Fileleftheros gazetesi, Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs zirvesindeki görüşmelere ait gizli tutanakları yayınlamaya devam ediyor. Gazete dün de Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Crans Montana’da gerçekleştirdikleri ikinci görüşmeye ait olduğunu öne sürdüğü gizli tutanakları yayımladı.
Gazete, konuyla ilgili haberini “Asker Gitmiyor’ – BM Tutanaklarına Göre Çavuşoğlu Kıbrıslı Türkleri, Suriye’yi ve Terörü Bahane Gösterdi – Kıbrıs’ta Askere İhtiyaç Var” başlıkları altında verdi.
Gazete, görüşme tutanaklarına göre, Genel Sekreterin Çavuşoğlu’yla, “ Güvenlik ve garantiler konusunda çok olumlu bir gelişmenin olabilmesinin, diğer dört başlıkta gerçekleşecek özlü tavizlerle mümkün olacağı konusunda Kıbrıslı Rumları nasıl ikna edebileceklerini görüşmek istediğini” öne sürdü.
Tutanaklarda, Guterres ile Çavuşoğlu arasındaki görüşmede, Guterres’in Çavuşoğlu’ndan, Türkiye’nin adadaki askeri varlığını sürdürme konusundaki görüşünü ısrarla öğrenmeye çalıştığı Çavuşoğlu’nun ise “değişen şartlara” atıfta bulunarak bunu reddettiği iddia edildi.
Guterres’in; “Türkiye’nin, İttifak Anlaşmasının öngördüğü, 650 Türk askerinin adada kalmasını kabul edip etmediğini” Çavuşoğlu’na sorduğu, Çavuşoğlu’nun ise, Türkiye’nin “2004 Annan Planı’nda bunu kabul etmesine karşın zamanın artık değiştiği” yanıtını vererek “Kıbrıs dışındaki koşullar (Suriye, terörizm) göz önüne alındığında Türk askerinin sayısının, özellikle bir Türk üssü olacağı düşünüldüğünde, çok daha fazla olması gerektiğini” vurguladığı iddia edildi.
Gazete, söz konusu tutanaklara göre Çavuşoğlu’nun, Kıbrıs’ın askersizleştirilmesinin Türkiye ve Kıbrıslı Türkler tarafından kabul görmeyeceğini vurguladığını, garantörlük ve müdahale hakkı konusunda ise “çözümün başarıyla uygulanması ve uygun bir mekanizma olması durumunda Türkiye’nin daha esnek olabileceğini” söylediğini savundu.
Guterres’in, adadaki Türk askeri varlığının uzun bir süre sonra yeniden gözden geçirilmesi konusunda ne düşündüğünü sorması üzerine ise Çavuşoğlu, “bu soruya yanıt verme durumunda olmadığı ancak Kıbrıslı Türklerin, güvende hissetmeyecekleri için hiçbir zaman böyle bir şeyi kabul etmeyeceklerini söyleyebileceği” yanıtını verdi.