banner564

5’te biter mi?

  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, iki tarafın liderleriyle gerçekleştirdiği görüşme sonrasında, önemli açıklamalar yaptı...
  Kuzeydeki seçimlerin ardından müzakerelerin başlayacağını söyleyen Eide, taraflara bir de önemli mesaj verdi...
  Kıbrıs sorununun çözümü konusunda kendisinden önce 24 BM temsilcisinin görev aldığını, ancak hiçbirinin başarılı olamadığını söyleyen Eide “Son kişi olduğumu düşünüyorum” dedi ve 2015’in belirleyici bir yıl olacağını kaydetti...
  Mesaj önemli...
  Ancak, 25’inci BM temsilcisi olarak başarılı olabilir mi?..
  Orası kesin değil...
  Bir defa, Rum tarafı henüz Kıbrıslı Türklerle paylaşıma hazır değil...
  EOKA’nın, ENOSİS hedefinde herhangi bir değişikliğin olmadığını bizzat Rum siyasileri açıklıyor...
  DİSİ lideri Averof Neofitu’nun, geçtiğimiz hafta çinde EOKA derneği yetkilileriyle yapmış olduğu görüşmenin içeriğini asla hafife alamayız...
  Anastasiadis’in ‘onursal başkanı’ olduğu iktidar partisinin lideri, EOKA’cılara özetle şöyle diyor:
  “Büyük hedefinize saygı duyuyorum ama buna ulaşabilmek için Türkiye’yi buradan uzaklaştırmamız gerekiyor. Bunun için Anastasiadis’e yardımcı olunuz...”
Biz barış istiyoruz
  Bizler artık bu ülkeye kalıcı bir barışın gelmesini istiyoruz...
  Bundan 11 yıl önce Annan Planı’nı reddeden taraf Rumlar olduğu halde, ikinci bir referanduma da varız...
  Ancak bizim de şartlarımızın olduğunu bilmeleri gerekiyor...
  Birincisi, iki bölgeliliğin sulandırılmaması...
  İkincisi Türkiye’nin garantörlüğünün devamı...
  Bunu neden istiyoruz?..
  EOKA’nın bir daha ‘büyük hedefe varmak için’ ayağa kalkması halinde en sert şekilde karşılık görmesi ve durdurulması için...
  Yaşanan bunca acıya karşın bu insanlar ders almamış ise...
  Ve hala adayı Yunanistan’a bağlama hayali ile yaşıyorlarsa...
  Kesinlikle ve kesinlikle AB’nin veya BM’nin garantörlüğüne güvenemeyiz...
  Türkiye burnumuzun dibindedir ve garantör bir ülke olarak bu ülkenin stratejik olanaklarından yararlanma hakkı vardır...
İngiliz komutan ne demişti?..
  Kıbrıs’ın diğer garantör ülkesi İngiltere’nin, üs komutanlığına atadığı General Marshal Mike Wigston’un bir ay kadar önce vermiş olduğu mesajı da anımsamakta yarar vardır...
  “Burada kalıcı olduğumuz tartışma konusu yapılamaz... Üstelik İngiltere dışındaki birlikler için de en caydırıcısı olacağız...”
  Bu mesaj, Kıbrıs’ın önemini anlamak için yeterlidir...
  Ve 1950’li yıllardan itibaren Kıbrıs’a para akıtan, özellikle 1974 sonrasında çok büyük yatırımlar gerçekleştiren Türkiye’nin hak ve çıkarlarını hiç kimse görmezden gelemez...
  Kıbrıslı Türkler olarak bizleri Türkiye’nin güvencesinden mahrum bırakacak bir çözüme “evet” dememizin intihar anlamına geleceğini kabullenmek zorundayız...
 Evet, çok ciddi iç sorunlarımız vardır...
 Ama bunları bir plan ve program dahilinde, iyi bir yönetim şekli oluşturarak çözebiliriz...
 Zaten çözmek zorundayız...
  Öncelik kendi evimizi temizlemek ve yaşanabilir bir duruma getirmektir...
  Kıbrıs sorununda güçlü taraf olmak ve daha güzel bir ülke yaratmak için hepimiz çalışmalıyız...
  Dıştan gelecek yatırımcıları teşvik etmeliyiz...
  Rum Yönetimi ‘vatandaşlık vermek suretiyle’ son 6 ayda ülkeye bir milyar Euro’ya yakın para çekti...
  Bizler de adaya gelen yatırımcıları kaçırmak için uğraşıyoruz!..
  Olacak şey değil...
  Doğru yolu bulmak zorundayız...
YORUM EKLE

banner471

banner473