Diyalog Gazetesi

Ciddi uyarı

GÜNEY

Rum Dışişleri eski Bakanı Kasulidis “Ben olsaydın müzakere masasına dönmek için şart koymazdım” dedi

Eski Rum Dışişleri bakanlarından Yoannis Kasulidis, Maraş’ın yerleşime açılmasını ancak müzakerelerle engelleyebileceklerini belirterek “Ben olsam müzakere masasına dönmek için ön şart koşmazdım” dedi.

Kasulidis haftalık Kathimerini’ye verdiği söyleşide, “Türkiye müzakere masasına gelecek ve eskisinden çok daha katı tezleri olacak. Ancak Guterres’in 6 maddesinin alakart olarak değil tamamının kabulünde ısrar edersek o zaman eksen memnun edici olacak” ifadelerini kullandı.
Alakart derken siyasi eşitliği mi kast ettiği sorulduğunda “Örneğin, birini alıyoruz diğerini almıyoruz demeyelim. Siyasi eşitliği herkes istediği gibi yorumluyor” diyen Kasulidis “iki bölgeli iki toplumlu federasyon güvenceye alınır mı?” sorusuna karşılık da “Müzakere zemininin Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olacağını güvenceye alabiliriz” dedi, şöyle devam etti:
“Ana ekseni Guterres’in 6 maddesi olmak üzere Crans Montana’ya kadar uzlaşılanların kabul görmesini umuyorum. Şubat 2014 Ortak Açıklaması statü meselesini çözüyor. Hepimiz oradaki imzamızı korursak kısmen de ilerleyebiliriz”

Maraş’ın açılması tahrik edici
Yoannis Kasulidis kapalı Maraş’ın sahil yolunun halkın ziyaretine açılmasını “tahrik edici” diye niteledi; “ancak Türkiye’nin tuzağına düşüp müzakereleri reddetmemeliyiz” diyerek, özetle şunları söyledi:
“Türkiye müzakerelere gelmeme konusunda bizi suçlayacak. Dahası, kimi cezalandırıyoruz? Ulusal Konsey kararı çok netti. Türkiye Maraş’ı yerleşime açmak için bir plan yaptı. Müzakereler olmadan askıda olma hali devam ederse, bu planı uygulayacak. Yerleşime açmayı bypass etmenin en etkin yolu Kıbrıs müzakerelerinin başlaması ve Guterres’in 6 maddesine bağlılıktır.”
Kıbrıs sorununun Maraşlaştırılması diye “saçma bir teori” bulunduğuna işaret eden Kasulidis, “Kapalı Maraş’ın özel bir niteliği var. Yasal sakinlerine ait evlerde kimse ikamet etmiyor ve onlara her an mallarını geri alma hakkı verilebilir” dedi, özetle şöyle devam etti:
“Diyelim, sakinleri biziz ve BM kararlarına göre çitle çevrili kentimize geri dönme hakkı istiyoruz. Maraş, Belediye Meclisi aracılığıyla uluslararası hassasiyeti birkaç yıl önceki düzeye getirmelidir. Belediye Meclisi Avrupa Parlamentosu’na, Amerikan Kongresi’ne, uluslararası yerel yönetim örgütlerine vb koşmalıdır.”

AB liderler zirvesi
AB Zirve sonuçları sorulduğunda “sonuçlar beni rahatlattı ve memnun etti. Alınan karar, BM Genel Sekreteri’nin açıklaması ve uluslararası toplumun desteği ile kombine olarak Kıbrıs müzakerelerine bir kanal yarattı. Bizimle ilgili kararları Beyaz Rusya ile ilgili kararlardan ayırmış olmamız beni rahatlattı” diyen Kasulidis, Rum tarafının zirvede, Beyaz Ruya’ya yaptırımlarla bağdaştırılmasında ısrarcı olduğu Türkiye’ye yaptırımların sadece birkaç isim ve kurumu kapsadığını “Türkiye’nin kulağını bile terletmeyeceğini” söyledi. Kasulidis, “Almanya’nın yaptığı gibi Oruç Reis’in çekilmesi, çatışma çıkmaması için her iki donanmanın da gitmesi arabuluculuk yaparken yaptırımları da ortaya koymazsınız” dedi.
Yoannis Kasulidis, Rum yönetiminin Türkiye’ye yaptırımları dış politikasının en büyük meselesi haline getirmesinin iyi olmadığına dikkat çekerek “Kıbrıs’ın vetosunun Beyaz Rusya’ya karşı olduğunu düşünmüyorum. Ancak orada, Rusya ile birçok sorunu olan bazı üye ülkelerin bizi, her zaman Rus tezlerine sempatiyle yaklaştığımızdan, Rusya’ya karşı olumsuz tezlere o kadar da niyetli olmadığımızdan kuşkulanabileceklerini dikkatten kaçırmamalıyız. Sonra koş, gazeteleri veya Almanya’daki Hristiyan Demokratlar’ı toparlamaya çalış…” diye konuştu. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.