BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ilişkin, "Bir Başbakan olarak komplo, montaj iddialarıyla bu işi örtemezsin. Öyle stadyum gibi tribünlerden bağırarak, çağırarak bu işleri düzeltemezsiniz. Bu işlerin örtülmesinin artık imkanı yoktur" dedi.
Demirtaş, partisinin grup toplantısında, Şırnak Uludere'de yol ve karakol yapım çalışmalarına tepki gösterenlere karşı sert uygulamalar olduğunu iddia ederek,"Siz Roboski'nin hesabını verememiş, Roboski katliamından sorumlu olarak tarihe geçmiş yöneticiler olarak orada insanlarımıza gaz fişeği atıp, coplayamazsınız. Yapmanız gereken orada o inşatı durdurmak" diye konuştu.
Uludere'de yaşanan olayı anımsatan Demirtaş, "Roboskili ailelerin sahipsiz olmadığını, çocukların da sizin çocuklarınız kadar değerli olduğunu hatırlatana kadar biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Irkçı saldırılar
Demirtaş, HDP ve bazı yerlerde de BDP seçim bürolarına, seçim çalışmalarına yönelik "ırkçı" ve "faşizan" saldırılar olduğunu iddia ederek, Edirne, Keşan, Urla ve Kadıköy'deki saldırılara değindi.
Bütün bu saldırıların tesadüf olmadığını, organize olduğunu, bir merkezden yönetildiğini savunan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Seçim çalışmaları başladığından bu yana birileri 'BDP'nin seçim çalışmalarını nasıl engellerim' hesabı içerisine girmiş durumda. Doğu'da başka, batıda başka aktörler devreye konuluyor. Ama hepsinin amacı, hepsinin talimat aldıkları merkez aynı. Hepsi aynı güruh, ruh halinde hareket ediyorlar. Saldırtılan çetelerin tamamı aynı siyasi merkezin, aynı siyasi partinin, odağın üyeleri olarak ortaya çıkıyorlar. Bunların hiçbiri tesadüf olamaz. Bu faşizan bir provokatörlüktür, organize bir gladyo faaliyetidir. İktidarın sallantıda olduğu, siyasi hayatının sonuna doğru gelindiği bu günlerde yeni bir alternatif doğmasını hiç kimse istemiyor. Bütün bu faşizan, gladyo çeteleri hazırlığını yaptıkları güçlerin bugüne kadar destekleyip, pohpohladıkları, kapalı kapılar ardından iktidar pazarlığı yaptıkları güçleri Türkiye'yi yönetmek üzere göreve davet ediyorlar.”