Diyalog Gazetesi
2024-01-29 10:35:57

‘Çare’ üretebilmek 

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 29 Ocak 2024, 10:35

Yeni Zelanda dünyanın en temiz ve en düzenli ülkelerinden biridir... Özellikle et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri çok kaliteli olduğu için dünyaca ünlüdür...
Çevre temizliğiyle ünlü olan bu ülkede yaşamak herkesin hayalidir...
Yaklaşık 5 milyon nüfuslu bu ülkede fert başına düşen milli gelir 42 bin dolar seviyesindedir...
Yani KKTC’de yaşayan insanlara göre; 4-5 kat daha fazla zenginlik vardır...
Uzun yıllar herhangi bir güvenlik endişesinin yaşanmadığı bu ülkede 4 yıl kadar önce meydana gelen cami saldırısında 50 kişinin hayatını kaybetmesi herkesi şok etmişti...
Yaşanan acı olay sonrasında Yeni Zelanda Başbakanı’nın izlediği politika ise tüm ülke liderleri açısından örnek teşkil edicidir...
Cami baskını öncesinde binlerce kişiye silah ruhsatı veren bu ülkenin, yaşanan acı olay sonrasında çok hızlı bir şekilde yasal değişikliğe gitmesi ve iki haftadan daha kısa bir sürede silahları toplaması müthiş bir başarıdır...
Yeni Zelanda Başbakanı’nı ve hükümetini Türkiye’nin de KKTC’nin de örnek almasını diliyoruz...
KKTC gibi küçük bir ülkede bırakın silahların toplanmasını, ölümlü trafik suçlarına verilen cezaları dahi yıllardır değiştiremedik...
Aramızda dağlar kadar fark vardır...
Bizdeki siyaset ve devlet yönetme anlayışı maalesef bu tür ülkelerle kıyaslanacak düzeyde değildir...
Bizdeki siyaset; geçerliliğini yitirmiş, çürümüş ve etkisiz durumdadır...
Bizdeki siyaset ‘çare üretemez’
haldedir... Bizdeki siyaset anlayışıyla bu ülkenin bırakın ileri gitmesini, bir süre sonra yaşanmaz hale gelmesi kaçınılmazdır...

Görünen köy kılavuz istemez derler

KKTC’de binlerce kişide ruhsatlı ve ruhsatsız silah vardır... KKTC’de binlerce kişinin cebinde veya aracında bıçak veya kesici aletin olduğunu da polis denetimi olduğu zamanlarda görüyoruz...
Aile arası tartışma sırasında dahi insanların silaha veya bıçağa sarılması ve bu tür şiddet eylemlerinin artması karşısında çok daha ağır cezaların gündeme gelmesi gerekiyor...
Ama bunu kim yapacak?...

Bu tür olaylar hiç kimsenin umurunda değildir...
İnat ve ısrarla ülkelerine gönderilmeyen çok sayıda yabancının uyuşturucu satışına hız verdiği ve şiddet olaylarını artırdığı polis bültenlerine yansıyor ama, sorumlu kişiler bunları da görmezden geliyor...
Ancak bir aile yakını veya partilisine yönelik kanlı saldırı olması halinde tepki verebilen böylesi bir siyaset anlayışıyla ne KKTC ileriye gidebilir, ne de Kıbrıs Türk halkı güvenlik içinde yaşayabilir...
KKTC’nin siyaseti iflas etmiş durumdadır...
En keskin virajlarda aşırı süratle seyreden iş aracının şoförü korkusuzdur...
Kırmızı ışıkta durmayanlar, seyir hainde cep telefonunda konuşanlar da öyle...
Bu insanlarda devlet korkusu yoktur...
Trafikte devlet korkusunu veren polistir...
Ama polis bu korkuyu veremiyor...
Personel sayısı ve teknolojik imkanları yetersizdir...
Mahkemelerde devlet korkusunu veren yargıçlardır...
Ama onların elini, kolunu bağlayan yasalar vardır...
İşte o yüzden ne şoförde, ne uyuşturucu tacirinde, ne bıçak sallayan veya silah çeken adamda, ne rüşvet alanda, ne soyguncuda devlet korkusu yoktur...
Devlet korkusunun olmadığı yerlerde huzur ve güven arayışı boşunadır...
Acı gerçekleri bugün masaya yatırmaz ve önlem almazsak...
Yarınlar çok daha fazla acı verici olacak...
İşte o yüzden yeni hükümete buradan bir mesaj vermek istiyoruz:
Elinizi çabuk tutun ve kritik yasaları bir an önce meclisten geçirin…

Yorumlar (3)

Hasan Nuri 11 Ay Önce

Otoritesini yitirmiş iş yapamaz yüce meclisimizden Yasalar geçmiş veya geçmemiş ne yarar KKTC gibi bir Ülkede gerçekten yasalara uyan mı var yani ? Ben yaparım olur KKTCsinde bugüne kadar çıkarılan yasalara kim uydu ki ? otoritesi olmayan güvenilirliğini yitirmiş Yüce meclisimiz ile Çevreyi kirletmeme ve Trafik yasalarına uyan mı var ! Yeni Zelanda’da çıkarılan yasalar kesinlikle Uygulanıyor, KKTCdeki Yasalar çıksa bile maalesef uygulanamıyor Nedeni mi ? Onu da yüce meclisimize soralım ?

Hasan Nuri 11 Ay Önce

Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti Kimlik ve Vatandaşlık Haklarına kimse el koyamaz , Sayıları her geçen gün azalan Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti Hakları Tümce verilmelidir ! AB dışına itilen Dünyadan kopmuş Tanınmayan KKTCde yaşam sürmeleri Kıbrıslı Türklerin suçu değildir !

Öz 11 Ay Önce

Çare üretebilmek. Mesela, bizim cumhurbaşkanlığına ihtiyacımız mı var? Görüşmeciye belki. Ama cumhurbaşkanına kesinlikle ihtiyacımız yok. Dolayısı ile örtülü ödeneğe, külliyeye, korumaya, şoförlerine, maaş ve harcırah vermeye gerek yok. Gönüllü bir görüşmeci grubu oluşturulur, aralarından birisi de bizi temsil eder. Yine başbakana, bakanlara ihtiyacımız mı var? Mesela dışişleri bakanlığına ihtiyaç var mı? Yok. İçişleri bakanına var mı? Polis ve asker nereye bağlı? İçişleri bakanına da ihtiyaç yok. Geriye kalan, turizm, sağlık ve eğitim bakanlıkları da kaldırılıp, sektör paydaşları arasından gönüllü temsilciler seçilebilir. Maliye için de vergi verenler arasından belli bir düzenle seçilen temsilci bu işi yapabilir. Peki başbakan kim olacak? Altı ilçe kendi aralarında birini, bu görevi de yürütmesi seçebilir. İşte çare. Hem daha katılımcı, daha şeffaf, daha denetlenebilir, hem de savruk olmayan yönetim. Egemenlik yurttaşına güvenmekle olur.Eşit, Egemen, istemekle değil.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.