Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Konjonktür Raporu’nu yayınladı. TÜSİAD’ın makroekonomik tahlil ve tahmin çalışmalarını içeren raporun ilk sayısında riskler ve fırsatlar odağında Türkiye ekonomisi değerlendirildi ve TÜSİAD’ın makroekonomik tahminlerine yer verildi. Raporda, küresel ve yerel risklere karşın, Türkiye ekonomisi için fırsatların da olduğunu vurgulandı. Enflasyon ve cari açık gibi önemli iki makro dengesizliğe yönelik doğru politika adımları sayesinde, istikrarlı bir büyüme patikası elde edilebileceğine dikkat çekildi. Raporda ’temel senaryo’ dahilinde Türkiye ekonomisinin 2014 yılında yüzde 3.4 büyüyeceğini öngörüldü.
Risk algısında bozulma
Ulusal hesaplar istatistiklerinin açıklanmasını takiben hazırlanan rapor, TÜSİAD’ın Komisyon ve Çalışma Grubu faaliyetleri yanı sıra, TÜSİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleşen makroekonomik eğilimler anketi sonuçlarını ve Genel Sekreterlik ekonomik araştırma çalışmalarını yansıtıyor. Rapor, küresel makro gelişmeler ile Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri ve bunlara yönelik politika tepkilerini iş dünyası perspektifinden değerlendiriyor.
Raporun ilk sayısında dünya genelinde risk algısındaki bozulmaya dikkat çekildi. Bu kapsamda, FED’in yakın dönemde faiz artırımına gitmesi veya ABD ve diğer gelişmiş ekonomilerde devam eden “soluksuz” hisse senedi piyasası yükselişlerinin ivme kaybetmesi gibi nedenlerle, gelişmekte olan ekonomilere yönelik risk iştahında bozulma ihtimali vurgulandı. Bu ihtimalin, Türkiye açısından ciddi risklerin başında geldiği belirtildi. “Küresel finansal varlık fiyatlarında ani ve sert düzeltme” anlamına gelecek bu riske karşılık, para politikasını gevşetmeyen, bütçe disiplinini koruyan bir politika anlayışının önemi vurgulandı.
Tehdit ediyor
Raporda ayrıca, dünya ekonomisi için olduğu kadar Türkiye ekonomisi için de büyük önemi olan jeo-politik risklerin, iç-dış talep arasında dengelemeyi ve büyümeyi “doğrudan” tehdit ettiği ifade edildi. TÜSİAD Konjonktür Raporu’nda, Şubat 2014’ten sonra gelişmekte olan ekonomilere yönelik sermaye akımlarındaki düzelmenin, Euro Bölgesi’ndeki görece toparlanmanın ve son dönemde büyümede sağlanan istikrarlı patikanın Türkiye ekonomisi için sağladığı fırsat penceresine de dikkat çekildi. Raporda bu fırsat aralığında, atılacak doğru makroekonomik politika adımlarının, yapısal reformlar için zaman ve enerji kazandırabileceği vurgulandı. Enflasyon ve cari açık gibi önemli iki makro dengesizliğe yönelik doğru politika adımları sayesinde, istikrarlı bir büyüme patikası elde edilebileceğine dikkat çekildi.