Diyalog Gazetesi
2024-09-01 02:03:53

Başarılarımızı dünyaya anlatmalıyız!

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 01 Eylül 2024, 02:03

Kuzey Kıbrıs’ın hep kötü yanlarını konuşmak doğru değildir…

Birçok ülkeyi geride bırakan başarılarımızı görmezden gelemeyiz…

Kalp, kanser, diyabet, obezite gibi hastalıklarda ‘dünya şampiyonluğuna’ oynadığımız biliniyor...

Ama son zamanlarda bu şampiyonluklara bir de boşanmalar eklendi...

Bir yılda bin 200 evliliğe karşılık bin 100 boşanma oluyorsa, işte bu bir dünya rekorudur!..

Nüfusumuza göre araç ve cep telefonu kullanımında lider değilsek bile; ilk 10 arasında olduğumuzu iddia edebiliriz...

Geriye ne kaldı?..

Emeklilik ve müşavirlik...

Sadece partilerin değişmesinde değil, aynı partiye mensup bakanların değişmesinde bile ‘üst kademe yöneticileri’ postalanıyor...

Nereye?..

Müşavirler ordusuna veya değiştirilmiş adıyla ‘işe gelmeden maaş alanlar’ sınıfına...

Bunun anlamı “İşe gelmeden maaşını al, yan gel keyfine bak...” demektir…

Yazık günah değil mi?..

Müdürlük, müsteşarlık makamına yükselttiğiniz ve devletin kasasından ayda ortalama 150 bin bin lira maaş ödediğiniz insanları bir anda verimsiz hale getiriyorsunuz...

Çok sayıda gencimiz işsiz, beş parasız dolaşıp, bunalım geçirirken; sizlere bu kadar savurganlık için kim yetki veriyor?..

Vatandaş mı?..

Seçime gittiğinizde vatandaşlara ‘tüm yanlışları’ düzelteceğinize dair söz veriyor, seçim sonrasında ise bu sözlerin tümünü unutuyorsunuz...

Eskilerin bıraktığı yerden yanlış icraatlara devam ediyorsunuz...

Dere yatakları üzerinde inşaat yapılmasına izin verenleri muhalefette iken eleştiriyorsunuz...

İktidara geldiğinizde düzeltme yönüne gitmiyorsunuz...

Peki sonrasında ne oldu?..

Dereler yok edildi...

Yağmur suyu akacak yer bulamaz hale geldi…

Yazık günah değil midir?..

Üç, beş kişiyi koruyacaksınız ya da 3-5 oy alacaksınız diye böylesi bir katliama göz yummak, cinayet işlemek kadar ağır bir suç olmalıdır...

Milletin karnı doydu

İnsanlar; artık öyle bir noktaya geldi ki “alın paranızı, oturun yerinize” siyasetine isyan ediyor...

İnsanlar; sağlam temeller üzerinde yaşamak istiyor...

İnsanlar; dağıttığınız maaşlarla hasta yakınlarını tedavi edemiyor...

İnsanlar; çocuklarının geleceğinden endişe ediyor...

Yola çıktığı zaman sağ salim dönebileceğini bilemiyor...

Korku içinde yaşıyor...

Öyleyse; artık herkesin kendine çeki düzen vermesi gerekiyor...

Siyasete devam etmek isteyenler, popülizmden uzaklaşmalı, halkın karşısına inandırıcı plan ve projelerle çıkmalıdır...

Eski partiler de yeniler de, güzel ülkemizin yeniden inşası konusunda halka açık taahhüt vermelidir...

Hem halkımızın, hem de buraya büyük paralar akıtan Türkiye’nin, KKTC’deki siyasilerden beklentisi; kanayan yaranın durdurulmasıdır...

Yorumlar (1)

Hasan Nuri 2 Hafta Önce

Kangren olmuş yıllardır KKTC’nin kanayan yarası ile Ampute olmaktan başka ne yapılabilir ki ! Yıllardır var olanı Yok ettik Yok olanı paylaşmak için mevcut siyasetimiz ile birbirimizin kuyunu kazmaktan başka ne yapılabiliyor ki ! ‘ KTFD zamanındaki Yönetim Siyaset ve Başarılarımızı bugünlerde arar olduğunuz KKTC’de neyin geleceğini konuşabiliriz ki ? Güzelim Ülkemizi Doğası Çevresi Altyapısı Yolları ve yönetimi ile Kirlettiğimiz Havası Denizleri ile de Elektriksiz ve Susuz KKTCyi yaşanması zor bir Hale getirdik ! Bugün İşsizlik pahalılık Sahtekarlık Yolsuzluk ve Uyuşturucu ile boğuşan Kıbrıslı Türklerin Yarınları mı ne olacak ? Onu da KKTCyi yönetemeyip başımıza Bela olan yüce meclisimize sormamız gerekmiyor mu yani!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.