banner564

Akıncı masaya dönsün

DİSİ ve AKEL’e akıl veren üst akıl formülü üretti ve Enosis Plebisitine okullarda atıf yapılmasıyla ilgili kararı Rum Eğitim Bakanının kucağına bıraktılar.
Türk tarafından özür dilemek yerine bir hamle ile cevap verdi yani Rumlar. Şimdi Rumların bu manevrası sonucu bizdeki bazı dinamikler harekete geçecek ve Akıncı’nın Masaya Dönmesi için gerekli zeminin oluştuğunu iddia edecekler. 
Oysa tamda Türkiye “Madem bu iş olmuyor, bizde önümüze bakarız” mesajını dünyaya çok net vermiş iken Rumların bu yeni manevrası ortalığı karıştıracak nitelikte. 
Çünkü halen daha Rum ve Türk’ün kardeşçe-dostça, birlikte yaşayacağını düşünen dostlarımız çözüm çabalarının ileriye götürülmesi noktasının altını çizecekler dünya kamuoyu önünde.
Bizim birleşmemiz gerektiğini dünyaya anlatmaya kalkan eski solcu ağabeyler bile Suriye’de ki gelişmeleri görüp, sus-pus olurken daha genç jenerasyonun bu işlerin peşinden gitmesi de ayrıca bir önemli konu tabii.
Yanı başımızdaki Suriye şuan 8 hatta 10 parçaya bölünmüş iken ve dünyanın gelişmiş ülkeleri bu sayıyı daha da arttırmanın derdindeyken biz birleşeceğiz bu arkadaşlarımıza göre…

Sıradaki Başkent Londra’ydı 
Kıbrıslı Türklerin de yoğun olarak yaşadığı Londra’da dün korkulu dakikalar yaşandı. Teröristlerin hedefinde bu kez Britanya’nın başkenti Londra vardı. 
Daha önce Ankara’da ve Türkiye’nin değişik illerinde, Paris’te ve Almanya da terör eylemlerinin hedefi olmuştu.
Dünya artık bu gerçeği kabul etmeli ve teröre karşı ortak mücadele etmeli. Ama gel gelelim bu gerçeği dünya maalesef görmüyor. Çünkü işine gelmiyor. Terör odaklarını hem elleri ile besliyorlar hem terörden korkuyorlar.
Suriye’de DEAŞ ile mücadele etmek yerine bir başka terör örgütü olan YPG ile kol kola giriyorlar. İşlerine nasıl geliyor ise öyle davranıyorlar. Olan da masum insanlara oluyor.
Dünyanın artık en azından terör konusunda ortak hareket etmesi kaçınılmaz. Daha fazla masum insanın ölmesinin önüne geçilmesi gerekiyor. 

Din şapkası altında terör
Dünyada hızla İslam karşıtlığı yayılıyor. Çünkü yapılan saldırılar İslam dini ile bağdaştırılmaya çalışılıyor. Oysa İslam dini bir başkasının canını almayı kesin bir dille yasaklıyor. 
Ama büyük devletlerin petrol ve enerji yataklarını ele geçirmek için cahil olan toplumları ve örgütleri kullanarak önce bir iç savaş çıkarıyorlar sonrada çıkan iç kavgayı bastırmak amacı ile o bölgeye kendi askerleri ile yönetiyorlar. 
Tıpkı Irak’ta tıpkı şimdi Suriye’de olduğu gibi. Peki, hiç aklımıza gelmiyor mu yarın Kıbrıs’ta çıkacak olan yer altı zenginliklerini ele geçirmek için Türkler ile Rumları karşı karşıya getirmek isteyecekleri?
Son dönemde Rum liderin bölgede “sıcak çatışma ihtimali” diye bahsettiği esasında tam da bu durum. Suriye’deki ve bölgedeki gelişmeleri iyi izlemeli ve Kıbrıs konusunun nereye bağlanacağının iyi tahmin edilmesi gerekiyor.

