Cemre AKAR
Kuzey Kıbrıs’ın köklü kuruluşlarından biri olan Omağ Şirketler Grubu’nun genç direktörü Kemal Omağ, yatırımın bir cesaret işi olduğunu, ancak bundan korkulmaması gerektiğini söyledi.
Yöneticisi olduğu grubun çalışmalarını ve beyin göçüne ilişkin düşüncelerini Diyalog’a anlatan Kemal Omağ, özel girişimciliğin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Omağ sorularımızı şöyle yanıtladı:
Soru: Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz okurlarımıza? Kemal Omağ kimdir?
Yanıt: 1984 doğumluyum. Amerika’da tahsilimi tamamladıktan sonra 2007 yılında ülkeme geri döndüm. Geldiğim tarihten bugüne kadar Omağ Şirketler Grubunda Direktör olarak işletmecilik yapmaktayım.
Soru: Omağ Şirketler Grubu’nun geçmişinden ve çalışmalarından söz edelim. Ne zaman, nasıl başladınız?
Yanıt: Omağ Group; Omağ Ltd., Omağ Development Şti. Ltd., Vipera İnşaat Şti. Ltd ve Kemal Omağ Ticaret Şti. Ltd. şirketlerini ihtiva etmektedir.
1978 yılında kurulan ve bir aile şirketi olan Omağ Ltd. ile çalışmalarına başlamıştır. Omağ Ltd 1978 yılından bugüne mekanik taahhüt işleri ile uğraşmakta ve iklimlendirme sistemleri tasarlamaktadır. Ülkemizdeki birçok önemli projenin mekanik taahhüt işlerini yürütmüştür ve yürütmeye devam etmektedir.
Grubumuz, 2010 yılında bünyemize aldığımız Vipera İnşaat Şti Ltd. ile birlikte inşaat, taahhüt ve gayrimenkul yatırımlarına hız vermiştir. Birçok inşaat, taahhüt ve yap sat projesini tamamlamıştır. Projelerimiz ve çalışmalarımız bugünde hızlı bir şekilde devam etmektedir.
2012 yılında kurduğumuz Kemal Omağ Ticaret Ltd, ithalat ve ihracat yapmak amacıyla kurulmuş bir şirketimizdir.
2013 yılında kurduğumuz, Omağ Development Şti. Ltd. gayrimenkul yatırımı yapmak, proje geliştirmek ve elit projeler tasarlayıp beyeniye sunmak amacıyla kurulmuş bir şirkettir. Halen şirketimizin geliştirdiği projelerimizin inşaası ve satışları devam etmektedir.
Kurumsallaşma önemli
Soru: Genç yaşta olmanıza rağmen adanın başarılı genç işadamlarındansınız. Şimdiye kadar yaptığınız çalışmlar nelerdir?
Yanıt: 2007 yılından beri şirketlerimizin kurumsal olabilmesi için girişimlerde bulunmaya gayret ediyoruz. Daha profesyonel ve daha kaliteli hizmet verebilmek için tesisleşme konusunda yatırımlar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Ülkemizde yerli işadamlarının girişimci olması yatırımdan ve gelişmekten korkmaması ve yapılanmaya yatırım yapması bence çok önemli. Biz cesaretli olamazsak bizim yerimize cesaretli olanlar gelecektir ve günün sonunda kaybeden biz olacağız. Bu sebeple elimizde olanı korumayı değil, geliştirmeyi hedeflemeliyiz.
Gençler devleti garanti görüyor
Soru: KKTC de gençler üzerinde şu anda daha memuriyet zihniyeti var. Gençler mezun olduktan sonra bir devlet kurumunda maaşlı çalışmayı tercih etmektedirler. Bunun karşısında olan bir işadamı olarak neler önermektesiniz ?
Yanıt: Gençlerin mezun olduktan sonra devlet kurumlarında çalışmak istedikleri doğrudur. Bunun temel sebebinin özel sektörü garanti görmemeleri olduğunu düşünüyorum. Aslında bu konu ile ilgili yapılması gereken özel sektörü güçlendirmektir. Özel sektör kurumsallaştıkça ve güçlendikçe, güven tazeleyecek ve gençlerimizin ilgisini çekecektir. Bunun içinde daha önce belirttiğim gibi işadamlarımızın cesaretli olması gerekmektedir.
Soru: KKTC de gençlerin girişimcilik noktasındaki sıkıntılar nelerdir ?
Yanıt: KKTC’de gençlerin girişimcilik konusunda sıkıntıları olduğu doğrudur, ancak ülkemizdeki imkanlar ve nüfus sınırlıdır bu sebeple iş imkanları ve potansiyel yüksek değildir. Bugünkü konjektürde ülkemizin potansiyeli ve ekonomik durumu cesaret verici değildir. Eminim ki ileri ki dönemde ekonomik şartlar elverişli olursa, gençlerimiz girişimcilik konusunda daha cesaretli olacaklardır.
İşsizlik ve beyin göçü
Soru: Geçmişten beri gelen ülkemizdeki işsizlik sorunuyla beraber “Beyin Göçü” problemi konusunda ne düşünüyorsunuz ?
Yanıt: Ülkemizde işsizlik sorunu olduğu doğrudur, fakat yurtdışından ithal çalışan iş gücüne bağlı olduğumuz da bir gerçektir. İnsanlarımızın gerek kamu gererkse özel sektörde istediklerini bulamayıp yurtdışına göç etme(beyin göçü) eğiliminde olduğunu görüyoruz. Burada daha önce değindiğimiz girişimcilik eksikliğinin esas etken olduğunu düşünüyorum. Girişimcilik konusunda kendimizi geliştirmeliyiz ki gençlerimize yeni iş imkanları yaratabilelim. Ayrıca özel sektörü de destekleyip güçlendirmeliyiz. Eğer bizim ülkemizde yeterli şartlar oluşursa neden beyin göçleri olsun ki? Öncelikle kamuyu ve özel sektörü daha elverişli şekle getirmeliyiz. Biz gelişip insanlara gerekli imkanları verirsek beyin göçü probleminin azalacağını düşünüyorum.