banner564

Akıncı ‘Saldırmazlık anlaşması’ önersin

 Rumlara göre; iki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm onlar için acı vericidir...
 Öyleyse niye bunca zaman ‘federasyon’ görüşmesi yapılıyor?..
 Türkiye’yi bu adadan çıkarmak için...
 Hem askerini göndermek, hem de garanti sistemini bertaraf etmek için...
 Çözüm şekli ‘iki bölgeli’ olacağı için, 1960’taki şartların ortadan kalkmış olacağını söylüyorlar...
 Öyle değil mi?..
 1960’ta ‘Kıbrıs’ın tamamına’ garantör olan Türkiye, 2016’da iki bölgeli bir çözümde nasıl garantör olacak?..
 Üstelik Avrupa Birliği üyesi bir ülkeyi, üye olmayan bir ülke nasıl garanti edecek?..
 Taktikayı görüyor musunuz?..
 Adamlar, geceli, gündüzlü çalışarak, Avrupalı dostlarını da şarap masalarında ikna ederek, böylesi bir formül icat ettiler...
 Azınlık olsa bile aralarına bizden bazı kişi ve örgütleri de kattılar...
 Türkiye’den gelen suyu özel şirketlerin dağıtmasını kabul etmeyen bu kişi ve örgütler; diğer yandan Güney Kıbrıs-Yunanistan ve İsrail arasındaki ‘stratejik ortaklığı’ görmezden geliyorlar...
 Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğunun ‘olmazsa olmazı’ olan garantörlük sistemini bertaraf etmek isteyenlere karşı ses çıkarmıyorlar...
Korku edebiyatı
 Rumların ve onlara destek verenlerin bir başka savunmaları daha var...
 “Türkiye 1974’te topraklarımızı işgal etti, bizleri evimizden, köyümüzden kovdu...
 O nedenle Türkiye’yi bir daha burada istemiyoruz... Müdahale hakkı devam ederse, yarın Rum-Türk futbol maçında bir kavga çıkması halinde bile adaya müdahale edebilir...”
 Bu yazdıklarımız hayali iddialar değildir...
 Açık açık onların söyledikleridir...
 Kendi kendilerini inandırıp, sonra da yabancılara aktardıkları fikirlerdir...
 İşin bu noktasında, Türk tarafındaki ‘fikir geliştiricilerin’ nerede olduklarını merak ediyorsunuzdur...
 Gerçekten bunlar nerede?..
 Neden karşı fikirler üretmiyorlar...
 Halbuki; merhum liderimiz Rauf Denktaş’ın, Rumlara önerdikleri vardır...
 Dosyaları açmaları halinde bunları bulmak zor değildir...
 En önemlisi saldırmazlık anlaşmasıdır...
 Eğer, Türkiye’nin durup dururken sizlere saldıracağını iddia ediyosanız; gelin bir ‘Saldırmazlık Anlaşması’ imzalayalım...
 Siz; adayı Yunanistan’a bağlamak amacıyla veya ırkçı düşüncelerle Kıbrıslı Türklere silahlarla, tank ve toplarla saldırmadığınız sürece Türk ordusu kılınıza dokunmayacak...
 Ama siz de, Kıbrıslı Türklere saldırmayacağınızı garanti edeceksiniz...
 Enosis’i tarihe gömdüğünüzü, Kıbrıs’ın sonsuza dek, iki toplumlu ve bağımsız bir devlet olarak kalacağınızı ilan ediniz...
 İşte o zaman bu ada gerçek anlamda bir barış, huzur ve refah ülkesi olur...
 Güvenli olan bir ülkede, ekonomi ayağa kalkar...
 İşsizlik, fakirlik kalmaz...
 Kimse göç yollarına düşmez...
 Tam tersi, daha önce kanlı olaylar yüzünden adayı terk eden insanlarımız, yurt dışındaki birikimleriyle birlikte geri döner...
 İşte o nedenle Cumhurbaşkanı Akıncı, bugünkü ‘son görüşmede’ Anastasiadis’e ‘Saldırmazlık anlaşmasını’ önermeli, böylece Türk askeri korkusundan kurtulmalarına yardımcı olmalıdır...
 Asker, sadece karşıdan gelebilecek saldırılar için buradadır...
 Bunun aksini düşünen yoktur...
YORUM EKLE

banner608

banner474