Kıbrıslı Rumların propaganda sanatında dünyanın ilk 5 ülkesinden biri olduğunu biliyoruz… Propaganda sadece siyasi amaçla değil, ekonomik ve, sosyal ve kültürel amaçlar için de önemli bir silahtır…
Güney Kıbrıs, özellikle son 50 yılda propaganda faaliyetlerini çok üst seviyelere ulaştırdı…
Siyasi açıdan yaptıklarına bakacak olursak, sadece birkaç başlığı ele almamız yeterlidir:
-Barış Harekatı sonrasında kuzeydeki mülklerinden ayrılan Rum göçmenlerle ilgili çok etkili yayınlar yapıldı, kitap, broşür ve videolar hazırlandı… Bunların tümünde dramatik görüntüler vardır… Türk askerinin çizmesi altında ağlayan yaşlı Rum kadınları ve çocuklarını gösteren foto montajlarla dünyanın dikkatleri Barış harekatına yönlendirildi…
-Kuzeyde kalan otellerin yasa dışı bir şekilde kullanıldığını iddia ederek yabancı turistlerin Girne’ye gidişlerine büyük ölçüde engel olundu…
- Sadece batılı ülkelerde değil, Arap ülkelerinde lobicilik faaliyetleri etkili bir seviyeye getirildi…
-Tüm resmi kurum ve kuruluşlarda sorumlu mevkilere ‘ulusal politikaya uygun’ kişiler getirildi… Bunlara özel propaganda eğitimi verildi…
-Yabancılarla temas yürütenler, ağırlıklı olarak kuzeyden göçmen olanlardan seçildi ve hemen hepsi Fransa’da özel eğitimden geçirildi…
-Devletin resmi ajansında ve TV kurumunda çalıştırılanların tümü ‘Kıbrıs Cumhuriyetinin belirlediği’ politikaları benimseyen, destekleyen ve o çerçevede yayın yapma taahhüdü verenler getirildi… Bunlar; 1963-74 arasındaki olaylardan söz etmeyecek şekilde ekranlara çıkarıldı…
-Bırakın kamu kuruluşlarını hemen tüm iş yerlerinde, özellikle de lokanta, otel ve taksi işletmecileri de ‘ulusal dava konusunda’ eğitildi…
Kilise okullarda eğitimi ‘ulusal davaya göre’ şekillendirdi ve çok etkili oldu…
-Rum gazetelerinde ve TV’lerinde ‘ulusal politikaya ters’ yayınlara izin verilmedi… Medya yöneticileri sürekli brifinglerle bilgilendirilerek, politikalarına uygun yayın konusunda bilgilendirildi…
Posta pullarına bakınız
-Tam 50 yıldan beri postanelerde normal pul bedelinin yanı sıra ‘20 Temmuz 1974 işgali’ konulu pul mecburiyeti uygulanıyor…
Bu yıl 20 Temmuz’un 50’inci yılı münasebetiyle çıkardıkları pulları bir Euro’dan sattılar…
Özel pulların satışlarından elde edilen gelirleri ‘göçmen fonunda’ değerlendiriyorlar…
Ve Yunanistan’la ilişkiler…
Son 50 yılda kendi Anavatanlarından iki kez darbe yediler…
Birisi 15 Temmuz 1974’te Cunta’nın adada gerçekleştirdiği askeri darbe…
Bu darbe 20 Temmuz’a davetiye çıkardı…
Ve 200 bin Kıbrıslı Rum göçmen durumuna düştü…
Can ve mülk kayıpları yaşandı…
İkinci büyük darbe ise 2013 yılında yaşadı…
Yunanistan’daki bankalar batınca, Güney Kıbrıs’taki bankalar da iflas etti…
Kıbrıs’ta toplanan mevduatların önemli bir kısmı Yunan bankalarında muhafaza edildiği için, milyarlarca Euro zarar ortaya çıktı...
Ve dönemin Anastasiadis hükümeti, bankalardaki kişisel mevduatların yüzde 40’ını traşlama kararı aldı…
Bankada bir milyon Euro’su olan bir Kıbrıslı Rum bir anda bunun 400 bin Euro’sunu kaybetti…
Geriye kalanı çok uzun sürede tahsil edebildi…
Buna karşın, güneyde Yunanistan aleyhtarı tek bir eylem düzenlenmedi…
Hiç kimse Yunan elçiliği önüne siyah çelenk bırakmadı…
Ya biz ne yaptık?..
Yarın buna bakacağız…
Hasan Nuri 1 Hafta Önce
Eski Günlerimizin arkasına saklanıp çökerttiğimiz KKTC için Yunan Cuntasını veya Eokacıları suçlayamayız ! Yönetim Beceriksizliğimizden Batırıp talan ettiğimiz KKTC için Kendimizden başka kimi Suçlayabiliriz ki ? TMK sadece KKTC için kurulmuş olup yüzde seksen Rum Malı KKTC’nin Türkleştirilmesi içindi ! Rum Tapulu Hotellere Rumlar’ın engel çıkardığına niye kızıyoruz ki ? Yıllardır Uluslararası Hukukun elimize verdiği TMK’nu yok sayıp niye çalıştırmadık acaba ? Tabii ki Rum Mülk Sahipleri TMK çalıştırılmadan yağmalayıp Gelene Gidene sattığımız Mülklerine sitem ediyor ! Dünyayı karşımıza alıp işlediğimiz bu suçun elbet bedeli olacaktır ! Tutuklamalar artarak devam edip KKTC’nin her geçen gün azalan TURİZM’mine darbe vurulacaktır , Onlarca yıldır yok sayıp çalıştırmadıgımız TMK’nuna bugün Elle Kolla sarılmamızın ne faydası olabilir ki ! Bugün kasası boş KKTC hangi parayla TMK’nunu çalıştırabilecektir acaba ! Hem Suçlu ve Hem güçlü olamayız ! Bugün KKTC’yi getirdiğimiz noktada ‘ Kendi Kendimizin Düşmanı Değil De Neyiz Yani ???