Özge Taşker Falyalı, ülkemizin en ünlü diyetisyenlerinden biri… İşinde çalışkan ve başarılı… Aynı zamanda iyi bir anne…
Genç Vizyon’a konuk olan Falyalı, “Yapmak istediğim her şeyi yaparım. Hayatımda engel tanımam” diyor ve bu söyleşimizde başarının sırlarını anlatıyor.
İşte Özge Taşker’in sorularımıza verdiği yanıtlar:
Soru: Önce iş ve aile hayatınızdan başlayalım. Kendinizi nasıl tanıtırsınız?
Yanıt: 7 Aralık 1983 tarihinde Mağusa’da doğdum. 6 Temmuz 2006 yılında Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nü 3’üncülükle tamamladıktan sonra 19 Ekim 2006 yılında Healthy Life sağlıklı beslenme ve diyet merkezini açtım.
Diyetisyenlik mesleğine gönülden bağlı ve tutkun birisi olarak mesleğimi adamızda duyurmak için halkıma sağlıklı beslenme ile ilgili bilgileri ulaştırmak için televizyon programları ve gazete yazıları hazırladım. Yoğun bir çalışma temposunun ardından 2011 yılında eşim Halil Falyalı ile tanıştım ve 2012 yılında evlendim. Ardından dünyaya iki tane yavrumu getirdim Cahit Halil Falyalı ve Nehir Nazife Falyalı. Böylelikle iş kariyerim farklı bir boyuta girdi. Evin rutin işleri her gün pişirdiğim ev yemeklerim ve beni bekleyen kıymetli danışmanlarım ile her şeye yetişmeye çalışan bir anneyim.
Soru: Özge Taşker’i birkaç cümle ile bize nasıl anlatırsınız?
Yanıt: Özge Taşker yapmak istediği her şeyi yapan, engel tanımayan ve hayatında imkansız kelimesi olmayan, hayatla eğlenmesini bilen biridir.
Erken saatlerde ayaktayım
Soru: Özge Taşker bir gününü nasıl geçirir?
Yanıt: Sabahın erken saatlerinde uyanır, çocuklarıma kahvaltı hazırlarım ve kendim yediririm. Saat 10 gibi öğlen ve akşam yemeğim pismiş olur ve çocuklarımla birlikte Girne'den Lefkoşa'ya işime gelirim.
Danışanlarımla görüşür öğleyin bebeklerimi yedirip onlarla zaman geçirip enerji depoladıkları sonra tekrar merkezimde danışanlarımla saat 18.00’e kadar zaman geçirip evime döner, eşimle bebeklerimizle oyunlar oynarız.
Bebeklerim uykuya dalınca bilimle buluşma vaktim gelir ve makalelerimi okumaya başlarım böylece kendimi hep zinde tutarım.
Soru: Biraz da başarılarınızdan söz edelim. Yükselişi nasıl yakaladınız?
Yanıt: Türkiye'de staj yaptığım dönemde sağlıklı beslenme ve diyet merkezlerinin adamızda olmadığını fark ettim ve mesleğimin bu gelişen trendini buraya getirdim. Diyetisyenlerin yanında bölgesel incelme cihazları, Power Plate Stüdyosu ve Fit-in time 15 dakika gibi zamandan tasarruflu spor atletleri ile danışanlarıma hizmet vermeye başladım.
Kısa sürede danışanlarımla birlikte müthiş başarılı zayıflama öykülerine imza attık. Birer aile olduk. Bu deneyim bana hayatım boyunca asla unutamayacağım küçük yaşta kariyer basamaklarını hızla tırmandırdı. Tüm danışanlarıma çok teşekkür ederim.
Çalışma saatlerinde sınır olmadı
Soru: Başarının merdivenlerinden hızla yükselirken, nelere dikkat ettiniz?
Yanıt: Hiç kolay olmadı. Kendimden çok özveride bulundum. Sabah saat 09.00, akşam 21.00 odamdan hiç çıkmadan senelerce çalıştım.
Her gelen danışanımla birebir ilgilendim, empati kurdum. Sürekli bilgilerin yenilendiği bir bilim dalı beslenme ve diyetetik bölümü… Dolayısıyla sürekli ders çalıştım, yeni çıkan zayıflama cihazlarını takip ettim.
