Canım birdenbire dehşetli bir biçimde ayva tatlısı çekti.
Garsona işaret ettim.
Küçük bir sahil kasabasındaydım.
Denizden soğuk bir rüzgâr esiyordu.
Lokantada değil de lokantanın dış mekânında oturuyorum.
Dalgaların köpükleri camlara yapışıyor, görüntüyü bulandırıyordu.
Rüzgârı kesmesi için dikilen cam duvar kötü yapıldığı için altından ve üstünden içeri soğuk alıyordu. Bir halta yaramıyordu, yani. “Türk işi,” diye homurdandım içimden, bundan da canımın sıkın oluğumu anlayın.
Ama başkalarıyla aynı havayı teneffüs etmektense üşümeyi tercih ettiğim için oradaydım.
“Beni mutlu etmek istiyor musun?” diye sordum gelen garsona.
Garsonun yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi. Sanırım ilk defa böyle bir soruya muhatap oluyordu. Aklı başında herkesin içeride oturduğu bir havada dışarıda yemekte ısrar eden bu manyak ondan ne isteyebilirdi? Bir tuzak soru olmasın?
Mütereddit, evet anlamında başını salladı.
“O zaman bana ‘ayva tatlısı var,’ de.”
“Ayva tatlısı yok. İncir tatlısı var.”
Kendime acır bir suratla başımı salladım, “Zaten var deseydin şaşardım, ne istedim de buldum bu hayatta,” havasına girerek.
“Kalsın. Hesabı getir.”
İstanbul’da yaşarken sık sık gittiğim Borsa Lokantası’nın ayva mevsiminde harika ayva tatlısı vardı. Göbeği ayva jölesi doldurulmuş. Jölenin üzerine badem, ceviz serpilmiş. Ama duyduğuma göre Borsa el değiştirmiş ve bozulmuş. Belki artık o ayva tatlısından yok veya var da eskisi gibi değil. Belki o ayva tatlısını bulmak için tatlıyı yapan ustayı bulmalıyım. Bulabilirim de gayret etsem ama…
Neden bizde lokantalar kısa ömürlü?
Londra’nın Strand Caddesi’ndeki Simpson’s Lokantası 1850’den beri açık. Fırınlanmış etleriyle ünlü. Bir arabada eti getiriyorlar ve o anda istediğiniz yerinden az, orta veya çok pişmiş kesip tabağınıza koyuyorlar. Kimse de “Şu Simpson’su satın alayım da berbat edeyim,” demiyor.
Avrupa’nın birçok yerinde yüzyılı aşmış dünya kadar lokanta ve kafe var. Viyana’da Beethoven’in kahve içtiği kafe hâlâ açık, meselâ.
Bizde… Karpiç, Abdullah nerede? Nerede o Beyoğlu’nun harika lokantaları (Degustasyon mesela) ve pastaneleri (Markiz) ve terzileri, şapkacıları?
Mısır Çarşısı nasıl incik boncuk marketi oldu?
Günübirlik bir milletiz. Kadirbilmez.
Heveslerimiz gelip geçici. Hâlâ göçebe. Ne bitmez şeymiş. Geleneklere, eskiye (göçebe geleneği ve eskisi değilse) saygı ve sevgi sıfır. Şirketler, kurumlar bugün var yarın yok.
Bırak be MM! Gene kafa ütülemeye başladın. Başlatacaksın ayva tatlısından!
Ayva tatlısı
Paylaş
Ruh ikizi 4 Yıl Önce
Hayır, Sayın MM, kafa ütülediğiniz falan yok. Kendimize gelelim diyorsunuz ama, nafile..
uğur sezgin 4 Yıl Önce
Metin bey, eski lokantalar, pastaneler kalmadı. Peki eski insanlar kaldımı. Ne diyor Yaşar Kemal, o güzel insanlar, o güzel atlara bindiler ve gittiler.
Doğrucu davut 4 Yıl Önce
Daha yıllar boyunca kafamı ütülemenizi rica ediyorum...:)
Faruk Ercan 4 Yıl Önce
Teşekkürler MM.
Turgay 4 Yıl Önce
Ayvayı yedik demenin demek istemenin biraz kibarcasi gibi . Ama benim de canım çekti. By the way Anayasa mahkemesi Laiklik gibi konularda ne düşünüyorşunuz? Tabii siz bilirsiniz.
ece aksoy 4 Yıl Önce
lokantalarımızın kısa ömürlü olmasına o ayva tatlısına avokado hoşafını tercih eden yeni anne mutfaklarının çocukları sebep
Metin Münir 4 Yıl Önce
Avakado hoşafı gerçekten var mı?
İlker Gökçen 4 Yıl Önce
Çok haklısınız Metin bey. İyi olan her şeyin İnsanında mekanında kıymetinin bilinmediği bir ülke olduk. Virüs belasından önce ne olursa olsun para kazanmak olsun hastalığı kırıp geçirdi memleketi.
sibel aykan 4 Yıl Önce
yakın olsaydık inanın size ellerimle ayva tatlısı yapardım...sizinle sohbet eşliğinde tatlı keyfi yapmakz sizi tanımak benim için değerli bir an olurdu...antalyadan sevgiler
ece aksoy 4 Yıl Önce
ben yaptım portakal suyuna küp küp ava okadolar doğradım biraz şeker ve tarçın kaynat soğut ama kastım moda yiyeceklerdi
ece aksoy 4 Yıl Önce
maksadım eski güzelliklerin moda uğruna terkedildikleriydi.
Metin Münir 4 Yıl Önce
Çok teşekkürler Sibel Hanım :-)
Gurel ASIK 4 Yıl Önce
Allah sevdiği kuluna dünyayı küstürürmüş
Metin Münir 4 Yıl Önce
Tarif ettiğiniz avokadolu tatlı iğrenç bir şeye benziyor. umarım ikinci defa yapmadınız :-)