Ülkemizin genç ve başarılı avukatlarından İrem Uygun, Kuzey Kıbrıs’ın siyasal yaşamında değişimin bir parçası olabilmek için siyasete katıldığını ve Halkın Partisi’nden aday olduğunu belirtirken, 7 Ocak seçimlerinin bir dönüm noktası olacağını söyledi.
KKTC’de yaşanan sorunları, özellikle de adli suçları değerlendiren Uygun, Meclis’te birçok yasanın yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Genç Vizyon’a konuk olan Uygun sorularımızı şöyle yantladı:
Soru: Hukuk tahsilini ne zaman nerede yaptınız? Meslek hayatına ne zaman nerede başladınız?
Yanıt: Hukuk lisansımı Doğu Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladım. Hala aynı fakültede Uluslararası Hukuk ve Avrupa Birliği Hukuku alanında yüksek lisans yapmaktayım. Meslek hayatıma 2007 yılında Gazimağusa’da Av. Tevfik Pilli’nin yanında stajyer avukat olarak başladım, 1 yıllık staj süremi tamamladıktan sonra 2008 yılında avukatlık ruhsatımı alıp Gazimağusa Barosu’na kayıtlı avukat olarak profesyonel meslek hayatına başladım. Hala Gazimağusa’da Uygun Hukuk Bürosu adı altında faaliyet gösteren ofisimde avukatlık yapmaktayım.
Soru: Neden bu mesleği seçtiniz? Mesleğe başladıktan sonra hiç pişmanlık duydunuz mu?
Yanıt: Doğu Akdeniz Koleji’nde tahsil gördüğüm yıllarda aytışma(münazara) takımımızın grup lideriydim. Aytışma bilindiği üzere iki karşıt düşüncenin iki farklı tarafça tartışıldığı tez-anti tez üzerine kurgulanan bir fikir teatisidir. O yıllarda aytışma grubunda sergilediğim performans başta grup yöneticimiz ve öğretmenim -buradan saygı ve sevgilerimle anmak isterim- Savaşkan İlmak olmak üzere genel olarak herkesin dikkatini çekmiş ve yapılan yorumlarda iyi bir savunma yeteneğim olduğu, bu nedenle ileride iyi bir avukat olabileceğim görüşü hakim olmuştu. Dolayısı ile meslek hayatıma dair ilk kıvılcım o dönemde atılmış oldu. Zaman içinde adalet ve eşitliğe dair değer yargılarımın kişisel duruşumla bütünleşmesi neticesinde hukuk okumaya karar verdim. Hukuk tahsilimi bitirip mesleğe başladıktan sonra ise ne kadar doğru bir karar verdiğimi her fırsatta idrak ettim, zira bugüne değin verdiğim hiçbir karardan pişmanlık duymadım. Hukukçu olmak ayaklarınızın daha sağlam yere basması demektir. Bugün geriye dönüp baktığımda hiç tereddütsüz “iyi ki bu mesleği seçtim” diyorum.
Suçlarda ciddi artışlar var
Soru: Mahkeme salonlarında karşılaştığınız olaylara bakarken KKTC’nin en önemli adli olayları nelerdir? Suçlardaki artışı neye bağlıyorsunuz?
Yanıt: Mahkeme koridorlarından her gün yüzlerce insan gelip geçiyor. Her birinin farklı bir hikâyesi var. Tanık olup, gözlemlediğimiz her hikâye bizler için birer hayat tecrübesi aslında. Bugün baktığımızda gerek aile davaları, gerek ceza davaları, gerekse hukuk davaları mahkemelerin gündeminden düşmemektedir. Boşanmalar, alacak-verecek meseleleri, uyuşturucu davaları, cinayetler daha teknik tabiri ile adam öldürme ve daha nicesi… Suç oranlarındaki artış artık ciddi manada toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda. İşsizlik, ekonomik darboğaz ve buna bağlı geçim sıkıntısı, denetimsizlik, eğitimsizlik ve sair periferal nedenler toplum nezdinde sosyoekonomik erozyonun yanı sıra birçok değer yargımızı da yitirme noktasına getirdi. Birbirini sevmeyen, birbirine zarar veren bir toplum olduk. “Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir” der Aristoteles. Adaleti sağlamak, toplumu bu noktada kaostan uzak tutup refaha erdirmek bir devlet politikası olmalıdır. Alınacak tedbirler ve denetimlerle bunu başarmak imkânsız değildir.
Soru: Yoğun meslek çalışmalarınız yanında siyasete girdiniz. Sizi buna kimler teşvik etti?
Yanıt: Siyasete girmem için herhangi biri beni teşvik etmedi. Tamamen şahsi tercih ve irademdir. Kıbrıs Türk siyasi yaşamında köklü bir değişime, yeni ve temiz bir siyaset anlayışına ihtiyaç olduğu gerçeğini idrak ettiğim için, ülkesini seven, daha iyi şartlarda yaşamayı hak ettiğine inanan her duyarlı birey gibi hayal ettiğimiz düzeni yaratabilmek, biz ve bizden sonraki nesillere daha temiz, yaşanabilir ve aydınlık bir gelecek imkanı sunabilmek adına siyasete dahil oldum. Bu seçim bir dönüm noktası mahiyetindedir ve böylesi önemli bir süreçte bu değişimin bir parçası olmak adına kendimi sorumlu hissettiğim için aday oldum.
Soru: Seçimlerde kazanmanız halinde hedefleriniz nelerdir?
Yanıt: Güncellenmeyen veya tadil edildiği halde ihtiyaçlara cevap vermeyen yasaların varlığı yargıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Yasalar en yalın hali ile kolay ve anlaşılabilir bir içeriğe sahip olmalı ve ehil ellerde hazırlanmalıdır. İçerik ve şekil açısından hatalar barındıran, okunduğu vakit anlam çıkarılamayan, ucu açık yorumlara sebebiyet veren yasalar sistemi hantallaştırmaktan öteye gitmemektedir. Doğru, anlaşılır, titizlikle hazırlanmış yasaların kaleme alınması için bu noktada meclise görev düşmektedir. Seçilmem halinde pek tabii ki sorun teşkil eden birçok konuya duyarlı olacağım gibi, bir hukukçu olarak önceliğim yasaların güncellenmesi, günümüz koşullarına uyarlanması ve toplum ihtiyaçlarına cevap verecek nitelik kazanıp yasama organının daha işlevsel hale getirilmesine katkı sağlamak yönünde olacaktır.