Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Londra ziyaretinin, Güney Kıbrıs-İngiltere ilişkilerinde iki önemli adım atılmasını sağladığı ve İngiltere’nin ilk kez açıkça Kıbrıs Rum tarafının yanında olduğu ileri sürüldü. Kathimerini Gazetesi , Londra’da dengelerin değiştini, Kıbrıs Rum tarafının İngiltere’yi ilk kez açıkça yanında bulduğunu belirterek, sözünü ettiği iki adımın; üsler bölgesi içerisindeki 190 kilometrekarelik alanın inkişafına uygulanan ambargonun kaldırılması, ikinci adımın da İngiltere’nin Kıbrıs sorununda tek egemenlik tek uluslararası temsiliyet ve tek vatandaşlığı içerecek net bir çözüm zemini talebinde Anastasiadis’e destek vermesi olduğunu yazdı.
İngiltere’nin son 15 yıldır ilk kez böyle bir harekette bulunduğuna dikkati çeken gazete Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamaları, tarafların hiçbirini kışkırtmamak için ‘yapıcı belirsizlik’ çerçevesinde olan bu ülkenin artık, müzakerelerin zemininin netleştirilmesi konusunda Rum tarafının tezlerine tam uyum içerisinde olduğunu savundu
Kıbrıs sorunu açısından siyasi düzeyde Londra’nın yaptığı dönüşün belirgin olduğuna işaret eden gazete, özetle şu yorumu yaptı:
Tavrı bizden yana
“Kıbrıs Rum ve Türk tarafları arasındaki zemin ve çözümle, daha doğrusu Ankara ve Kıbrıs tarafının itiraz ettiği tek egemenlik tek vatandaşlık ve tek uluslar arası temsiliyetin güvence altına alınıp alınmayacağıyla ilgili anlaşmazlıkta Londra açıkça Kıbrıs Rum tarafı lehinde tavır takındı.
Müzakerelerin başlaması prosedüründeki çıkmazın tam da iki tarafın bu anlaşmazlığından kaynaklandığı ve Londra’nın müdahale ederek taraflardan biri (Kıbrıs Rum tarafı) lehine tavır ortaya koyduğu düşünüldüğünde İngiltere’nin bu görüşünün ne kadar önemli, Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorununda aldığı desteğin ne kadar büyük olduğu anlaşılır. Aslında, Ankara ile Kıbrıs Türk tarafı ilk kez Büyük Britanya tarafından ortada bırakıldı ve artık köşeye sıkıştı denmesi abartı olmaz.”
Gazete İngiliz politikasındaki bu değişimde en büyük katkının İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd’e ait olduğuna vurgu yaptı.
Kötü şeytan idi
Alithia Gazetesi de “Kötü şeytanlıktan, Stratejik Ortağa” başlıklı haberinde Güney Kıbrıs-İngiltere ilişkilerinin yükselmesi kapılarını açan şeyin halen devam eden Suriye’deki kriz olduğunu, İngilizlerin politikası net olmayan Hristofyas hükümetine güvenemediklerini, ancak Anastasiadis hükümetinin Batı’ya dönük net dış politikasında güven bulduklarını savundu. Fileleftheros Gazetesi ise, İngiltere’nin büyük müttefiki Türkiye’yi terk etmemekle birlikte, bölgedeki siyasi projelerini uygularken Güney Kıbrıs’ı karşısında bulmak istemiyor göründüğünü belirterek, “İngilizlerin bölgede ABD, İsrail ve Mısır’la ilgili cereyan edenlere ilgi Kralbet duyduğunu, bu resimde artık Güney Kıbrıs’ın da bulunduğunu” yazdı.
İktidar ve muhalefet farklı düşünüyor
Gazete, Anastasiadis’in Londra ziyareti ve sonuçlarını hükümetin farklı muhalefetin farklı değerlendirdiğini belirtti.
Gazeteye göre Rum Yönetimi Sözcüsü Hristos Stilianidis İngiltere’yle imzalanan, üs bölgeleri içerisindeki malların kullanılmasıyla ilgili anlaşmanın tarihi nitelikte olduğunu, İngiltere Başbakanı David Cameron’un tek egemenlik tek uluslararası temsiliyet ve tek vatandaşlık ifadelerinin bir o kadar daha önemli olduğunu söyledi. Bu açıklamanın, Kıbrıs sorunu açısından özellikle kritik bir dönemde, garantör güçlerden birinin başbakanından geliyor olmasına vurgu yaptı.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, “çok daha net ve çok daha önemli benzer ifadelerin Hristofyas döneminde Londra’yla yapılan işbirliği protokolünde de yer aldığına” belirtti.
Anastasidas kendini kandırıyor
Vatandaşlar İttifakı, Anastasiadis hükümetini, Londra ziyaretini tarihi göstererek kendini kandırmak ve yanılgıya düşmekle suçladı.
İttifak “Çok yakında hükümetin ayakları suya erecek. İngiltere Kıbrıs sorunundaki politikasını değiştirmedi. Yaptıkları, Türkiye’nin politikasıyla tamamen örtüştüğünü gösteriyor. Başkan ve hükümeti artık iletişim taktikleri ile strateji ve devletlerin milli çıkarları arasındaki farkın ayırtına varmalı” vurgusunu yaptı.