Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Kathimerini gazetesi, kuzeydeki Rum mülklerinin satışıyla ilgili yürütülen devlet politikasının KKTC’de ekonomik krize neden olduğunu iddia etti.
Konuyla ilgili geniş bir yayın yapan ve kuzeydeki mülk satışlarının durma noktasına geldiğini savunan gazete, fiyatların dramatik bir şekilde düştüğünü yazdı.
Gazete; Rum tarafının baskıları sonucunda kuzeyde geçirilen bir yasa ile yabancılara birden fazla konut satışının durdurulduğunu belirterek, bu yasa sayesinde çok sayıda yabancının elindekini satarak kurtulma peşine düştüğünü kaydetti. Gazete; İngiliz yatırımcı David Lewis liderliğindeki İsrailli şirketin, Karpaz Gate Marina'yı satarak bölgeden uzaklaştığına dikkat çekti.
Gazetenin haberi şöyle:
“Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, Rum Kıbrıslıların mülklerini gasbedenlere yönelik aldığı son önlemler, işgal altındaki bölgelerdeki ekonomik ve siyasi manzarada domino etkisi yarattı. Kıbrıs hükümetinin bu hamleleri, bölgedeki yabancı yatırımcıların büyük ölçüde kaçmasına neden olarak, yasa dışı mülk kullanımına ağır şekilde dayanan Kıbrıslı Türk ekonomisini olumsuz etkiledi. Mülk değerlerindeki düşüş, özellikle Kıbrıs sorununu ele alışı nedeniyle Ersin Tatar'a yönelik hoşnutsuzluğu artırarak, Kıbrıslı Türkler arasında huzursuzluğa yol açtı.
Kıbrıs hükümeti, uzun süredir işgal altındaki bölgelerde Rum Kıbrıslıların mülklerini sömüren yabancı yatırımcılara yönelik hedeflenmiş bir plan geliştiriyordu. Bu yatırımcıların çoğu, Larnaka Havaalanı üzerinden bölgeye seyahat ediyordu. Hükümet, eylemlerini ifşa etmesi yönündeki baskılara rağmen sessiz kaldı ve yasa dışı sömürüye karşı alınan önlemlerin etkinliği konusunda şüpheler ortaya çıktığında bile yorum yapmaktan kaçındı.
Bu eylemler, işgal altındaki bölgelerde yer alan yabancı iş insanlarının tutuklanması ve iddianameyle karşı karşıya kalması gibi önemli sonuçlar doğurdu. Birçok yatırımcı, mülklerini ya inşaat şirketlerine geri veriyor ya da bölgeden ayrılmadan önce düşük fiyatlarla satmaya çalışıyor.
Sonuç olarak:
• İşgal altındaki bölgelerdeki mülk fiyatları düşüyor, bu da mülklerin değerini azaltıyor.
• Yabancı yatırımcılar, zararlarını en aza indirmek için satın aldıkları mülkleri hızla satmaya çalışıyor ve ellerinden geleni kurtarmaya çalışıyor.
• İşgal altındaki bölgelerdeki mülk sektörü, bu durumdan işgal yönetimini ve "hükümetini" sorumlu tutarak onlara karşı cephe alıyor.
İsrailli şirket Trust Group'un, Karpaz Gate Marina'yı geliştiren İngiliz yatırımcı David Lewis liderliğindeki bu bölgelerden çıkışı, bu trendi vurguluyor. Şirketin çıkışı, İsrailli yatırımcı Simon Aykut'un tutuklanması ve işgal altındaki bölgelerde İsraillilere karşı olumsuz hava oluşması nedeniyle gerçekleşti. Marinanın yöneticisi Lisa Singer, Kıbrıs'a sık sık yaptığı seyahatlerde kendi tutuklanma riskinden dolayı şirketin çıkışına onay verdi.
Buna karşılık, işgal rejimi, yabancılara mülk satış ve kiralamaya ilişkin "yasa"da değişiklik yaparak bir "yasal" düzenleme gerçekleştirdi. Bu adım, Rum Kıbrıslıların mülklerini gasbedenlere yönelik baskılar sonucunda alındı.
Yeni "yasa"ya göre, yabancılara satışı tamamlanmamış veya alıcıların henüz "tapusunu" almadığı mülk satışları için 70 günlük bir tamamlama süresi öngörülüyor. Aksi takdirde, bu işlemler geçersiz sayılıyor.
Avukatların girişimi
İşgal altındaki bölgelerde Rum Kıbrıslıların mülkleriyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Avukat Murat Metin Hakkı, işgal rejiminin sözde "Yüksek Mahkemesi"ne başvurarak "yabancıların mülk edinimi ve uzun vadeli kiralama yasası"nın daha fazla değiştirilmesi talebinde bulundu.
Bir diğer avukat Burçin Sertbay ise, söz konusu değişikliğin "tapı dairelerinde" kaosa neden olduğunu, mülk sektöründe tıkanıklık ve inşaat sektöründe panik yarattığını eleştirdi. Sertbay, daha önce yapılan mülk devirlerinin nasıl ele alınacağını sorguladı ve yeni yasaların yabancı yatırımcıları kaçırabileceği endişesini dile getirdi. Sertbay ayrıca yasama sürecini eleştirerek, "yasa"nın sektörün çöküşüne yol açabileceği konusunda uyardı.
7 Ağustos 2024 tarihinde Türk gazetesi Türkiye tarafından yayınlanan bir rapor, Kıbrıs'ın işgal altındaki kuzeyinde bulunan İsrailli yatırımcıların durumuna ışık tuttu. Makale, bölgedeki binlerce dönüm araziyi "sahte belgeler" ve "paravan şirketler" aracılığıyla edinen İsrailli kişilerin, yabancı uyruklulara yönelik mülk edinimi ve kiralama işlemlerini düzenleyen "yasa"da yapılan son değişiklikler nedeniyle panik içinde olduğunu vurguluyor.”
Hasan Nuri 3 Ay Önce
Yalanlarla yönetilen KKTC’de hangi Sektörümüzü Batırdık diyebilen yöneticilerimiz İnşaat Sektörünü de Batırdık diyebileceklerdir acaba ? Binlerce Asyalı işsiz inşaat işçisinin gidişi ile elimizde patlayacak olan inşaat Sektörümüzün gerçekten yönetilemeyen KKTCnin arkasında duracağına kim inanabilir ki ?
Hasan Nuri 3 Ay Önce
ÇEMBER DARALOYOR TRNC !!