‘Düzeltmek elinizde’

Cemre AKAR

Emrah Adalı, aslında bir mimar. Fakat daha sonra liderlik ve kişisel gelişim gibi konularda gerekli eğitimleri tamamlayıp, ülkemizde önemli başarılara imza attı.

Son zamanlarda Sağlıklı Yaşam Koçu olarak adını duyuran Emrah Adalı, Genç Vizyon aracılığıyla herkesi umutlandıran güzel mesajlar verdi.

Soru: Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

Yanıt: İzmir doğumluyum ve 30 yaşındayım. Evli ve iki erkek çocuk babasıyım. 10 yıldan beri Kıbrıs’ta yaşamaktayım. Yakın doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık bölümü mezunuyum. Sabancı Üniversitesinde Satış, Liderlik,6 Sigma Eğitimlerini tamamladım. Toplam Kalite Yönetimi ve Kişisel Gelişim üzerine de eğitimlerimi tamamladım.

Soru: Kariyerinizden bize bahsedebilir misiniz ?

Yanıt: Kariyerime Kıbrıs’ta Borusan Oto ile başladım. Ardından Kaner Şirketler Grubu Gıda ve Coca Cola departmanlarında yöneticilik yaptıktan sonra EGAD danışmanlık şirketini kurduk ve halen EGAD Danışmanlığın Direktörlüğünü yapmaktayım. 

EGAD Danışmanlık olarak kişisel gelişim eğitimleri ile Kıbrıs’taki birçok özel şirkete, yaklaşık bin 200 kişiye kişisel gelişim eğitimleri verdik. Aynı zamanda M Power Sports Club işletme Direktörlüğünü de yürütmekteyim. 10 yıl önce başladığım Spinning eğitmenliğine de devam etmekteyim. 

Soru: Yaşam Koçu" kavramını okuyucularımız için biraz daha açabilir misiniz ?

 Yanıt:Yaşam koçluğu programına iki yıl önce katıldığım bir eğitimde tanıştım ve ilgimi çok çekti. Ben bu koçluk sürecini Sağlıklı Yaşam Koçluğu programına çevirdim ve şuanda da devam etmekteyim. 

Sağlık yaşam koçluğu kişilerin hayatlarındaki düzensizliklerini, hayata geçirmek istedikleri ama hep erteledikleri süreçleri düzene sokmayı ve harekete geçirmeyi hedefleyen bir program. Bu program sağlıklı beslenmeyi, sağlıklı bir yaşamı, düzenli spor yapmayı insanlara aşılayan ve alışkanlık haline getirip bir yaşam tarzı haline getirmeyi amaçlıyor. 

Zararlılardan uzak durulmalı

Soru: Peki sağlıklı yaşamdan kastınız ne ?

Yanıt: Düzenli uyku, spor alışkanlığı, sağlıklı işlenmemiş besinler tüketmek, alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden uzaklaşma, zinde bir yaşam, daha güçlü bir beden , kendine güven, daha sosyal birey, çevresine daha duyarlı, modaya uyum sağlayan, çevresindeki insanlara güven veren ve başarabilme hissini en son noktada yaşayabilmeyi kazandırıyor. 

Soru:Peki bu süreçte Siz nasıl bir destek sağlıyorsunuz?

Yanıt: Ben koçluk sürecinde bireylerin sürekli yanında olmaya çalışıyorum bütün yedikleri ve içtikleri yiyecekleri bana anlık olarak internet üzerinden gönderiyorlar ben de takip ediyorum. Benimle beraber spor yapıyor, dağ yürüyüşleri ve doğa aktiviteleri yapıyorlar. 

Bana danışmak istedikleri herşeyi özgürce anlatabiliyorlar bense kendilerine sadece tavsiyelerde bulunuyorum ama uygulayıp uygulamamak onların terciğine kalıyor. Asla ve asla karar alma koşuluna dahil olmuyorum. Kısacası onlara Swot analizi yapıyorum diyelim. 

İyi bir sohbet arkadaşı bir kahve molası arkadaşı oluyorum. En önemlisi onları dinliyorum ve yanlarında oluyorum. Bu süreç aslında bireylerin benimle uyum sağlayıp sağlayamadığı da önemli bir durum. Bu yüzden kesinlikle ilk ay, ay sonuna kadar birbirimizi görüyoruz uyum sağlayamaz isek devam etmiyorum. 

İsteyen herkes katılabilir

Soru: Kimler Yaşam Koçu'na danışmalı ?

Yanıt: Öncelikle bu program her yaştan bireyler katılabilir. Kendini sağlıksız hisseden, motivasyonunu kaybettiğini düşünenler, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak isteyenler, daha düzenli bir hayata geçmek isteyenler, Düzenli Spor alışkanlığı kazanmak isteyenler gibi. koçluk programıyla aslında bireylerin her anlamda yanlarında oluyorum. 

 

Soru:Başka ülkelerle mukayese edildiğinde, ülkemizde bu kavram tam olarak yerleşmemiş. Bununla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Yanıt: Aslında dünyada bu işi ciddi ve ütopik rakamlara yapıyorlar ve çok popüler. 

Burada insanlar yeni yeni bu süreçle tanıştılar. İlk başta kulağa biraz enterasan gelebiliyor. Aslında en çok eleştiriyi diyetisyenler ve psikologlar yapıyor.Fakat sağlıklı yaşam koçluk programında tam tersine asla beslenme programı yazılmıyor ve psikolojik bir destek verilmior. Buna ihtiyacı olan bireyleri ise profesyonel anlamda bu işi yapan arkadaşlarımıza yönlendiriyorum. 