Neden bir tek Diyalog? 
Ferdi Sabit Soyer meclis kürsüsünden haykırıyor adeta. Diyor ki “GSM şirketleri zam yaptı, cebimizdeki parayı alıyorlar.”
Ne hikmetse Ferdi Bey’in açıklamaları hepimiz yakından ilgilendiriyor. Çünkü hepimizin cep telefonu var hepimiz çok ciddi paralar ödüyoruz konuşma bedeli adı altında.
Ama ne hikmetse Ferdi Bey’in açıklamalarını bir tek Diyalog Gazetesi manşetten veriyor. Kendi partisini yayın organı bu haberi görmüyor bile. 
Peki, neden? 
Parti tüzüğünde Sosyalist yazan bir parti ve onun yayın organı bu haberi neden görmez? Ön sayfasında çiçek-böcek resmi vermek yerine partinin eski Genel Başkanının bu açıklamasından en ufak bir kırıntı bile vermeyi neden düşünmezler?
Buna cevap verene benden Sarayönü’nde bir sandviç, yanında da ayran. Hem de naneli ayran. Nede olsa işimiz nane… 

MESAJLAR
Mustafa AKINCI: Rum lider yılların tokmağını bile kırdığına göre oldukça sinirli, aman dikkatli olun bu aralar. Hazır müzakerelerin yeniden başlaması yönünde adımlar atılıyor iken dikkatli olmakta fayda var. 
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Gazimağusa’daki açılışlar biraz aceleye mi geldi? Dün konu hakkında çok sayıda telefon aldık. Kimisi aranmadığından dert yandı kimisi adının açılışta okunmadığından. 
Ferdi Sabit SOYER: Gördünüz değil mi basını. Bir tek cesurca Diyalog verdi sizin mecliste herkese açık olarak yaptığınız konuşmayı. Öyle ki CTP’nin yayın organı bile cesaret edemedi o konuşmayı vermeyi. Neden acaba? 
Cemal ÖZYİĞİT: Valla biz biraz sorduk soruşturttuk, hafta sonu yaşanan olayda polis arkadaşlar sizi tanımamışlar. Ama bu durumda sadece polisleri değil kendinizi de bir sorgulamanızda fayda var. 
Birikim ÖZGÜR: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün çok sayıda pasta üflemek zorunda kalmışsınız. Şimdi bu pastaları sosyalist olarak mı paylaştırdınız yoksa liberal şekilde mi? Merak ettik. 
İzzet İZCAN: Devletin yanan laboratuvarı hakkında öyle bir iddia attınız ki ortaya işin rengi bir anda değişti. Bu konuda kulağınıza gelen bir duyum mu var yoksa? 
Necmettin İŞKEY: LAÜ’de işler yolunda gidiyormuş. Bölgenin ihtiyacı olan çok sayıda yurt içinde bu yıl girişimcilerin attığı adımlar sonuç vermek üzereymiş. Yeni konaklama ve yeme içme yerleri hizmete girmeye başlamış. 
Ahmet KAPTAN: TAK çalışanlarının bir yıldan bu yana beklediği terfiler için gerekli zemin oluşmuş ve yakında bu terfiler verilecekmiş. 
İrfan BATU: KKTC Beşiktaşlılar Dernek Başkanı Mustafa Taş, BJK’li oyuncuların imzaladığı formayı size hediye etmiş. Valla böyle güzel bir hediye ancak çerçevelenip duvara asılır. 
Mustafa AKYÖN: KTSYD ile gerçekleşen turnuva son derece güzel oldu ve sonuçta ‘Nefes’ için bir nefes olunmasına vesile oldunuz. Emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. 
Kemal YILMAZ: Son günlerde moraliniz sıfırmış. Böylesine güzel bir bölgede çok güzel dostlarınız var. Buna rağmen neden hala moraliniz sıfır? 
Mengü KONT: Ortaköy'de futbol sentetik saha çalışmaları son sürat devam ediyormuş. Yakında büyük bir açılış planlıyormuşsunuz. Mangallar da yanacak mı? 
Akın MANGA: Doktorlara yapılan maaş artışından sonra diğer kamu çalışanlarının gözü şimdi üzerinizde. Onlar da maaşlarına zam istiyorlar. Doktor olmadık diye suç mu işledik diyorlar. 
Yalçın KOÇYİĞİT: Dikkatsiz bir sürücü arkadan arabanıza çarpmış. Allah’tan çok süratli değilmiş. Geçmiş olsun, verilmiş sadakanız varmış demek ki. 
Çiğdem AYDIN: Yakında yeniden ekranlara dönmek için sabırsızlanıyormuşsunuz. Anlaşılan hastalık istirahatinden sıkıldınız. Hadi bakalım o zaman ekranlar sizi bekliyor. 

GÜNÜN SÖZÜ
 “1 Ağustos 2017 gününün ertesi sabahı, gerek polise gerekse Ombudsman Emine Dizdarlı’ya ikinci iş yapan tüm doktorların isimlerini vereceğiz. İkinci iş bitmiştir, bunu herkes kabul etsin.”
SÇHB Başkanı Dr. Remzi Gardiyanoğlu
YORUM EKLE

banner608

banner473