Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, diyalogdan başka bir yolun bulunmadığını, bu nedenle müzakerelerin yeniden başlaması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Kasulidis, sözde Maraş Belediyesi’nin düzenlediği anma etkinliğine katılarak Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis adına bir konuşma yaptı.
Kasulidis, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlaması önkoşullarının yaratılması, hareketliliğin sağlanması için çalışmaktan yorulmayacaklarını söyledi.
Tek seçeneğin, BM parametreleri temelinde Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu söyleyen Kasulidis, Kıbrıslı Türklerin kendisinin beklentilerine yanıt vermesi için Kıbrıs Türk liderliğine de çağrıda bulundu.
Kasulidis, bu yıl, Maraş’tan uzakta kalınan 48’inci yılın tamamlandığını belirterek 48 yıllık acı ve göçmenlikten söz etti.
Sözler vermek için etkinlikte bulunmadığını söyleyen Kasulidis, eleştiride bulunma ve seçim öncesindeki tezleri ileriye götürme niyetinde olmadığını, Maraş’ın siyasi çekişmeden uzak tutulması, ortak ve kolektif ulusal hedefin özünü teşkil etmesi gerektiğini ifade etti.
Maraş’ın kurtarılması için sarf edilen çabalardan ve ısrardan da söz eden Kasulidis, çözüm için hiçbir zaman çalışmaktan yorulmayacaklarını söyledi.
Siyasi eşitliğe dayalı iki kesimli iki toplumlu federasyon çerçevesi temelinde Kıbrıs sorununa yaşayabilir çözüm bulunması çabalarına bağlı olduklarını söyleyen Kasulidis, çözümün, ülkeyi ve halkı birleştirmesi, “işgali ve oldubittileri” sonlandırması gerektiğini de ifade etti.
Türkiye’nin Maraş’taki faaliyetlerinden de söz eden Kasulidis, bunun; toprak konusunda yeni oldubittiler yaratılması politikasını teşkil ettiğini savundu.
Kasulidis bu faaliyetlerin ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nin 789 ve 550 sayılı kararlarına da ters olduğunu belirtti.
Güven Yaratıcı Önlemler BM Barış Gücü’nün görev süresini uzatan kararın onaylanmasından dolayı duyulan memnuniyeti de dile getiren Kasulidis, bu kararın; geçmiş kararlardaki gibi Kıbrıs’a ilişkin kararları yinelediğini, federasyon temelinde çözüm çağrısı yaptığını, Maraş bölgesinde yapılan faaliyetleri kınadığını söyledi.
Konuşmasında, Güven Yaratıcı Önlemlerden söz eden Kasulidis, bunları; uygulanması her iki toplumun yararına ve “cömert ve cesur” olarak nitelendirdi.
Kasulidis, Güven Yaratıcı Önlemlerin içeriğinden de bahsederek önlemler paketinin, iki devlete dayalı çözümde ısrar eden Kıbrıs Türk tarafınca reddedildiğini belirtti.
Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlaması önkoşulu olarak Kıbrıs Türk tarafının eşit egemenliğin tanınmasında ısrarcı olduğunu belirten Kasulidis, bunların bölücü nitelikli ve yeniden birleşme hedefine ters olması nedeniyle kabul edilemez olduğunu söyledi.