Soru: Başarmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
Yanıt: Hangi mesleği yapıyorsan yap ama severek yap, asla vazgeçme.
Soru: Evlilik ve çocuk sonrasında işlerinizde aksamalar oldu mu?
Yanıt: 24 saat bana yetmiyor. Günün sonunda mesleğim mi, bebeklerim mi derseniz asla birini diğerinden ayıramam. Çünkü benim mesleğim, benim hayatımın en kıymetli yerinde, tıpkı evlatlarım gibi emek verilen hiçbir şey den insan vazgeçemez.
Soru: Sağlıklı beslenmenin en önemli özelliklerinden bahseder misiniz?
Yanıt: Öncelikle kendi hayat tarzınıza uygun bir beslenme programınız olmalı. Sabah uyanma saatinizden tutun da gece yatma saatiniz, iş temponuz, spor alışkanlıklarınız, sosyal hayatınız işte sizi siz yapan bu özellikleriniz ve ailenizden getirdiğiniz genetik mirasınız size nasıl beslenmeniz gerektiğimiz konusunda en önemli ip uçlarını vermektedir.
Soru: Diyette ‘Pazartesi’ başlanması düşüncesi yaygınlaşıyor. Ne dersiniz?
Yanıt: Bireyin kendini sağlıklı beslenme programına nasıl adapte ettiği çok önemli. Günün ve saatin hiçbir önemi yok. Yeter ki birey kilo vermeye karar versin ve kendisini nasıl motive ediyorsa onu uygulasın.
Bayramlarda zorluk çekiyorlar
Soru: Danışanlarınız kilo verirken en çok nerde zorluk çekiyor?
Yanıt: Danışanlarım özellikle bayramlarda ve tatillerde zorluk çekiyor. Güzel anne eli değmiş tatlılar ve yemeklere hayır demek kolay olmuyor. Bir grup da menüdeki porsiyonu evde azaltıyor ve verilenden az yiyince daha çok kilo vereceğini sanıyor. Böylece kan şekeri gün içerisinde dalgalanıyor, birey halsizleşiyor, bir sonraki öğünde yediğini daha hızlı yağa çevirip depoluyor.
Soru: Son günlerde yaygınlaşan hazır mamalarla kilo verme konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Bireyler hızlı kilo vermek adına sağlıklarından oluyor. Öncelikle bu ürünlerin içerisinde kesinlikle kimyasallar var. Bağırsak kanserini tetikliyor. Kaldı ki bu ürünleri piyasaya sunan insanların mesleki anlamda herhangi bir bilgisi yok. Ne yazık ki adamız küçük ve kimlerin bu işleri yaptığını biliyoruz. Başka meslek dallarında başarıya ulaşamamış insan vücudunu fizyolojisini histolojisini, anatomisini bilmeyen beslenme ilkelerinden habersiz tek amacı para kazanmak olan kişiler bu hizmetleri veriyor. Bunları uygulayan kişilerin bedenlerindeki hasarları bir iki yıla kalmaz gazete manşetlerinde görürüz.
Soru: Peki sosyal medyada günden güne artan sağlıklı beslenme blogları hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Yanıt: Gelişen teknoloji ile birçok bilgi kirliliği günümüzde boy göstermektedir. Önemli olan bilgiyi kendi dalında uzman olan kişilerden almaktır burada da biz okuyuculara çok önemli görevler düşmektedir bizler sap ve samanı birbirinden ayıracağız.
Soru: Okuyucularımıza sağlıklı beslenme ile ilgili son olarak neler söylemek istersiniz?
Yanıt: Sağlıklı beslenmek için en kısa zamanda kan tahlilinizi yaptırınız, metabolizmanız nasıl çalıştığına dair bize bilgi veren hormonlarınızı kontrol ediniz. Vücudunuzu önce bir tanıyın sonra diyetisyeninize giderek yağ, kas ve sıvı ağırlığınızı ölçtürün. Gerekirse gün boyu metabolizmanızı ölçen kol aparatları ile 2 gün geçirin.
İç ve diş yağlanmayı ölçen özel cihazlar ile yağ dokunuzun nerede olduğu öğrenin. Sonra ekmek tüketimi, et tüketimi ve meyve tüketiminizi gözden geçirin. Sonra hangi sıklıklarda ne yediğinizi düşünün ve gerisini güvendiğiniz diyetisyeninize bırakınız.