Rum Başkanlık Diplomatik Büro Şefi Nikos Hristodulidis, ABD’nin, Türkiye’nin Kıbrıs sorunun çözümü konusunda tavrını değiştirebileceiğini iddia etti.
Haravgi Gazetesi’ne açıklama yapan Rum Başkanlık Diplomatik Büro Şefi Nikos Hristodulidis, genel olarak Kıbrıs sorununa ve ABD’nin Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik ilgisine değindi.
Hristodulidis, ABD’nin, Kıbrıs sorununun çözümünün gerçek perspektiflerin yaratılmasına olanak sağlayacak cesur adımları üstlenmesi konusunda Türkiye’yi etkilemeyeceği konusunda şüphe bulunmadığını savundu. Hristodulidis bir soru üzerine, ABD Devlet Başkanı Barack Obama’nın, 11 Şubat’ta ortak açıklama konusunda anlaşmaya varılmasının ardından yaptığı açıklamada Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in önerdiği güven yaratıcı önlemlere, Maraş’a, Güney Kıbrıs’ın, sözde “Münhasır Ekonomik Bölge” içerisindeki egemenlik haklarına saygı duyulması gerekliliğine değindiğini anımsattı.
Kerry ilgili
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, şahsi düzeyde Kıbrıs sorununa çözüm çabalarına müdahil olup olmayacağı ve ABD’nin nihayetinde Kıbrıs sorununa ilişkin olarak özel temsilci atayıp atamayacağı sorusu üzerine Hristodulidis, ABD’nin temsilci atayıp atamayacağını veya Kerry’nin şahsi düzeyde müdahil olup olmayacağını bilmediklerini söyledi. Hristodulidis, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Orta Doğu’daki gelişmelere özellikle ilgi gösterdiğinin de bilindiğini söyledi.
ABD’nin, güven yaratıcı önlemler ve özellikle Maraş konusunda ne zaman ve nasıl inisiyatif ortaya koymasının beklendiği şeklindeki soruya karşılık Hristodulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Maraş ve Güven Yaratıcı Önlemler paketinin, aşamalı olarak hayata geçirileceğine inandığını belirtti.
“Maraş’la ilgili hazırlık yapılmalı”
Hristodulidis, Maraş’a atıfta bulunarak, müzakereler ürecine yardımcı olması için en kısa zamanda inisiyatif geliştirilmesi gerektiğini, örneğin Maraş konusunda, kapalı bölgenin yeninden yeniden inşa edilmesine ilişkin bir incelemenin yapılması hazırlığının başlatılabileceğini ifade etti.
Hristodulidis, “Böyle bir incelemenin ortaklaşa olarak, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar tarafından hazırlanması durumunda, ortaya çıkacak kazancı düşünün” ifadesini kullandı.
Kıbrıs sorununun çözüm sürecine yönelik destekleyici nitelik taşıyacak olan gelişmelerin en kısa zamanda olmasının da çok önemli olduğunu ifade eden Hristodulidis, aynı zamanda Türkiye’nin de Kıbrıs sorununun çözümünü gerçekten istediğini ortaya koyması gerektiği görüşünü ileri sürdü.
Hristodulidis, Türkiye’nin Maraş konusunda Kıbrıslı Rumların güvenini kazanmasının da mümkün olduğunu, Ankara için bunun çok iyi bir fırsat olacağını savundu.
Hristodulidis, kapalı bölge Maraş’ın, bu konuda uzlaşmaya varılsa bile, Kıbrıslı Rumların zaferi olarak addedilmemesi gerektiğinin, tüm Kıbrıs halkının, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların bütünün yararına olarak düşünülmesi gerektiğini söyledi.