Dünyadaki gelişmeleri, Kıbrıslı Türkler de yakından izliyor... Hatta bazı konularda, dünya ortalamasının da üzerindeki rakamlar dikkat çekiyor.
Genç görünüm, daha çok güzellik ve diğer nedenlerle estetik cerrahideki artışlar da dikkat çekiyor.
Bu hafta Genç Vizyon’a konuk olan Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Derviş Akbilen, yaşanan gelişmelere ışık tuttu.
Soru: Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Yanıt:1969 Lefkoşa doğumluyum. 1987’de TMK'dan mezun olduktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde eğitime başladım. 1993’te mezun olup yine aynı üniversitede Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümünde ihtisasa başladım. 1999’da oradan uzmanlığı aldıktan sonra 5 yıl boyunca İstanbul Alman Hastanesi’nde çalıştım. 2004’te Kıbrıs’a geri döndüm. O günden itibaren kendi kliniğimde çalışıyorum. 2004’ten beridir Lefkoşa’daki Akbilen kliniğimde hastalarıma hizmet vermekteyim.
Soru: Hizmet verdiğiniz alanlardan bahsedebilir misiniz?
Yanıt: Hizmet verdiğimiz alanlar, plastik rekonstrüktif cerrahi aynı zamanda estetik cerrahinin ilgilendiği bütün konularda hastalara yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Soru: Hastalarınızın yaş grupları ne?
Yanıt: Her yaş grubundan hastamız var. Dudak damak yarığı gibi doğumsal durumlardan 70-75 yaşındaki hastalarımıza kadar ameliyat ettiğimiz hastalarımız var.
Soru: Plastik Rekonstrüktif Cerrahi’yi okuyucularımız için açabilir misinz?
Yanıt: Bizim alanımız oldukça geniştir. Diğer tüm cerrahi branşların bittiği yerde bizimki başlar. Her branşta ortak bazı müdahalelerimiz var. Örneğin yanık, yara sonrası bakımda deri nakilleri, tümör çıkartıldıktan sonra yaranın kapatılması, açık yaralarda kas nakilleri ve kemik nakilleri yapıyoruz. Özellikle trafik kazaları sonrasında yüz kırıklarının onarımını yapıyoruz. Yaptığımız işin %70’i plastik rekonstrüktif cerrahi, %30’u estetik cerrahidir fakat günümüzde %30 luk estetik cerrahi çok daha ön plana geçmiş durumda.
Estetikte neler yapılıyor?
Soru: Estetik Cerrahi’de ne gibi müdahaleler oluyor?
Yanıt: Kaş kaldırma, estetik göz kapağı ameliyatları, burun ameliyatları, elmacık kemiği belirginleştirme, yüzün dolgu ve yağ enjeksiyonları ve botoks uygulamaları ile gençleştirilmesi, askı yöntemleriyle gıdı, yüz ve boyun germe, yüz germe ve boyun germe ameliyatları, yüz mezoterapileri, meme ameliyatlarında ise meme büyültme, küçültme ve dikleştirme yapıyoruz. Son zamanlarda ise en sık yaptığımız estetik müdahalelerden biri Lazer Liposuction yöntemi ile vücundun belli bölgelerindeki fazla yağların alınması, karın germe, kol germe, bacak germe, bacak şekillendirme en sık yaptığımız uygulamalar.
Soru: Liposuction yani bölgesel yağ aldırma vücudun hangi bölgelerine yapılabiliyor?
Yanıt: Tüm vücuda liposuction uygulaması yapılabilir. Kol, basen bölgesi,bacaklar, karın bölgesi ve bacak iç yüzü, baldır hatta ayak bilekleri ve yüz de dahil olmak üzere bölgesel incelme istediğimiz her bölgeye Lazer Liposuction uygulaması rahatlıkla yapılabilir.
Fazla yağlardan kurtulma
Soru: Lipsuction uygulamasını okuyucularımız için biraz daha açabilir miyiz?
Yanıt: Liposuction bölgesel incelmedir. Zayıflatma ameliyatı değildir. Özellikle ideal kilosuna yakın sadece belirli bölgelerde fazla yağlanmadan şikâyetçi olan kişiler için ideal bir çözümdür.
