KKTC Merkez Bankası’nın yılda dört defa yayımladığı bültenlerin 2015 yılının birinci çeyreğine ilişkin olanı yayımlandı.
Bültende yılın ilk çeyreğinde dünya ekonomisinin genel görünümüne ve KKTC ekonomisi ile ilgili en güncel verilere yer verilirken, ağırlıklı olarak KKTC bankacılık sektörünün son durumu çeşitli istatistiki verilerle ve göstergelerle kamuoyunun bilgisine sunuldu.
Merkez Bankası Başkanı Dr. Bilal San, bu yılın birinci çeyreğinde toplam 222 şube ve 2 bin 883 personel ile hizmet veren KKTC bankacılık sektörünün bilanço büyüklüğünün bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,5 ve geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 15,52 oranında büyüyerek 15 milyar 350 milyon TL’ye ulaştığını belirtti.
San, mevduat toplamının bir yılda yüzde 14,47 artışla 12 milyar 258 milyon TL, brüt kredilerin yüzde 17,9 artışla 9 milyar 970 milyon TL olarak gerçekleştiği, tahsili gecikmiş alacaklar (TGA) toplamının 2015 yılının ilk çeyreğinde de artarak 646 milyon TL’ye çıktığı bilgisini verdi.
“Parasal birliğin etkinliği zayıfladı”
Merkez Bankası Başkanı Dr. Bilal San, bültenin önsözünde, 2015 yılı birinci çeyrek döneminde de küresel para politikalarındaki farklılaşmanın devam ettiğini, finans piyasalarındaki belirsizlik ve oynaklığın gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarını olumsuz etkilediğini kaydetti.
San, kriz sonrası dönemde ekonomik büyümenin ivme kazanmasına destek olmak amacıyla harekete geçirilen genişletici para politikalarının, özellikle toparlanma süreci uzayan Avrupa Birliği’nde 2015 yılının ilk üç aylık döneminde artarak devam ettiğini, buna rağmen Avrupa bölgesinde ekonomik aktivitenin halen zayıf seyrettiğini, özellikle bazı ülkelerde artan sıkıntıların, Euro Bölgesi’nin ‘optimal para alanı’ teorisinde öngörülen kriterlere uymadığı yönündeki tartışmaları ve parasal birliğin etkinliğinin zayıfladığını gündeme taşıdığını belirtti.
“Enflasyon oranlarındaki artış sürüyor”
Dr. Bilal San, petrol fiyatlarının gerilemesine bağlı olarak emtia fiyatlarında devam eden düşüş eğiliminin gelişmekte olan ülke ekonomilerinde enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı yaptığı, ancak FED para politikalarının etkisiyle hızla değer kaybeden para birimleri dolayısıyla bu aşağı yönlü baskının etkisizleştiği ve gelişmekte olan ülkelerin enflasyon oranlarının artmaya devam ettiği kaydetti.
Başkan San, kur riski alınmaması konusunda uyarıda bulunarak, serbest piyasa ekonomisi ve küreselleşen dünyada, dalgalı kur rejimi uygulamasıyla birlikte kurların aşağı veya yukarı yönlü hareketinin normal olduğunu, bu hareketlerin boyutunu ve zamanını önceden bilmenin ya da kontrol etmenin mümkün olmadığını belirtti.
San, döviz kurlarındaki oynaklığın artarak devam ettiği günümüz konjonktürünün yüksek dış ticaret açığı sebebiyle dışa bağımlı olan KKTC ekonomisi açısından değerlendirildiğinde, döviz fiyatlarının aşağı yönlü hareket ettiği dönemlerin döviz cinsinden geliri olmayanların kur risklerinin artırılması için değil, tam tersine azaltılarak döviz pozisyonlarının ayarlanması için fırsat pencereleri olarak algılanması ve değerlendirilmesinin daha doğru olacağını vurguladı.
“Bankacılıkta yeni düzenlemeler yapıldı”
Dr. Bilal San, Merkez Bankası’nca yapılan mevzuat çalışmaları hakkında şunları kaydetti:
“KKTC Bankalar Yasası altında mevcut ‘Bankaların Birleşme ve Devir Tebliği’ güncel hale getirilmiş ve yeni tebliğ yürürlüğe girmiştir. Söz konusu tebliğ ile devir süreçlerinin netleştirilmesi ve ölçek ekonomileri etkisiyle maliyetlerin azaltılıp, verimliliğin artırılmasına hizmet etmek üzere bankaların birleşmelerinin teşvik edilmesi için ilave istisna ve muafiyetler getirilmiştir. Ayrıca ‘Bankalarda İç Denetim, Risk Yönetimi, İç Kontrol ve Yönetim Sistemleri Tebliği’ altında ‘Sızma Testleri’ ve ‘Bilgi Güvenliği Politikası’ konularıyla ilgili iki yeni genelge yayımlanmıştır. ‘Sızma Testleri Genelgesi’ ile bankaların bilgi sistemlerine yetkisiz erişim sağlanmasına veya hassas bilgilere ulaşılmasına neden olabilecek güvenlik açıklarının tespiti ve giderilmesi, ‘Bilgi Güvenliği Politikası’ genelgesiyle de bankaların kendilerine ait bilgi varlıklarının gizliliğinin temin edilmesi hedeflenmiştir.”
San, 2015 yılı Mart ayı itibarıyla bankacılık sektörü Sermaye Yeterlilik Standart Rasyosu’nun (SYSR) 17,75 oranına yükseldiğini ve risklerin yönetilebilecek seviyede olduğunu vurguladı.