Cemre Akar
Erek Çağatay, KKTC’nin siyasal yaşamında önemli bir yeri bulunan ve dürüst kişiliğiyle anılan eski Başbakanlardan merhum Mustafa Çağatay’ın oğludur.
Siyasete girmesi için çevresinden gelen telkinler çerçevesinde Halkın Partisi’nden aday olmuş ve bir dönem Girne milletvekili olarak görev yapmıştı.
Son 23 Ocak seçimlerinde yine aynı partiden aday olan ve çok az oy farkıyla seçimi kaybeden Erek Çağatay, yaşananları ve bundan sonraki hedeflerini Diyalog’a anlattı. Çağatay “Seçim sonuçları beklediğimiz gibi değildi ama şevkimi kırmadım. Yine HP’de ülkem için çalışmaya devam edeceğim” dedi.
Soru: Seçimlerinde adaylık kararı alırken ana hedefiniz neydi?
Yanıt: Gailem her zaman memleketime hizmet olmuştur. Bu diplomatken de böyleydi, milletvekiliyken de, 23 Ocak seçimlerinde aday olurken de. KKTC’yi kendi ayakları üzerinde durabilen, kalkınmış, halkı refah içinde olan bir devlet haline getirmek için her yurttaşımıza görevler düştüğü inancındayım. Sadece siyaseti kastetmiyorum. Herkes kendi durumuna göre işin bir ucundan tutmak zorunda. İş insanı, esnaf, sanatçı, sporcu, işçi, memur, bürokrat, öğretmen, öğrenci kendi işini iyi ve başarılı bir şekilde yaparak ülkesine katkı koymaya çalışmalıdır.
Şikayet ettiğiniz şeyler varsa değiştirmek için çaba göstermeniz gerekir. Ben bu anlayışla yıllarca Dışişleri Bakanlığı’nda görevimi yürüttüm. Siyasete atılmam bu anlayışı ortaya koyabileceğim başka bir aşamaydı. Kalkınmada en önemli unsur tartışmasız beşeri sermayedir.
Toplumsal olarak ve birlikte mücadele ile bir yere varmak mümkündür. Bir ülke kalkınacaksa bahsettiğim tüm bu unsurlarla topyekûn kalkınacaktır. Siyasetin görevi ise bunları organize etmektir. Ülke kaynakları iyi organize edildiği ve etkin kullanıldığı takdirde kalkınmanın önü açılır. Bu açıdan bakıldığında siyaset halka hizmetin önemli bir yoludur. Ana hedefim bu dinamikleri harekete geçirmede katkı koymaktı.
Ülke için yapılacak çok şey var
Soru: Seçim sonuçlarını nasıl karşıladınız?.. Sonuçlar beklentilerinize uygun mu?
Yanıt: Demokrasinin gereği seçimler olduğuna göre çıkan sonuçlara saygı duyulması gerekir. Herkes bu çıkan sonuçlar karşısında dersler çıkarmalı ve özeleştirisini yapmalıdır.
Sonuçlar elbette beklentilerime uygun değil. Gönül isterdi ki; KKTC’yi hak ettiği yere getirme yolunda çalışmalarımıza devam edelim. Ancak bu benim şevkimi kıracak bir durum değil. Memleketim için çalışmaya bundan önce olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğim. Samimiyetle çalıştıktan sonra bu ülke için yapılacak çok şey olduğuna inanıyorum.
Soru: Aday olduğunuz partiden pişmanlık duyacağınız, sizi hayal kırıklığına düşüren davranışlar oldu mu?..
Yanıt: Ben 2018’de olduğu gibi bu seçimde de Halkın Partisi’nden aday oldum. Partiye ilişkin bir hayal kırıklığım yok. Rastgele bu partiden aday olmadım. İlkeleri, planı, programı bana uyduğu için, bu yapı içinde katkı koyabileceğimi düşündüğüm için Halkın Partisi’nden aday oldum.
Dört yıl vekil olarak görev yaptım ve bir kez daha aday oldum. Bir hayal kırıklığım yok ama hem benim hem de partimin sonuçlara ilişkin bir değerlendirme yapması gerekir...
Siyasette her şeyin dört dörtlük olması mümkün değil. Herkesin kendine göre fikirleri ve amaçları var. Bazen hoşunuza gitmeyen durumlar ortaya çıkabiliyor. Bunlar siyasetin bir parçası. Önemli olan bunu yönetebilmek.
Farklı fikirler olması doğaldır ve gerekliliktir de. Bu bir zenginliktir. Ancak temel amaç değişmemelidir. Devlet için ve halkın refahı için çalışmak. Dolayısıyla asgari müştereklerde birleşerek ülke için bir şeyler ortaya koymak gerekiyor. Mecliste dış politika konusunda bir seferberlik başlatılması gerektiğini gündeme getirmiştik Halkın Partisi olarak. Ekonomik ve siyasi açıdan zor günler geçirdiğimiz şu dönemde bu sıkıntıları aşmak için de adeta bir seferberlik havasında çalışmak gerekiyor. Elinden gelen herkes buna destek vermelidir. Zira başarı birlikte çalışmakla mümkündür.
Yeniden aday olursam HP’den olurum
Soru: Bir sonraki seçimlerde yine aday olmayı düşünüyor musunuz?..
Yanıt: Kendi açımdan siyasi tecrübemden gerekli özeleştiri ve dersleri çıkarmaya çalışıyorum. Tabii ki ülke için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Seçimlerden yeni çıktık, şu anda bunun hangi platformda ve nasıl olacağını bilemem.
Şunu unutmamak gerekir ki siyaset ya da vekillik bir meslek değildir. Halk için çalışmanın tek yolu da siyaset değildir. Hangi işi yaparsanız yapın bir çaba ortaya koymak değerlidir ve makbuldür. Yeniden aday olur muyum sorusuna gelince...
Aday olmak, siyasette yer almak kişilerin sadece kendi isteğiyle gerçekleşecek bir şey değil. Genellikle süreç sizi oraya iter.
Ben her iki adaylığımda da özellikle siyasete girmem ve devam etmem gerektiğini söyleyenlerin telkinleriyle ve desteğiyle karar verdim, hareket ettim. İleride de siyasi koşullar ve uygun ortam oluşursa, halk beni siyasette görmek isterse ve ben de bir katkı ortaya koyabileceğime inanırsam prensiplerimden ödün vermeden yeniden partimden yani Halkın Partisinden aday olabilirim.