Hastanın hangi bölgesinde yağ fazlası varsa Lazar Liposakşın ile bu yağları tek seansta kalıcı olarak yok edebiliyoruz. Lazerle önce yağları eritip sonra çıkartıyoruz. Çok küçük bir fiberler ile yağı erittikten sonra 2-3 mm kanüller kullanarak erimiş yağı rahatlıkla dışarıya alıyoruz. Bu da liposelektif liposakşın yapmamıza ve operasyon sonrası oluşabilecek düzensizlikleri ortadan kaldırıyor kanama ve morarmayı minimuma indiriyor. Aynı zamanda oluşan ısı da cildin çok daha güzel sıkılaşmasına ve toparlanmasına neden oluyor. Bu sayede çok büyük başarılar elde etmeye başladık.
Lazer Liposuction yöntemiyle işlemden sonra cilt kendini çok daha iyi toparlar ve morarma da az olur. Bir çok uygulamada da sadece lokal anastezi yeterli oluyor ve hasta biriki gün içinde normal yaşantsına geri dönebiliyor.
Liposuction vücudun her bölgesine yapılabilir. Herkese liposuction yapılabilir. Dediğim gibi Liposuction normal kilosunda olan kişilerde bölgesel fazlalıkları alma ve şekillendirme ameliyatıdır. Bu ameliyatla en iyi sonucu verebiliriz. Ancak çok uzun süre denemesine rağmen kilo verememiş hastalarımıza son çare liposakşın uygulabiliyoruz. Hızlı bir şekilde özellikle karın, bel, basen ve bacaklarda inceleme sağladıktan sonra ortaya çıkan motivasyonla bu hastalarımız hızla kilo vermeye devam etmektedir.
Bazen özellikle karın bölgesinde ileri derecede yağlanma olan yaşlı hastalarımızda dizlere binen yükü azaltmak için estetik amaçlı değil sağlık açısından da bu ameliyatı yapmaktayız. Sadece karın bölgesinden bu amaçla 5 kg yağ aldığım hastam var.
Soru: Liposuction sonrası hasta iyileşmeyi ve incelmeyi ne zaman gözlemlemeye başlar?
Yanıt: Operasyondan sonra hastamız 2-3 hafta korse kullanılır. Sonrasında incelmede gözle görülür fark günden güne artarak devam eder. En son haline gelmesi 1 seneyi bulur. Belki bir az daha uzun sürebilir.
Bir hafta 10 gün kadar morluk olduğundan bu tarz ameliyatların kış sezonunda yapılmasını öneriyorum. Ancak tüm öğrencileri ve öğretmenleri ayrıca yurt dışından gelen hastalarımızı yaz döneminde ameliyat ediyoruz. Önemli olan hastanın ayırabileceği vakit. Kullanılan karseler çok ince olduğundan yazda yapılması çok büyük bir problem oluşturmuyor.
Soru: Yağ alma sonrası işlem gören bölge de sarkma olabiliyor mu?
Yanıt: Lazer olduğu için sarkma olmaz tam tersine toparlanma sağlanır.
Soru: Peki ülkemizde en çok talep edilen estetik operasyon nedir?
Yanıt: Meme ameliyatlarını çok sık yapıyoruz. Küçükse büyütme veya büyükse küçültmek için çok hasta başvuruyor. İkinci olarak da liposuction. Erkeklerde karın, meme ve bel bölgesine, kadınlarda ise basen, bacak iç yüzü ve karın bölgesine en sık Liposakşın yapıyoruz.
Tabii botoks ve dolguyu estetik operasyon olarak saymıyorum. Botoks ve dolgu günümüzde “Lunch Break Uygulaması” dediğimiz şekli aldı. Mesela hasta çalışıyorsa öğle tatilinde bile gelip botoksunu yaptırabiliyor. 10-15 dakikalık bir işlemdir. Günümüzde güzel sonuçlar elde etmek için günlerce klinik veya hastahane ortamlarında kalmak gerekmiyor. Hastalarımızı bir an önce sosyal yaşantılarına döndürmek lazım. Bu yüzden botoks ve dolgu işlemleri kolaylıkla uygulanabilen ve doğru uygulandığı zaman ciddi güzel sonuçlar elde edilen çağımızın popüler uygulamalarındandır.
