“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” atasözü, Kıbrıslı Türkler olarak bizim yaşam tarzımıza çok uygundur…

   Komşunun çocuğu ayağını kırmışsa “çok şükür bizimkisine bir şey olmadı” diyerek, konuyu kapatmada üstümüze yoktur…

   Oğlanın arkadaşı bir gram ile ilk defa uyuşturucu denemesinden tutuklanmışsa “içmeseydi, yapmasaydı” veya “bakalım kaç zamandır kullanıyordur…”

   Gazetelerin manşetlerinde trafik kazaları ve can kayıpları var…

   Heyecanla isimlere bakılıyor…

   Kimdir, hangi şehir veya köydendir, kimin yakınıdır?..

   Bize uzaksa “sürat yapmasaydı, içip de sürmeseydi…”

   Buraya kadar verdiğimiz örneklerin tersini düşünelim…

   Ya ilk defa uyuşturucu kullanan senin çocuğun ya da aile yakının olsaydı ve bir gram için cezaevinde bir kilodan yatan adamla aynı koğuşa konsaydı?..

   Söyle bakalım ne yapardın?..

   Kazada hayatını kaybeden insan senden biri olsaydı “polis nerede, katil devlet nerede?” diye ortalığı ateşe vermez miydin?..

   Komşu çocuğunun başına gelenler seninkine gelseydi; yaşanan acı nedeniyle hatırını soran olmadığı zaman veya hastanede sıkıntı yaşadığın zaman ne yapardın, ne derdin?..

   Söyle güzel kardeşim…

Evin içinde çöp var mı?..

   Örneklemeye devam edelim…

   Bahçeli evde oturuyoruz…

   Temizlik yapınca tüm çöpler kapı dışına çıkarılıyor…

   “Belediye gelsin alsın” diyoruz…

   Bir hafta, belki bir aylık sürede belediyenin kamyonları gelemiyor…

   Hafif bir rüzgar estiğinde çöpler etrafa yayılıyor…

   Ya komşunun evine giriyor, ya da yola düşüyor…

   “Benim evim temizlendi ya, bana ne ondan, bundan” diyerek, yaptığımız yanlışı doğru görmeye çalışıyoruz…

   Pikniğe gittiğimiz zaman da aynı şeyi yapıyoruz…

   Mangal sefası bittikten sonra çöpleri olduğu yerde bırakıp gidiyoruz…

   Örnekleri çoğaltmak mümkün…

   Çevre konusunda notumuz sıfırın altındadır…

   Dağlık yerler, sahiller, ovalar, ormanlar çöplerle kaplandı…

   Hemen her yerde inşaat atıkları ve eski ev eşyaları, otomobil lastikleri vardır…

   Ve hemen herkes bu rezil durumda şikayet ettiği halde; önlem alan, caydırıcı yasalarla korku veren bir hareket de yoktur…

   Alan memnun, satan memnunsa sorun yok demektir…

   İyi haftalar…