Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis, Türkiye’nin Libya’daki meydan okumalarını büyük bir dikkatle yakından takip ettiğini, askerî altyapılarını da İRİNİ operasyonu için AB’nin emrine sunduklarını açıkladı.
Savvas Angelidis haftalık Kathimerini’ye verdiği özel röportajda, Savunma Bakanlığı ve RMMO’nun Kıbrıs’ın batısı ve Girit’te cereyan edenleri izleyip izlemediği, daha çok dikkat ettikleri bir şey olup olmadığı, sonbahara kadarki dönemin bir tuzak içerip içermediği, Savunma Bakanlığı ve RMMO’nun bu görüşü paylaşıp paylaşmadığı sorularına özetle şu ortak cevabı verdi:
“Girit’in güneydoğusundaki bütün gelişmeleri ve bölgedeki Türk meydan okumalarını yakından, büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Yunanistan’la tam koordinasyon içerisindeyiz, gündelik olarak bilgi-istihbarat teatisi yapıyor ve gerek diplomatik gerek operasyonel düzeydeki faaliyetlerimizi belirliyoruz. Askerî iş birliği anlaşması yaptığımız devletlerle de istihbarat ve koordinasyonumuz var. Faaliyetlerimiz Türkiye’nin yaratmaya çalıştığı gerilimi azaltma yönündedir, aynı zamanda tehlikeleri değerlendiriyor ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çıkarlarını korumak için kararlar alıyoruz.
Kriz değerlendirme ve yönetme prosedürleri gündelik olarak uygulanıyor. Size ancak, sürekli istihbarat ve veri toplandığını söyleyebilirim ama malum nedenlerden dolayı detay vermeyeceğim. Durumu değerlendiriyor ve gerekli kararları alıyoruz. Bütün senaryolar masaya konuluyor. Bu meselelerle devlet başkanları, Dışişleri ve Savunma bakanlıkları, askerî ve operasyonal, bütün düzeylerde meşgul olunuyor. Bunlar alenen konuşulacak meseleler değil. Yunanistan, Fransa, İtalya, Mısır ve İsrail gibi ülkelerle gerek bakanlıklar gerek yetkililer düzeyinde sürekli iletişim içerisindeyiz.”
Ertelenen tatbikatlar
Angelidis, Rum yönetiminin başka ülkelerle askerî işbirliklerinin, pandemi sonrası dönem aşamasında bulunduğunu, pandemi nedeniyle ertelenen ortak planlı tatbikatların 2020’nin ikinci yarısı için yeniden planlanacağını anlattı.
Güney Kıbrıs-ABD iş birliğinin hangi noktada olduğu sorulduğunda ABD-Güney Kıbrıs ve Güney Kıbrıs-İsrail-Yunanistan stratejik iş birliğini öngören “EastMed Act” yasasını, bu stratejinin güçlendirilmesine ve hayata geçirilmesine dönük faaliyetlerin takip edeceği beklentisini ortaya koyan Angelidis, “Personel eğitimi, lojistik ve uzmanlık konularında anlaşma konularında askeri iş birliğini görüşüyoruz” dedi.
Angelidis silahlanma alanında iş birliği şartlarının olgunlaşıp olgunlaşmadığı sorusuna, “silahlanma meselelerinde ABD ile iş birliği yöntemlerini görüşmek ve değerlendirmek için ortak bir komite kuruldu. Bu meseleler Savunma Bakanlığı’nda Milli Muhafız Ordusu’nun silahlanma programlarının ikinci başlığına dair özel planlamasıyla ilgilidir” dedi.
Fransa’nın, Rum yönetiminin askerî iş birliklerindeki güçlü halkalardan biri olmaya devam edip etmediği sorulduğunda ise “Fransa önemli stratejik ortaklarımızdan biri. Anlaşmalar düzeyinde alınan bütün kararlar karşılıklı olarak fiiliyata dökülüyor. Memnuniyetimi saklamayacağım. Fransa ile bu dinamiği devam ettireceğimize ve iş birliğimizi daha da yükselteceğimize sizi temin ederim. İkili düzeydeki ilişkilerimiz Avrupa programlarının uygulanmasında ve Avrupa Ortak Savunma ve Güvenlik Politikası konularında tezlerimiz, çıkarlarımız, ilke ve değerlerimiz tamamen örtüşüyor diyebilirim.”
AB Donanmasına çağrı
AB Savunma Bakanları Konseyi’nde AB’nin Doğu Akdeniz’de varlık göstermesi gereğinden söz ettiği hatırlatılarak bunun ne kadar mümkün olduğu sorulan Savvas Angelidis, şunları söyledi:
“Özde istediğimiz, önce Doğu Akdeniz’in AB açısından ilgi bölgesi üye ülkelerin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarının AB’nin çıkarları olarak nitelendirilmesidir. Mülteciler, enerji güvenliği, terörizm konuları AB’nin çıkarlarını etkiler. Daha sonra, AB’nin çıkarları güvence altına alınması ve Türk tahrikkarlığındaki tırmanışın engellenmesi için bölgede AB’nin daimi deniz varlığı göstermesi şarttır. Bu öneri uygulandığında bölgede istikrarsızlık hedefleyenlere net bir mesaj verileceğini düşünüyoruz. Türk planlamalarını frenleyeceğini ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ‘korsanca’ davranışını keseceğini değerlendiriyorum.”