri görüşmenin önemine dikkat çektiğini yazdı.
Gazete, “Kıbrıs Sorunu İçin Erdoğan-Guterres Görüşmesi Belirleyici Olacak” başlığı altında verdiği haberinde, Hristodulidis’in Kıbrıs sorunun çözüm müzakerelerinin yeniden başlaması konusunda Erdoğan-Guterres görüşmesinin belirleyici olacağı iddiasında bulunduğunu yazdı.
Guterres’le 22 Eylül'de kendisinin yapacağı görüşmeye ilişkin olarak ise Hristodulidis, bugüne kadar kamuoyuna açıkladığı ve Guterres’e gönderdiği mektuplarda da yer alan, özel bir danışman ataması gerektiği konusunu gündeme getireceğini vurguladı.
Hristodulidis, gerek kendisi gerekse Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un New York’taki temaslarının ana konusunun Kıbrıs sorunu olduğunu ve bu temasların BM Genel Sekreteri’nin bir özel danışman atamasının yolunu açmasını umut ettiğini belirterek temaslarında diğer iki ana başlığın ise enerji ve Güney Kıbrıs’a kaliteli yatırım çekilmesi olduğunu ifade etti.
Hristodulidis, enerji konulu temasları çerçevesinde Exxon ve Chevron şirketleri başkanlarıyla görüşeceğini de vurguladı.
Kıbrıslı Türklere yönelik önlemler
Hristodulidis açıklamasının devamında, Kıbrıslı Türklere yönelik önlemlerin bu hafta içerisinde açıklanma ihtimali olduğunu da belirterek “günlük hayata ilişkin bazı güven yaratıcı önlemlerin de olduğu” bilgisi paylaştı.
Fileleftheros ise konuya ilişkin haberini, “Erdoğan’ın Tepkisini Beklerken – Lefkoşa Erdoğan-Guterres Görüşmesini Bekliyor” başlıkları altında verirken Rum hükümetinin Kıbrıs sorunundaki gelişmeler konusunda Erdoğan’ın Guterres’le görüşmesine bel bağladığını yazdı.
Hristodulidis’in basın açıklamasına geniş yer veren gazete, Hristodulidis’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katılacağı üçlü görüşme olasılığı konusunda da açıklamada bulunduğunu aktardı.
Bu yöndeki bir soruya karşılık Hristodulidis, üçlü zirve konusunda herhangi bir zaman çerçevesinin bulunmadığını, kendilerinin bu konudaki arzularının bilindiğini ve Genel Kurul'un resmi haftasının sonuna doğru olma ihtimalinin bulunduğunu söyledi.