Ülkemizde yavaş yavaş bu işi yaptığım öğrenen insanlar inanılmaz bir talep göstermeye başladı ve mevcut ilgiden memnunum. Şu aşamada bile eylüle kadar programım dolu ilerliyor. Elimden geldiğincede herkese destek olmaya ve yardımda bulunmaya çalışıyorum kimseyi reddetmeden görüşüyorum ve bir takvim belirliyoruz.

Sağlıklı beslenmiyoruz

 Soru: Kıbrıs’ta insanının beslenme düzenini nasıl buluyorsunuz?

Yanıt:Ne yazık ki çok sağlıklı beslenmiyoruz. 

Kebap ağırlıklı bir beslenme alışkanlığımız var ancak son zamanlarda toplumun daha bilinçli hareket ettiği gerçek ki bunu artık restorantların bir çoğunun düşük kalorili yiyecek menüsü ile hizmeti vermesinden de görebilirisiniz. 

Ancak yeterli durumda değil halen daha işlenmiş gıdaların tüketilmesi ve şekerli yiyeceklerin tüketimi aşırı miktarda.

İnsanın en büyük düşmanlarından biri ne yazık ki ŞEKER...

Soru: Sağlıklı yaşamı nasıl tanımlarsınız?

 Yanıt: Sağlıklı yaşam yukarıda da dediğim gibi düzenli uyku, spor alışkanlığı, sağlıklı işlenmemiş besinler tüketmek, alkol ve sigara gibi zararlı maddelerden uzaklaşma, zinde bir yaşam,doğanın içerisinde olma, daha güçlü bir beden , kendine güven, daha sosyal bir birey, Çevresine daha duyarlı, Modaya uyum sağlayan, çevresindeki insanlara güven veren ve başarabilme hissini en son noktada yaşayabilmeyi kapsıyor.

Soru: Ülkemizde "sağlıklı" yaşam tarzını benimsemiş insan sayısı yeterli mi ?

Yanıt:Bence sağlıklı yaşamdan ne kastettiğimiz çok önemli. Bu sadece iyi beslenme demek değil bir çok faktörü yaşamınızın bir parçası haline getirmeniz gerekiyor. Ne yazık ki günümüz koşulları bizleri daha rahat daha hareketsiz ve işlevsiz bir hale getiriyor. 

Stresin hayatımızda her geçen gün biraz daha arttığı bir zeminde, uyku düzenin, sosyal ortamın bozuk olduğu durumlarda bireylere sağlıklı yaşıyorsunuz diyemeyiz. Bu sebeple neyazık ki yeteri kadar bilinçli olduğumuzu düşünmüyorum.

Soru: KKTC'de kanser, kalp, tansiyon, şeker, kolestrol ve tiroit gibi sağlık sorunlarının diğer ülkelere göre,çok ciddi bir rakamda olmasının nedenleri sizce nelerdir?

Yanıt: Bunun bir çok sebebi olabilir çok spesifik bir soru bu ama şöyle yorumlayayım: 

Hormonlu ve sağlıksız gıdaların ülkemizde çok fazla olduğunu düşünüyorum ve gene ne yazıkki denetimsizlik yüzünden sağlıklı olmayan ve ne şekilde üretilip hormon uygulandığını bilmediğimiz gıdaları tüketmek zorunda kalıyoruz.”

 Toplum bilincindede çok sağlıklı ve düzenli bir hayat tercih ettiğimizde söylenemez bunun gibi bir çok sebep bir araya geldiğinde de kaçınılmaz sonu hazırlamış oluyoruz. 

Soru: Şimdiye kadar danışanlarınızdan nasıl geri dönütler aldınız ?

Yanıt: Aslında Koçluk sürecine başladığımda nasıl tepkiler alacağımı tahmin etsemde süreci uygulayarak çok çarpıcı sonuçlar aldığımızı söyleyebilirim. Mesala bir danışanımla 5 ayda 20 kilo verdik ve hem kendisine olan öz güveni hemde asla yapamam dediklerini yapabiliyor olması inananılmaz etkiler doğuruyor. 

Şöyle düşünün insanlara aslında yapamayacakları ve başaramayacakları hiç bir şey olmadığını aşılıyorsunuz ve başarmak, başarı sözcüğü onlar için imkansızlıktan çıkıyor. 

Bir diğer danışanım Lise çağında ve okul hayatında, sosyal hayatında inanılmaz bir değişim yaşadı ve bu süreçte hem sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandı hemde daha sosyal bir insan oldu kendi yaşıtları fastfood zincirlerinden ürünler tüketirken kendisi sağlıklı gıdalar tüketti ve ona bu gıdaların aslında sadece kilo aldırmadığını onu daha mutsuz, daha antisosyal bir insana getirdiğini fark etti. şimdi ise uyku düzeni alışkanlıkları muhteşem. 

En önemlisi kendilerindeki değişimi ailelerinde fark etmesi ve bu mutluluğun tüm aileye yansıması harika bir durum.

Soru:İleriye yönelik projeleriniz neler ?

Yanıt:İleriye dönük bu süreçleri daha etkili bir hale getirmek istiyorum daha fazla ihtiyacı olan kişiye ulaşmak istiyorum ve tabiki bir sağlıklı yaşam merkezi açmak. Ben gerçekten bana ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye çalışıyorum bunu bir showa çevirmek isteyenlerle kesinlikle çalışmıyorum elimden geldiği zamanımın yettiği kadar da insanlara yatırım yapmaya devam edeceğim.

Soru: Okurlarımıza son mesajınızı alalım

Yanıt: Herşeyi başarmak elinizde yeter ki isteğin. Hayal kurmak ve ne istediğini bilmek kötü bir şey değil . Siz yeter ki isteğin. 

Harekete geçmek için Pazartesilerini, ay başlarını, ve yıl başlarını beklemeyin.

Hemen şimdi başlayın. 

Bu sizin hayatınız ve bir tekrarı daha yok.