Çin’in altın rezervlerinin tahminlerin altında kalması ve ABD’de faiz artırımı beklentisinin açıklanması altına değer kaybettirdi. Altının yanı sıra platin, gümüş gibi diğer kıymetli madenlerde de değer kaybı yaşandı. ABD’nin faiz artırımına gitmeyi hedeflemesine paralel olarak güç kazanması beklenen Amerikan Doları’na ek olarak Çin’deki 5 yıl aradan sonra güncellenen altın rezervlerinin tahminlerin altında kalması da eklenince değerli madenler ve maden firmalarına ait hisseler para piyasalarında ve borsalarda değer kaybına uğradı. Para piyasalarında işlem gören gram altının değerinde aşağıdaki son 3 aylık gidişat grafiğinden görüleceği üzere sert bir düşüş yaşanarak gram altın 20.07.2015 tarihi itibariyle 96.71 TL’den işlem gördü.
ABD Fed Başkanı Janet Yellen’ın ABD ekonomisi ile ilgili iyimserliği ve faiz artırım beklentisi karşısında Altın spekülatörleri altında yükseliş beklentilerini geriye çektiklerinin sinyalini verdiler. Bloomberg verilerine göre para yöneticileri (traders) altının yanı sıra gümüş, platin ve paladyum gibi değerli madenlerdeki uzun pozisyonlarını emtia (maden) değerlerinde yükseliş beklentisi olmadığından dolayı minimize etmektedirler. Barclays Plc yatırımcılara yukarıda bahsedilen stratejiyi izlemeleri yönünde tavsiye verdi. Kısacası cari dönem içerisinde altın yerine Amerikan Dolarına yatırım yapmanın daha kazançlı olacağı üzerinde durulmaktadır.
ABD Fed Başkanının açıklamalarıyla birlikte İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney yıl sonu itibari ile % 0.50 olan cari faiz oranlarını % 0.25 artırılabileceği sinyalini verdi ve yıl sonu itibari ile faiz artırımının ajandalarında bulunduğunu açıkladı. Mark Carney son zamanlarda emtia (kıymetli maden) ve petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün yıl sonu itibari ile enflasyonda yaratacağı etkiyi dengelemek amacı ile faizlerin artırılmasının gündemlerinde olduğunu belirtti. İngiltere Merkez Bankası hernekadarda faiz artırımını enflasyonun dengelenmesini sağlanması sebebiyle gündeme taşısa da bu para politikasının İngiliz Sterlin’in değerini güçlendirmesi söz konusu olacaktır.
Yukarıdaki bahse konu küresel gelişmelerin yanı sıra Türkiye’de yaşanan gelişmeler de Türk lirasının değeri ve buna karşın yabancı varlıkların değeriyle ilişkisi bakımından önemli rol oynamaktadır. Bu bağlamda geçtiğimiz gün Urfa’ya bağlı Suruç’ta yaşanan patlamanın ardından 28 kişinin hayatını kaybetmesi ve 100 kişinin yaralandığının resmi olarak açıklanmasını takriben Türk lirası ana döviz para birimleri karşısında yaklaşık % 1.5 oranında değer kaybederken, Borsa da % 1.8 oranında düşüş yaşanmıştır. Piyasalar aynı zamanda siyasi gelişmelerden de direk olarak etkilenmektedir. Hükumeti kurma sürecinde yapılan açıklamalara göre özet olarak iktidar için AKP – CHP koalisyonu kurulması veya b planı olarakta erken seçime gidilmesi yönünde 2 senaryo üzerinde durulmaktadır. Koalisyon kurulması için ana yasa gereği 35 günlük bir süre kalmıştır. Birçok uzmanın görüşü de katıldığım üzere erken seçime gidilmesinin piyasalardaki fiyatlama davranışlarına olumsuz etki edeceği yönündedir. Kurulacak olan herhangi bir koalisyon hükumetinin siyasi istikrarı sağlaması ve sağlıklı mali politikalar uygulaması sonucunda küresel gelişmeler karşısında Türk lirasının ve Türk Borsası’nın değerli biçimde bir tutum göstermesi hiç şüpesizki Türk lirası para biriminden geliri olan vatandaşımızın en büyük temennisi olmalıdır.