Bildiğimiz dünya kayboldu.
Çok önceden kaybolmuştu da o konuyu konuşmak istemezdik, konuşanları da dinlemek...
Covid-19’un gelip dilimizi çözmesi gerekti.
“Bildiğiniz dünya artık yok,” dedi Covid-19 ama ayrıntıya girmedi.
Ne kadarı yok?
Daha da mı yok olacak?
Nereye kadar?
Bildiğimiz dünyaya geri dönüş yolu var mı?
Ne yapmalıyız?
Bunları açıklamadı.
Bize bıraktı.
Biz…
Dürüst olmak gerekirse, bildiğimiz dünyanın kaybolduğuna hâlâ inanmak istemiyoruz.
O dünya tatlıydı be!
Süpermarketlerin rafları her zamanki gibi dolu, manavlardan meyve sebze, butiklerden lüks taşıyor. Taksitle Mersedescik bile
alabiliyorsun. İsviçre’ye kayağa gidemediniz ama işte aşı çıktı. Birkaç ay sonra kapılar açılır, her şey normale döner. Paranız dolarda. Rahat olun.
İklim değişikliği?
Benden sonra gelecek olanlar düşünsün.
Doğa iflas ediyor, gökyüzünde kuş, yeryüzünde yabani hayvan kalmıyor, arılar kelebekler mahvoluyor, denizler çöplük oldu, balıkların eti kemiği ağır metal yüklü…
Boşveer… Ayağını sakınarak basma. Bir çaresini bulurlar.
Kapitalist sistem karaciğere benzer, çocuklar. Tam iflas edinceye kadar çalışır.
Sonra?
Sonra sana hadi eyvallah.
Dur yahu. Ne güzel yaşıyorduk!
Nereye?
Ümit yok. Ama kavramak kolay değil.
Bu Pazar sabahı, yılın üçüncü günü bulunduğum yerde sükûnet hâkim.
Kuşlar – onlar olanların ne kadar farkında? – kafaları yemlikte, uçup gelerek ve giderek kenevir tohumlarıyla şişmanlıyorlar. Toplanmayı bekleyen portakallar, açılmaya hazırlanan nergislerle bahçe sakinlik nefesi alıp veriyor.
Fakat geçen yılki Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Amerikalı şair Louise Glück’ün bu sabah okuduğum Bir Çocuk Masalı (A Children’s Story) adlı şiirinde yazdığı gibi;
“… ama gerçek olan sakinlik değil./ Gerçek olan umutsuzluk./Hiçbir ümit kalmadı./ Onu tekrar bulmak istiyorsak / Kaybolduğu yere dönmemiz gerek/.”
Orası neresi? Ben biliyorum. Çoğu, hatta belki herkes, arkada kalacak ama.
Ve dönsek bile sakinlikle başlayıp yeniden ümitsizliğe varmayacağımız ne malûm?
Bildiğimiz dünya, bilmediğimiz dünya
Paylaş
Rehend 4 Yıl Önce
Gerçeğin soru hali: kaybetmek Nivîsberek pirsepist... Spas...
Güneri Cıvaoğlu 4 Yıl Önce
Sevgili Metin gene de Çetin Altan söylemiyle “bir avuç ışık” olmalı
Uğur Eken 4 Yıl Önce
Sevgili Metin, Çok güzel toparlamışsın hâlimizi. Bence gene çözüm yolu açık ama ne yazık ki bu insan yapısıyla mümkün olamayacak gibi...?!
Metin Münir 4 Yıl Önce
Belki vardır da, Güneri, ben göremiyorum. Sen görüyorsan bana da göster :-)
Metin Münir 4 Yıl Önce
Gibisi kalmadı gibi ...
Turkish power 4 Yıl Önce
Kürtçe propagandanı görmek zorundamıyız
Uğur Hüseyin SEZGİN 4 Yıl Önce
Umut,en büyük kötülüktür,çünkü işkenceyi uzatır.Nietzsche.
ruh ikizi 4 Yıl Önce
Elinize sağlık Üstadım.Kapitalizmi, kara ciğere benzetmeniz çok hoş oluş.Özletmeyiniz.
www.aliozdemir.net 4 Yıl Önce
İyi ki varsınız. Sizi 1989 yılındaki Güneş gazetesi yazılarınızdan beri takip ediyorum. Saygılar. Bolu
Bir Vatandas 4 Yıl Önce
Izninizle ben bunu suraya birakivereyim, ilgelen olursa baksin. Dogu Akdenizdeki canli turlerinin kuresel isinma nedeniyle nasil yok olmakta olduguyla ilgili bir yazi. https://phys.org/news/2021-01-eastern-mediterranean-species-collapse.html
Faruk Ercan 4 Yıl Önce
????
Sarp 4 Yıl Önce
Metin Bey'in yerküre ve doğa ile ilgili yazıları bana terapi gibi geliyor. Son 20 senedir hiç-bir yazısını kaçırmadım .
ali özdemir 4 Yıl Önce
1975 yılında kıbrısta askerdiminsanlar keyifli ve umutluydu
Doğrucu davut 4 Yıl Önce
Hoş geldiniz Sn.Münir...
Karpazlı 4 Yıl Önce
Allahtan Metin Münir var da şu Kıbrıs Türk basınında dedikodu ve mış miş ten başka adam gibi makale okuyoruz. Kaleminize yüreğinize sağlık...