Tunus’da gerçekleştirilen WHO 61.Doğu Akdeniz Bölge Toplantısı'na WASPaLM'i temsilen Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gamze Mocan Kuzey katıldı.
YDÜ’den Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gamze Mocan Kuzey yaptığı açıklamada, Akdeniz bölgesini tehdit eden başlıca sağlık sorunlarının görüşüldü toplantıda, açılış konuşmalarının Tunus Sağlık Bakanı Prof. Mohamed Saleh bin Ammar, WHO Bölgesel direktörü Dr Ala Alwan ve World Health Organization (WHO) Genel Direktörü Dr. Margaret Chan tarafından gerçekleştirildiğini söyledi.
Toplantıya çeşitli ülkelerden 16 sağlık bakanı, bakanlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün birçok üyesi ve çok sayıda delegenin katıldığını kaydeden Kuzey, Doğu Akdeniz bölgesi bölgesel sağlık soruları ve bu sorunların giderilmesi için önerilerin şöyle sıralandığını kaydetti:
“Ebola ve MERS-CoV’nin bölgesel yayılımı halinde Doğu Akdeniz Bölgesinin hazırlıklı hale getirilmesi için alınması gereken tedbirler; Doğu Akdeniz Bölgesinde çocuk felci vakalarının son bulması için yapılması gerekenler; İklim değişiklikleri ve hava kirliğine karşı alınacak bölgesel tedbirler; Viral hepatit B ve C’nin nasıl kontrol edileceği ve olgunun önlenmesi için alınması gereken tedbirler; AIDS, TB ve Marlarya ile mücadele ve sağlık sisteminin geliştirilmesi konuları.”
Çakır’dan, MERS virüsü konusunda açıklama
Öta yandan, Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı doktoru Prof. Dr. Nedim Çakır, MERS virüsü tehlikesine dikkat çekti.
YDÜ’den yapılan açıklamaya göre Prof. Dr. Çakır, MERS virüsünün 2012 yılında Ortadoğu’da evcil hayvanlar üzerinde değişime uğrayarak salgın yapmaya başladığını kaydetti.
“Aslında bu senaryo, bilim insanlarının domuz gribi ve kuş gribi salgınlarında yaşadıkları ile benzer bir bilimsel gerçekti. Bu kez özellikle develerde görülen değişim, yine insanları tehdit etmeye başladı” diyen Çakır açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hastalık, 2 haftaya kadar uzayabilen bir kuluçka dönemi sonunda üç temel belirti ile kendini gösteriyor; ateş, öksürük ve nefes darlığı. Hastalığa yakalananlarda karın ağrısı, ishal, bulantı ve kusma görülüyor.
Sağlıklı ve genç erişkinlerde daha hafif seyreden hastalık, şeker hastaları, kronik bronşit hastaları, kalp yetmezliği ve/veya böbrek yetmezliği olanlar ile bağışıklık sistemi sağlıklı olmayan kişilerde daha ağır ve ölümcül sonuçlara yol açıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 24 Ekim 2014 tarihine kadar laboratuvar verileriyle kanıtlanmış toplam 883 hastanın MERS enfeksiyonuna yakalandığını, bunlardan 319’unun yaşamını MERS virüsü ve komplikasyonları sonucu kaybettiğini belirtiyor.
DSÖ, kuşkulu hastalar ile grip benzeri belirtiler gösteren diğer hastalardan alınan örneklerin kesin tanısı için laboratuvar incelemesini şart koşuyor. Bu nedenle salgın yaygınlaşmadan tanısı konulabilmesi için laboratuvar testlerine mutlaka ihtiyaç duyuluyor. Yine de MERS virüsü şüphesi taşıyan hastalara dikkatle yaklaşmak gerekiyor.”