Kendi evimize bakalım
Bunları niçin yazıyoruz?..
Genç Başkan’ın isyanı
Onlar, bizim için gerekli fedakarlıkları yaparken, bizler bunun nasıl dağıtılacağını ve kaça satılacağını hala kararlaştıramadık...
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
Resat bey her gun yaz lutfen
Bizi ikinci sinif toplum Goren ruma baglanmak cocuklarmiza yapabilecegmiz en buyuk kotulukdur
Ekonomimizi gucledirebilecek kisileri ve sahislarin biraraya getirip ekoniyi ve yasam sartlarimizi iyilestirip bize uygun anlasma olana kadar beklemeliyiz
1974 sonrası can güvenliği büyük oranda sağlanmış, münferit birkaç olay dışında her iki toplum arasında önemli ya da topyekün bir çatışma çıkmamıştır. Ancak kuzeyde devlet odaklı ve Türkiye destekli, partizan, adam ve zümre kayıran bir düzen kurulmuş, adil bir düzen tesis edilememiştir. Üretim ve verimlilikten ziyade suni pozisyonlar yarayıp yandaş ve partililere devlet kaynaklarından bol maddi imkan sağlama amaçlanmıştır.
O zor yillarda , ucaga binmek mi buyuk olaydi.Turkiyeye okumaya gideni parmakla gosterirlerdi.buzluk cok evlerde yok du.lefkosada buz fabrikasi vardi, buz kalibi alip orda soguturduk.aclik hat safhada idi, mucahitler evlere iase dagitir di.limanlar da gavurlara bagli idi ve Turkiyeden yardim gelen yiyecekleri gumruklerde bekletirler curudukten sonra verirlerdi veya kuru yemeklik ise dokup ezerlerdi.niyetleri Turkleri acliga mahkum etmek ve hepimizin adadan goc etmemizdi.alanlarda insanlarimizi bazen gumlerce tutarlar birakmazlardi.ne yazsam fayda etmez anlamak istemeyene.Bu gun hur ve ozguruz.kendi limanlarimiz ve ucak alanimiz var, butun derdi gavurun bu bizleri yine kendilerine mecbur birakmak , kole yapmak ve ne acidir buna dunden razi olan cok vatan haini insanlarimiz var.
Türkiyeden gelen gençlerin getirdikleri lokumu değil kendilerini de hava alanından geri gonderiyorlardi. Rum tarafındaki İçişleri Bakanlığından giriş izni almadılar için. Kıbrıslı gençleri tatile geldiklerinde hava alanında aynı uçakla geri gonderiyorlardi. O zaman Yorgacis de İçişleri Bakanı idi. Kendi ülkesine gençler giremiyorlardi. Bunu bilen ve yaşayanlar daim. Elinize kaleminize sağlık Reşat Akar bey.