Her kim ne zaman söylediyse o kadar da güzel ifade etmiş; ağlanacak halimize gülüyoruz. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki izahı olmayan şeyin mizahı oluyor; şu anda öyle bir durum içerisindeyiz. Geçtiğimiz hafta patlak veren video görüntüleri üzerine sosyal medyada bin bir türlü gırgır dönüyor…
Geçtiğimiz hafta yaşananları burada tekrarlamak istemiyorum. Yakın bir tarihte, adanın kuzeyinde toplanmamızın 47’nci yılını kutlayacağız. Geçtiğimiz 47 yıl içerisinde birçok hükümet göreve gelmiştir. Bu hükümetler göreve gelirken hazırladıkları hükümet programları ile göreve gelmişlerdir. Ancak hükümetlerin ömrü uzun olmadığından veya olamadığından, hükümet programlarındaki vaatler unutulup gitmiştir. Yıllar içerisinde aynı döngünün tekrarlaması, hükümet programlarının ciddiyetle ele alınmamasına neden olmuştur. Ne yazık ki geçtiğimiz yıllar içerisinde ülkemizdeki güven ortamı giderek azalmış ve nihayetinde ağlanacak halimize güler bir duruma gelinmiştir. 
Ağlanacak halimize gülerken Amerikan siyasi hayatında yer alan Abraham Lincoln’un sözü aklıma geliyor. “Politikacılar, halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlardır.” Lincoln’un bu sözü üzerine bir diğer Amerikalı siyasetçi olan Franklin D. Roosevelt’in söylediği sözü bizleri daha da düşündürüyor. “Siyasette hiçbir şey kazayla olmaz, olmuşsa öyle planlanmıştır.”
1974 günümüze toplumsal olarak geldiğimiz noktayı bu iki Amerikalı siyasini sözleri ışığında etüt etmeliyiz. O zaman coğrafyamızda siyaseten geldiğimiz ve gideceğimiz yolu çok daha rahat görebiliriz. Yıllar içinde toplumu ilgilendiren onlarca yolsuzluk dosyalarının görmezden gelinmesi, toplumun temel dayanağı olan yasaların, anayasanın çiğnenmesi, toplumsal değerlerin birer birer yok edilmesinin bir yansımasıdır geçen hafta yaşananlar. Fakat ne gariptir ki toplumsal çıkar için adalet arayışı içinde olmayanlar, bireysel konumları için adalete başvuruyorlar. 
Elbette geçen hafta yaşanan video olayı çok ciddi bir olaydır. Olayı içinde mafyanın olduğu komplo ve şantajın olduğu söylenmektedir. Ancak bu söylenenler doğru ise videodan çok bu duruma nasıl gelindiği sorgulanmalıdır. Sorgulama doğru yapılmadığı takdirde, kartopu misali yuvarlanmaya başladı mı bir kere; büyüyerek yuvarlanmaya devam edecektir.
Coğrafyamızın siyasi çalkantısı içinde muhalefet olan partilere de bakmak gerekmektedir. Bugünlerdeki siyasi çalkantı içinde sessiz kalmayı ve iktidar partisi UBP’nin kendi içinde yaşadıkları çirkin hesaplaşmalardan medet ummaktadırlar. Kendilerince inandıkları “Bizim bir şey yapmamıza gerek yok, onlar kendi kendilerini yiyip tüketeceklerdir” beklentisi ile muhalefet yapıyorlar. Muhalefetin böyle bir beklenti içinde olması bize bir kez daha Lincoln’un sözünü hatırlatmaktadır. Maalesef böylesi çirkin bir ortamda dahi muhalefet toplumsal çıkardan çok kendi çıkarlarını düşünmektedirler. Aksini idea eden varsa buyursun milletvekilliğinden istifaya…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle diye bitirmek isterim ancak döviz yükseliyor. Siyasetin gündeminden çok dövizin gidişatı beni ilgilendiriyor. Ekonomik bunalım kapımızda, acaba kimin umurunda…
İyi pazarlar.