Amerika Birleşik Devletleri’ndeki temaslarını sürdüren ve Başkan Yardımcısı Mike Pence ile de görüşen Rum lideri Anastasiadis, garantilerin ve Türk askerinin çekilmesini görüşmek için Cenevre’de konferans toplanmasının önemine dikkat çekti.
Anastasiadis “Türkiye’nin Güvenlik, Garantiler ve Türk ordusunun ayrılmasını görüşmek için AB’nin de huzurunda ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ile masaya oturmasının devasa önemi var”dedi.
Fileleftheros gazetesinin haberine göre, Anastasiadis,“Kıbrıs Mücadelesi Dünya Koordinasyon Komitesi”nin (PSEKA) verdiği yemeğe katılarak, burada bir konuşma yaptı. Anastasiadis, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına ilişkin sarf ettiği çabalara ayrıntılı bir şekilde anlattı ve sağlanan ilerlemeye karşın anlaşmazlıkların devam ettiğini ifade etti.
Konuşmasında Kıbrıs sorunundaki icraatlarını eleştirenlere yanıt vererek, yaptıklarının taviz değil, “vatanı özgürleştirme” çabası olduğunu söyleyen Anastasiadis, ayrıca Türk tarafına ve Kıbrıs sorununa müdahil olanlara, müzakereler masasında tehditlerin yerinin olmadığı mesajı verdi.
Müzakereler masasında dayanaksız taleplerin ve tehditlerin yerinin olmadığını ifade eden Anastasiadis, Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs’ın bağımsız bir dış politika, işlevsel ve yaşayabilir bir yönetim sistemiyle AB’ye üye kimliğinin tehlikeye giremeyeceğini savundu.
Mayıs 2015’ten bu yana Kıbrıs sorununa çözüm bulunması için gösterdiği çabaları ayrıntısıyla anlatan Anastasiadis, sağlanan ilerlemeye rağmen anlaşmazlıkların bulunduğunu belirtti.
AB ilk defa müzakerelerde
İlk kez ortaya konan konular olduğunu belirten Anastasiadis, müzakereler tarihinde ilk kez AB’nin sürece etkin müdahil olduğunu ve yeninden birleşmiş Kıbrıs’ın tüm egemenliğinde istisnasız tüm Kıbrıslıların temel özgürlükler ve insan haklarının net bir şekilde güvence altına alındığını söyledi.
Anastasiadis, Cenevre konferansının sonucundan bağımsız olarak, Türkiye’nin Güvenlik ve Garantiler başlığını ve Türk ordusunun ayrılmasını görüşmek için AB’nin de huzurunda “Kıbrıs Cumhuriyeti”yle masaya oturmasının devasa önemi olduğunu savundu.
Anastasiadis, bir çözümün ekonomik sürdürülebilirliğinin güvence atına alınması için ilk kez Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi uluslararası ekonomi örgütlerinin müdahilliğinin olduğunu belirtti.
Müzakerelerde yeterli ilerleme sağlanmadığı için görüşmelerdeki çıkmazın ortadan kalkması için bir öneri sunduğunu söyleyen Anastasiadis, önerisin hedefinin anlaşmazlıklar arasında köprü kurulması olduğunu savundu.
Pence ile görüşme
Anastasiadis, ABD temasları çerçevesinde Beyaz Saray’da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile de görüştü.
Alithia gazetesi haberi, “Başkan Yardımcısı Mike Pence Her Türlü Müdahaleye Hazır… ABD’nin Kıbrıs Sorununun Çözümüne Destek” başlıklarıyla verdi.
Gazete yaklaşık bir saat süren görüşmede Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ve Güney Kıbrıs’ın ABD Büyükelçisi Leonidas Pandelidis’in de hazır bulunduğunu aktardı.
Habere göre, Anastasiadis, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Pence ile görüşmelerinin dostane sıcak bir ortamda gerçekleştiğini ve oldukça yaratıcı olduğunu belirtti.
Görüşmede ikili ilişkiler ve bunların daha çok geliştirilmesi yollarını ele aldıklarını belirten Anastasiadis, ayrıca Kıbrıs’ın etrafındaki bölgeyle ilgili konuları görüştüklerini söyledi.
Anastasiadis, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki egemenlik haklarını kimsenin kuşkuya düşüremeyeceğinin, ABD’nin bir ilke tezi olduğunu memnuniyetle dile getirmek istediğini belirtti.
Doğal olarak görüşmenin büyük bir kısmında Kıbrıs sorununun çözümü çabasında karşı karşıya kalınan sorunların ele alındığını belirten Anastasiadis, Pence’in, BM Genel Sekreteriyle görüşülenler ve karşılaşılan zorluklar konusunda bilgi sahibi olduğunu söyledi. Anastasiadis, sorunları ve Kıbrıs sorununun çözümünden yararlanacakların müdahalesinin gerekliliğini derinlemesine anlattığını belirterek, Pence’in Kıbrıs ile ilgili açıklamalarından memnun kaldığını kaydetti.
Anastasiadis, bir diğer önemli unsurun da, gerek diyalog, gerekse genel olarak “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin uyguladığı politikalar sırasında, oluşacak ihtiyaçta her türlü müdahaleye yanıt verme istekliliği olduğunu ifade etti.