Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Brüksel’deki Türkiye-AB zirvesinin sonuçlarından son derece memnun olduğunu belirtirken, 27 ülkenin desteğini alarak bir İLK’i başardıklarını söyledi.
Hristoduludis, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:
“Çünkü Kıbrıs hem Türkiye’nin, Kıbrıs kökenli müzakere başlıklarının açılması çabalarının önüne geçmeyi hem de 27 Avrupalı ortağını ilk kez ‘suyuna getirmeyi’ ve hep birlikte Ankara’ya, AB’ye girmeyi ancak Kıbrıs sorununun çözümüyle hayal edebileceği mesajını verdirmeyi başardı.”
Alithia, Hristodulidis’le zirvenin sona ermesinin hemen ardından yaptığı röportajı manşetten; “Nikos Hristodulidis’in Alithia’ya Özel Röportajı… Türkiye Şimdi Biliyor… En Büyük Kazancımız 28’lerin de Ankara’ya, Avrupa Sürecinin Kıbrıs Sorununun Çözümüne Tamamen Bağlı Olduğu Net Mesajıdır” başlık ve spotlarıyla verdi.
Türkiye’nin ve diğer bazı ülkelerin, mültecilerle ilgili anlaşmayı ısrarla Türkiye’nin üyelik sürecine bağlama ve hatta bağımlı kılma çabalarına, insani krizin çözümünün hiçbir şekilde Türkiye’nin üyelik sürecine bağlanamayacağını söyleyerek karşı çıktıklarını anlatan Hristodulidis “Bazılarının hedeflediği gibi, anlaşmaya varılıp varılmamasının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin omzuna yüklenmesinin bir anlamı yoktu” dedi.
Egemenlik yeniden tesis edildi
Hristodulidis “Kısa süre önce memorandumdan çıkmamızın ardından, çok zor bir zirvede hedeflerimize ulaşmamız, milli egemenliğimizin ve uluslararası itibarımızın yeniden tesisi edilmesi sonucunu getirdi” ifadesini kullandı.
Avrupalı liderlerin, Kıbrıs sorununun çözümün birçok dikenli meselenin aşılması yolunu açacağını anladığına ve Avrupa Konseyi Başkanı’nın devlet başkanlarına gönderdiği zirve davetinde ilk kez Kıbrıs sorununa atıf yaptığına dikkat çeken Hristodulidis “Zirve sonuçlarından sonra, üyelik sürecinde ilerleme kaydetme stratejik hedefini Kıbrıs sorunu yüzünden de başaramayacağı artık Türkiye açısından de nettir. Bu mesajı Kıbrıs’la birlikte 27 ülke de almıştır” dedi.
Hristodulidis’e, “Kıbrıs Türk medyasına yansıyan, Türk müzakere başlıklarındaki Rum vetosunun kaldırılmasına karşılık Türk limanlarının Rum gemilerine açılması için formül aranmakta olduğuna ve ilk açılacak limanın da İskenderun limanı olacağı” iddiası da soruldu.
Ek Protokol yükümlülük
“Size söyleyebileceğim ve Avrupa Konseyi zirvesiyle doğrudan alakalı tek şey, Ek Protokolü istisnasız ve tam uygulamanın Türkiye’nin yükümlülüğü olduğudur” diyen Hristodulidis özetle şunları ekledi:
“Bu çerçevede Türkiye Kıbrıs bayraklı gemilerin Türk limanlarına yanaşmasına veya örneğin Kıbrıs havayolu şirketlerinin Türkiye’de ilgili faaliyetlerde bulunmalarına kayıtsız şartsız izin vermek zorundadır. Türkiye’nin belirli yükümlülüklerini yerine getirmemesi, dondurulmuş müzakere başlıklarının açılmaması sonucunu doğurdu, Türkiye de bu yüzden mülteciler konusunda ki rolünü üyelik sürecinde karşılık almak için kullanmaya çalıştı.
Sorunuz vesilesiyle şunu söylememe izin verin: Müzakere Çerçevesi’nde kaydedilenleri istisnasız ve tam yerine getirmesi şartıyla Türkiye’nin AB’ye girmesini belki en çok isteyen Kıbrıs Cumhuriyeti’dir.
Coğrafyayı değiştiremeyiz. Türkiye her zaman Kıbrıs devletinin bir komşusu olacak. Bu çerçevede Avrupa ilke ve değerlerine saygılı ve hukuk devleti (kurallarına tabi) bir komşumuz olması için hazırlanıyoruz. Ancak bu arzumuz hiçbir şekilde, yükümlülüklerini yerine getirme konusunda Türkiye’ye indirim sağlayacağımız anlamına gelmemelidir. Böyle bir taktik tam aksi sonucu doğurur.”