banner564

41’inci yılda neredeyiz?

20 Temmuz 1974’ün üzerinden tam 41 yıl geçmiş. Bizler her sene 20 Temmuz’u coşku ile kutlarken, 41 yılın sonunda ulaştığımız noktayı  sorguluyor muyuz? Bu konuda yazacak pek çok şey var. Bunun için ekonomimizin lokomotif sektörlerine bakmamız yeterli olacaktır.
Günden güne azalan narenciye bahçeleri ile tükenen narenciye sektörü!
Artan yatak kapasitesine rağmen can çekişen turizm sektörü!
Yabancı öğrenci sayısının artması ile birlikte çoğalan yükseköğretimde ki sorunlar!
1974 yılında adanın kuzeyinde toplanan Kıbrıslı Türklerin elinde 70.000 dönüm civarında olan narenciye bahçeleri, 41 yılın sonunda 32.000 dönüme gerilemiştir. Ürününe değer bulamayan narenciye üreticilerinden bazıları sektörden umudunu kestikleri için, narenciye ağaçlarını da kesmişlerdir.
Küçük turistik pansiyonundan beş yıldızlı büyük oteline kadar toplamda 20.000 yatak kapasiteli konaklama tesislerimiz var. Günden güne artan yatak sayımıza rağmen, turizm sektörünün de çözüm bekleyen pek çok sorunu vardır. Özellikle KKTC turizminin yönlendirilmesinde esas alınacak olan master planı ve yasal düzenlemelerin tamamlanmamış olması, sektör gelişimini olumsuz etkilemektedir. Özellikle de doğal yapının korunmaması ve hatta çevre kirliliğine seyirci kalınıyor olunması, turizm sektörünün açmazıdır.
KKTC’de ki yükseköğretim sektöründeki yabancı öğrenci sayısı ile birlikte üniversite sayısı da artmaktadır. Eğitim ve bilişim adası olma iddiası ile coğrafyamızdaki üniversite öğrenci sayısını 100.000’lere taşımayı hedefliyoruz.  Fakat bu konuda da uzun vadeli politika üretmiş değiliz. Üniversiteler arasında ortak bir vizyon oluşturulmadı, ülkesel alt yapı açısından uluslararası kaliteyi yakalayabilmiş değiliz ve de en önemlisi ne kadar nitelikli öğrenci çekebiliyoruz?
Günümüzde narenciyenin tükenmişliğinden geriye kalan boş tarlaların ekonomiye herhangi bir getirisi yoktur. Fakat KKTC’nin yükseköğrenim ve turizm sektörleri toplumsal kalkınma açısından kritik önem taşımaktadır. Dolayısıyla her iki sektöründe birbirine örtüşecek master planlarının biran önce tamamlanması önemlidir.
41 yıl önce, 15 Temmuz 1974’te, Yunanistan Cuntasının Kıbrıs uzantısı Nicos Sampson’un Kıbrıs hükümetine yaptığı darbe ile başlayan süreç, 20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs’a, Garanti Antlaşması’ndan doğan haklarını kullanarak, adanın Yunan Cuntasına bağlamasını engellemiştir. 1974 sonrası adanın kuzeyinde toplanan Kıbrıslı Türkler 41 yıldır ateşkes antlaşması ile yaşamlarını sürdürmektedirler. 
41 yıl önce adanın kuzeyinde toplanan Kıbrıs Türk Toplumu, kendi güvenlikli bölgesinde, kendi ekonomisini sürdürülebilir bir yapıya kavuşturamaz ise, toplumsal varlığı da sürdürülebilir olmayacaktır. 41 yılın sonunda gelinen nokta iç açıcı olmamakla birlikte, toplumsal mutabakat ile sahiplenme duygusu geliştirilerek, etkin yönetim biran önce sağlanmalıdır. Tüm okuyucuların bayramını kutlar güzel bir Pazar geçirmenizi dilerim.
YORUM EKLE

banner471

banner473