Rum yönetiminin, insani konular için kolaylık sağlandığını açıklamasına rağmen Baf’taki “Andreas Papandreu Hava Üssü”ndeki ABD askerî varlığının insanî hedeflerden çok uzak olduğu bildirildi.
Haftalık Kathimerini “Amerikan Komandoları Baf’ta Ne Yapıyor” başlığıyla birinci sayfasında, “Amerikalıların An. Papandreu’daki Testi Başarılı…ABD Askerlerinin Baf’taki Varlığı, Senaryolar ve Kıbrıs’ın Jepolitik Alandaki Rolü” başlığıyla iç sayfasından aktardığı haberinde “Rand” isimli düşünce kuruluşunun ABD Savunma Bakanlığı hesabına hazırladığı ve kendi adını taşıyan rapora atıf yaptı.
Gazete, Türkiye’yle, Türkiye’nin NATO’dan ayrılması ve Batı’nın en uç noktasındaki Amerikan varlığının durumuyla ilgili raporun, Amerikalıların Baf Hava üssündeki ve bölgedeki varlığının ardındaki gerçeği ortaya çıkardığını yazdı.
Habere göre, şu anda Andreas Papandreu Hava Üssü’nde konuşlu 2 adet “Apachie”, 5 adet Black Hawk ve 5 adet Sinuk tipi helikopter, 2 adet C-130 tipi nakliye uçağı, 6 adet zırhlı personel taşıyıcı araç ve RMMO’nun Anarida’daki Eğitim Kampı’nda kalan 380 askeri bulunuyor, ne zaman gidecekleri de bilinmiyor.
Gazete, Amerikalıların günlük rutin hareketliliğinin “Lefkoşa FIR hattı içerisinde sınırlı kaldığını ancak havadaki faaliyetlerinin komşu devletlerdeki büyükelçiliklerin tahliyesiyle alakalı olmadığının söylendiğine dikkat çekti, özetle şunları yazdı:
“Askerî birlik ikamet yeri olarak Baf KEN’i (Acemi Kampı) kullanıyor. Baf’taki görgü şahitlerinin verdiği bilgilere göre Amerikalılar’ın havadaki hareketliliği çok yoğundur, aralarında 8,2 kilometre mesafe bulunan Anarida’daki Acemi Kampı ile Andreas Papandreu arasındaki ulaşımı Sinuc helikopterleriyle sağlıyorlar. Otoyolda araçla seyahat edenler geçen Perşembe günü Sinuc helikopterini Kukla bölgesinde paraşüt indirme faaliyeti yaparken gördü.
Gazetemizin elinde, Amerikalıların bir aydır basından gizli başka eğitim tatbikatları daha yaptığı bilgisi var. Öğrendiğimize göre bu birliğin Kıbrıs’tan yakında ayrılması bekleniyor ancak bütün bilgi ve kanaatler, Amerikalıların gerekmesi halinde Kıbrıs’a yeniden geleceklerini doğruluyor.”