24 yaşında Botoks!
Soru: Botoks uygulamasına kaç yaşında başlanmalı?
Yanıt: Göz kenarı ya da kaş ortasında hareketle çizgi oluşmaya başladıysa, bilinmesi lazım ki bir 5 yıl içinde artık hareketsizken de o çizgiler derinleşip belirgin olacak. 24 yaşında bile hastamız vardır. Ne zaman hareketle çizgiler ortaya çıkıyorsa, o yaşta botoksa başlamak lazım.
Botoksun herhangi bir yan etkisi var mı ve nekadar sıklıkla yaptırmalıyız?
Botoksun etkisi lokal etkidir. Yaptığımız yerdeki kasları etkiler ve 6 ay sonra etkisi ortadan kalkar. O yüzden sağlık açısından bir sıkıntı olmaz. 15 yıldır 6 ayda bir uyguladığımız hastalarımız var.
Soru: Botoks yaptırırken nelere dikkat etmeliyiz?
Yanıt: Öncelikle uzman ellerde yapılması lazım şarttır. Yaş ilerledikçe botoks yetersiz kalıyor. Limitleri zorladığımız zaman donuk ifadeler, aşırı kalkmış kaşlar, bunların doğal olmadığı belli oluyor. Birçok tedaviyi uygulayabilen Plastik Cerrahlar her hastayı ayrı değerlendirip ona uygun tedaviyi seçtiklerinden dolayı en doğal ve en iyi sonucu alabiliyorlar. Sadece botoks yapabilen kişiler ise her hastaya ihtiyacına bakmazsızın her bölgeye botoks yaptıklarından dolayı doğal olmayan herkesin başta bizim yadırgadığımız görüntüler ortaya çıkar. Hayretler içinde bakan kaşları çok kalkmış hastalar, birkaç çizgisi azaldığı halde genç görünmeyen tam tersine garip görünen hastalar gibi.
Unutulmasın ki en güzel yapılan botoks çevredeki insanların yapıldığını farketmediği botokstur.
Soru: Botoks ücretleri yüksek midir?
Yanıt: Karşılanabilir ücrettedir. Unutulmasın ki sağlıkta ucuz şeyler her zaman risklidir. Düşük fiyata yapıldığı zaman kalitesiz malzemeler kullanılabiliyor. Örneğin Uzak Doğu’da yapılan hayvan serumlarından elde edilen botokslar var. Yine kalitesiz dolgular da ciddi riskler oluşturabiliyorlar. Bunlar alerjik reaksiyon ihtimali çok yüksek olan ürünlerdir. Hasta alerji olursa ciddi sıkıntı olur. Çok düşük fiyatlara dolgular var fakat dudaklarda kistler oluşabiliyor. Aylarca uygulanan yüz bölgesinde kızarıklıklar ve hatta iltihaplanma sonucu akıntılar meydana gelmekte yüzde asla geçmeyecek izlere neden olmaktadırlar. Dolgu erir fakat reaksiyon devam eder. Bu yüzden ameliatla dudak dolgusu sonrası oluşan kistleri aldığımız hastalar var. Doğru yeri ve markayı mutlaka iyi tercih etmek lazım.
Şu anda kullandığımız dolgular son derece kaliteli pürüssüz ve daha uzun süre kalıcılığı olan son derece kaliteli dolgulardır. Yapıldıklarında orada olduğu farkedilmemekte, en önemlisi de yok olma süresi gelince hiçbir hasar bırakmadan eriyip gitmektedirler.
Soru: Botoks uygulaması her yerde yapılabilir mi?
Yanıt: Birçok güzellik salonlarında bile bu işlemler kaçak olarak yaptırılıyor. Bu çok büyük bir problemdir. Doktor olmayan kişiler de bu işlemleri yapıyor. Yurt dışından Tabipler Birliği’ne üye olmayan, yasal olarak Kıbrıs’ta çalışması uygun olmayan, Kıbrıslı olsun veya olmasın birçok doktor gelip burada müdahaleler yapıyor. En önemlisi Tabipler Birliği’ne üye olmasıdır. Üye olmayan hiç kimseye bu tip müdahaleleri yaptırmamaları lazım.
