Üç yıldan beri B-fit Spor Salonun işletmeciliğini yürüten Ceyda Tunalı Akgüç, sporun bir yaşam biçimi olduğunu ve spor yapan kişilerin depresyon ve çeşitli diğer hastalıklara çok daha zor yakalandığına dikkat çekti!
Diyalog Gazetesine konuşan Ceyda Tunalı Akgüç Spor bilincinin çocuk yaşta aşılanması gerektiğini ve eğitimcilere bu noktada büyük görev düştüğünü vurguladı!
Soru: B-fit nasıl doğdu ve gelinen noktada süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yanıt: Ailemin de desteğiyle Türkiye gazetelerinden birinde b-fit in reklamını görüp ülkemizde eksikliğini fazlasıyla hissettiğimizi bu sektöre adım atmaya karar verdim.
Şu anda salonumuzda B-fit eğitmenliğinin yanı sıra pilates, zumba, body balance ve trx eğitmenliği de yapıyorum.
Salonumuz 15-75 yaş arası tüm kadınlara hitap etmektedir.
Yaz ayları olmasına rağmen talep oldukça yüksek.
Kaliteden ödün vermeden hizmet veriyoruz. Üyelerimiz salonu kendilerinin gibi görüyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Üyelerimizle bire bir ilgileniyoruz ki bu çok önemli.
Şimdi erkek üyelerimize de ayrı bir stüdyoda oluşturduk bu stüdyoda kadın erkek karışık trx seanslarımızla hizmet veriyoruz.
Soru:Sağlıklı yaşamı nasıl tanımlarsınız?
Yanıt:Sağlıklı yaşam benim gözümde sıfır beden olmak değil.
Ben sağlıklı yaşamı düzenli spor yapıp, sağlıklı beslenip, ideal kiloda olmak olarak tanımlarım.
Soru: Kıbrıs halkının sağlıklı yaşama ilgisi nasıl sizce ?
Kıbrıs halkı daha henüz sporu bir yaşam felsefesine dönüştürmüş değil fakat 3-4 yıl öncesine nazaran şu an çok daha iyi olduğu düşüncesindeyim.
Soru:Bir yüzdelik verecek olsanız KKTC'deki sağlık ve zindelik oranını nasıl tanımlarsınız?
Yanıt: Bununla ilgili bir yüzdelik vermek oldukça zor. Fakat şunu söyleyebilirim bu konuda erkekler kadınlardan daha meraklı.Kadınlarımız ev işleri ve çocuk bakımı gibi konuları daha öncelikli tuttuklarından dolayi sporu oldukça geriye atıyorlar.
Soru: Sağlık ve zindelik konusunda motivasyonu, farkındalığı ve bilinci sağlamak için ne gibi çalışmalar yapılmalı? Şu anda ülkemizde bu yönde mevcut çalışmalar var mı?
Yanıt: Öncelikle okullarda beden eğitimi derslerine ağırlık verip çocuk yaştan spor bilincinin geliştirilmesi gerekir. Bu konuda en büyük görev eğitim sistemine ve öğretmenlere düşmektedir.
Çoçuk yaşta sporu sevmeleri ve önemini kavramaları ileriki yaşlarda spora ve sağlıklı yaşama kaşı daha bilinçli bireyler olarak yetişmeleri adına büyük bir adımdır. Çocuk yaşta kazanılan davranışlar erişkin dönemde de sürmektedir bu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Soru: Spor için ne kadar zaman ayırmalıyız?
Yanıt: Sporun bir yaşam biçimi olduğu, bunu kavramış bireylerin depresyona ve çeşitli hastalıklara daha zor yakalandığı Dünya Sağlık Örgütü verileriyle ispatlanmıştır.
Herkesin kaliteli yaşamak adına günde kendine ayırabileceği enazından bir saatinin olduğunu düşünüyorum.