‘Yüce Meclis’ 99 günlük tatilin ardından bugün açılıyor…
Gerek iç, gerekse dış sorunlara bakıldığı zaman, son 50 yılın en kritik sürecindeyiz…
Bunların bir kısmının yeni yasama yılında gündeme geleceği görülüyor…
Kuşkusuz; iç sorunlardan bahsederken, öncelik meclis Başkanlığı seçimidir…
İktidar partisi UBP bu konuda ikiye bölünmüş vaziyette…
Başbakan Ünal Üstel ve arkadaşlarının, Faiz Sucuoğlu üzerinde durduğunu herkes biliyor…
Kurultayda başarılı olamayan Hasan Taçoy ve arkadaşlarının ise, bu konuda farklı bir tavır alacağı söyleniyor…
Netice itibarıyla Meclis Başkanlığı seçimi öncelikli sorunların başında geliyor…
Bunu, sahte diploma meselesiyle ilgili bir milletvekilinin dokunulmazlığıyla ilgili gelişmelerin izleyeceği anlaşılıyor…
Bu konuda tüm dikkatler Başsavcı’ya yönelmiş vaziyette…
Polisin gönderdiği dosya çerçevesinde UBP’li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını istemesi halinde, UBP’nin birlik ve beraberlik içinde hareket edeceğini söyleyebilir miyiz?..
Elbette söylenemez…
Özetlemek gerekirse Meclis Başkanlığı seçimi, geçmişte olduğu gibi ilk tur oylamada bitecek gibi değil…
Sonuç alınması halinde, 2025 yılı bütçesi gündeme gelecek…
Maliye’nin ciddi borçlanma rakamları, muhalefet için önemli bir koz olarak görülüyor…
Sadece bu konu haftalarca tartışmalara neden olabileceği gibi; yine UBP içindeki muhalif grubun hükümet kanadıyla uyum içinde olmayacağı öngörülüyor…
Alın size bir başka gerilim konusu…
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım…
Böylesi bir süreçte meclisin ‘önemli yasaları’ ele alıp, sonuçlandırılmasını bekleyebilir misiniz?..
Trafik suçları, çevre konusunda caydırıcılık, emlak sektöründe yaşanan sorunlar, Şerefiye Vergi yasası gibi konularda yüce meclisin adım atmasını bekleyebilir misiniz?..
Üstelik gerilimli konular tartışılırken, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeler gündeme gelecek…
Ortadoğu savaşlarını bir kenara bırakalım…
Kıbrıs’ın Türk kesiminde bunu düşünen, tartışan ve fikir yürüten insan sayısı yok denecek kadar azdır…
Nasıl olsa Anavatan ilgileniyor…
Fakat; parti liderliği seçiminde bile kıran kırana bir süreç yaşandığına göre; Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok daha sancılı geçeceğini tahmin etmek zor değildir…
Kazasız, belasız olması dileğiyle, yaşanacak olanları ilgiyle izleyeceğiz…
Sayın Akar;
Bugüne kadar KKTC’deki bozulan kurumlara karşı yapmış olduğunuz başarılı, araştırmacı ve hatta çözümde öneren gazetecilik anlayışınızı takdirle karşılıyor, dünyanın her yerinden de takip ve taltif ediyoruz.
Diğer taraftan; KKTC Kurumlarının bozukluğunu giderici ve belgeleriyle gözler önüne serici dosyalar açmanızı ve böylece devasa bir kamuoyu oluşturarak devletin ilgili kişi ve kurumlarını da harekete geçirmeniz gerektiğine inanıyoruz. Bu güç, potansiyel ve iradenin sizde ve medya grubunuzda var olduğuna tüm kalbimizle inanıyor ve bunu muhafaza etmek istiyoruz.
Bu dosyalarınıza; Kıbtek gibi Kitler, Elsen veya KTAMS, KTÖS gibi sendikalar, Hastanelerin yanı sıra, belediyeler, siyasi partiler ve bakanlıklarla başlayabileceğinizi düşünüyoruz.
Örneğin Gazimağusa Belediyesinin alt kuruluşu olan GAMABEL’de neler oluyor diye başlayalım:
1. Bu kurumda, en üst seviyeden en alt seviyeye kadar, yanlı olarak birçok kişiye mesai adı altında çok fazla ücret ödenmektedir. Hatta bu öyle bir hale gelmiştir ki; görevliler çok kısa sürede bitirebilecekleri işleri uzatarak, çalışma saatleri dışına kaydırıyor böylece fazladan aldıkları paraya mesai kılıfını dikiyorlar.
2. CTP’nin Türkiyeli alerjisinin kurulduğu günden beri bitmediği ve hatta artarak devam ettiği aşikardır. Bu düşünce hali hazırda CTP Belediyelerinde de daha yoğun olarak devam etmektedir. Kurumlarda siyasi nedenler ve oy kaygılarıyla fazla personel istihdam edildiği doğrudur ve bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Ama bu çözüm CTP’li Gazimağusa Belediyesinin alt firması olan GAMABEL Şirketinin yaptığı gibi sadece Türkiye kökenli işçileri haksız nedenlerle işten atmakla olmaz. Evet GMB şirketi olan GAMABEL çok sayıda işçi çıkararak personel giderlerini azaltmaya çalışıyor olabilir ama bunun yolu başka bir siyasi partiye (UBP) oy verdiklerini düşündükleri kişileri çıkarmakla olmaz. İşten çıkartılan bir tane bile “Kıbrıslı” bulunmamaktadır. Onlarca personel arasında bir tane bile olmaz mı yahu…?
3. GMB ve GAMABEL etnik ve negatif ayrımcılık yapmaktadır. İşte örnekleri: Daha önce belediyenin cam ve çerçevesini indiren “gurbet” kökenli bir vatandaşımız işine devam etmektedir. Ayrıca hakkında hırsızlık suçlaması ve polis tutanağı ile ispatı da bulunan bir “Kıbrıslı” işine devam etmektedir ve hatta ödüllendirilircesine de kadroya alınarak devlet güvencesi verilmiştir.
4. İsimleri herkesçe bilinen GAMABEL yöneticilerinin neredeyse tamamına yakını, hafta sonları evlerinde oldukları, denize gittikleri ve hatta “mangalcık” yaptıkları halde; işlemiş gibi gösterilerek her hafta sonu için korkunç mesai ücretleri almaktadırlar. Bu da bir nev’i haramzadelik ve hırsızlık değil midir..?
Ve daha neler neler….
Hade bakalım, ne zaman göreceğiz dosyaları birer birer…?