Hastaların, bu işlemleri uygulayacak olanlara uzmanlık alanını sormaları lazım.
Birçok yanlış kavram vardır. ‘Yüz cerrahıyım’ diyen var, ‘medikal estetik uzmanıyım’ diyen var. Bunların hiçbiri yasal terimler değildir. Kimin nerde nasıl yaptığını malzeme olarak ne kullandığını bilmek lazım.
Yasalar denetime engel!
Halen İngiliz döneminden kalma yasalarla yönetiliyoruz. Yıllar önce böyle uygulamalar olmadığından ve ilgili yasalar tekrar düzenlenmediğinden yasalarda ciddi boşluklar var bu nedenle gerekli denetimler yapılamıyor.
Mesela ben şu anda beyin ameliyatı yapacak olsam, beni durduracak yasa yok. Ben istersem yaparım, pratisyen bir hekim de yapar.
Devlet hastayı korumuyor. Daha doğrusu yasalar buna uygun değil bu yüzden hastanın kendini koruması lazım.
Soru: Yaz dönemi için okuyucularımıza birkaç tavsiyede bulanabilir misiniz?
Yanıt: Yaz için önerilerim, en önemli şey güneştir. Herkesin çok çok iyi korunması lazım. Sokağa çıkarken herkesin mutlaka güneş kremini kullanması lazım. Eğer lekelenmeye müsait bir cilt varsa, lekeyle ilgili mezoterapiler var. Bunlar hem renk açıcı tedavilerdir hem de renk düzenleyici daha homojen bir renk olmasının sağlayan tedavilerdir. Gerektiği yerde mezoterapi yapılması lazım. Çok kuru bir cilt yapısı varsa nemlendirme tedavisi yapılması lazım. Kremler maalesef yeterli değil. Dünyanın en iyi marka kremlerini kullandığınızda cilt altına geçiş oranı %8 ile 10’dur. Geri kalan cildin yüzeyindedir. O yüzden cilt altından ciddi nemlendirme uygulamak lazımdır. Hastanın ihtiyacı ve problemine göre mutlaka yaptırmaları lazım. 20 yaşından itibaren başlanırsa çok iyi olur.
Soru: Lazer sonrası karşılaşılan sorunlar nedir?
Yanıt: Özellikle lazer ve epilasyon uygulamalarına çok dikkat etmek lazımdır. Lazer epilasyon sonrası koyu veya açık renk lekelerin oluştuğu birçok hastayla karşılaşıyoruz. Lazer Epilasyonlar dahil doktor kontrolünde yapılması lazım. Ve sadece doktorun adıının olması yeterli değil. Klinik ortamında bir problem çıkıtığı anda müdahale edilebilecek bir klinik ortamında yapılması çok önemli. Türkiye’de doktor olsa bile güzellik salonlarında lazer uygulamaları yasaklandı. Bu yüzden Türkiyeden birçok lazer firması gelip burdaki güzellik salonlarına lazer cihazları bırakıyor. 2 hafta önce uzak doğudan gelmiş yerleri temizleyen kadın 2 hafta sonra lazer yapmaya başlıyor.
Denetlemeler yasalar elvermediğinden yapılamıyor. Bu yasalar yapıldığı zaman lazer uygulamaları yoktu ve şimdi bunların düzeltilmesi için uğraşıyoruz. “Ben” üzerine lazer yapan yerler var. Bize bir süre önce14 yaşında bir kız çocuğu geldi. “Ben” ini lazerle yakmışlar. Bu ciddi anlamda çok tehlikelidir. Ben kanseri insanın hayatında görebileceği en tehlikeli kanserdir. Bu tip müdahaleler kanser oluşumunu tetikleyebilmektedir.
Çok tehlikeli işler yapılıyor. O yüzden şimdi “Hastanın kendini koruma zamanıdır.”