Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ‘İstatistik Kurumu verilerine göre’ 476 bin nüfuslu küçük bir ülkedir...
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla tanınması engellenmiş olsa bile; 2004 referandumuyla Kıbrıs’ta ‘İki ayrı halkın’ yaşadığı tescil edilmiş oldu...
Bu çok önemli bir gelişmedir...
Çözüm olsun, ya da olmasın; Kıbrıs’ın iki ortağından biri olan Kıbrıslı Türkleri hiç kimse dışlayamaz veya baskı altına alamaz...
Elbette, kalıcı bir çözümün olmasını istiyoruz...
Ne var ki; Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini içermeyen bir çözümün, çok kısa sürede bertaraf edileceğine ilişkin ciddi endişelerimiz vardır...
Rum tarafındaki ırkçı örgütlenmeler, endişelerimizin haklılığını teyit ediyor...
Öyleyse; geleceğe umutla bakabilmek için, öncelikle sahip olduğumuz güçlü Türkiye garantisinin önemini bilmemiz gerekiyor...
Türkiye yanımızda olduğu sürece; daha aydınlık bir gelecek yaratmak bizlerin elindedir...
KKTC’nin 41’inci kuruluş yıldönümünde geriye dönüp “Neler yapıldı?” diye bakarsak, elbette söyleyecek bir şeyler buluruz...
Vurgulanması gereken en önemli husus, son 41 yılda ‘olması gereken’ yerde olmadığımızdır…
Bazı başarılı işlerin yanı sıra, başarılamayan çok şey vardır…
En başta elektrik sorunu…
KKTC’nin ilanı öncesinde elektrik güneyden alınıyordu…
Ve kesinti yok denecek kadar azdı…
Sonrasında Teknecik kuruldu…
O gün bu gün sürekli elektrik kesintisi yaşıyoruz…
Teknecik santralının bacasından yükselen kara dumanlar ayrı bir dert…
Kanser patlamasının yaşandığı bir ülkede elektrik santralinin bir filtre sorunu dahi çözümlenemedi…
Yollar daha da bozuldu…
Narenciye üretimi 220 bin tondan 50 bine geriledi…
İyi işler de yapıldı
KKTC’nin ilan edildiği 1983 ile 1988 yılları arasında sadece bir üniversitemiz vardı…
Bugün 32 üniversitemiz vardır…
Üniversite sayısının artmasıyla birlikte 1980’li yıllarda 2 bin 279 olan öğrenci sayısı da bugün 100 binin üzerine çıktı…
Sayının artması bir başarı mıdır?..
Elbette sayısının artması kadar kaliteli eğitim şarttır…
Bu konuda başarılı olduğumuz söylenemez…
Üniversitelerin önemli bir kısmın kaliteli eğitimde ve öğrenci seçiminde iyi olmadığı gizlenecek bir durum değildir…
Turizm büyük umut
Bir de turizmdeki gelişmelere bakalım…
Bundan 41 yıl önce KKTC’de toplam turistik tesis, otel sayısı 36 iken, bu yıl itibarıyla 167’ye yükseldi…
Güneydeki 5 yıldızlı otellerin daha iyileri kuzeyde yapıldı…
Yatak kapasitesi 3 bin 555 iken bugün 27 bini aştı…
Bunlar küçümsenecek rakamlar değildir…
Yatırımlar arttıkça, Kuzey Kıbrıs’ta turizm daha da gelişecek ve güneydeki rakamları yakalaması zor olmayacak…
Bunun için THY’den ve özel havayolu şirketlerinden daha çok ve daha ucuz seferler istiyoruz…
Son yıllarda en sevindirici haberlerden biri de Türkiye’den suyun gelmesidir...
Kuraklık yüzünden gerileyen tarımsal üretimi artırmanın yanı sıra, insanlarımızın kaliteli su kullanması açısından ‘Asrın projesinin’ hayati bir önemi vardır…
Dağları ve denizleri aşarak adaya gelen bu suyun henüz tüm bölgelere ulaşmamasının ana sorumlusu bizleriz…
KKTC’yi yönetenlerdir…
Önemli olan artık bu gerçekleri görmek ve ülkeyi yeniden düzlüğe çıkaracak adımları atmaktır...
Türkiye en sıkıntılı dönemlerde dahi yanımızda oldu...
Bunun kıymetini bilerek, güçlü bir KKTC yaratmak için ayağa kalkmak zorundayız...
En basit sorunların çözümünü bile Kıbrıs sorununa bağlayarak, geleceğe umutla bakamayız...
Sağlam bir çözümün garantisi yine güçlü bir KKTC’dir...
Kendi bölgemizi ne kadar çok geliştirirsek, ileride o kadar çok rahat ederiz...
KKTC’nin 35’nci yılında Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, mücadele önderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü, en zor dönemlerde halkımıza hizmet veren ve şimdi aramızda bulunmayan tüm siyasileri, eğitimcileri ve şehitlerimizi rahmetle anıyor, onların ailelerine ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz...
Eğri oturup Doğru konuşalım BM Güvenlik Konseyinin Tanınmasını yasakladığı Tanınmasını önlediği ve Baskılar uyguladığı Avrupa Vatandaşları Kıbrıslı Türkler değil KKTC’nin ta kendisidir ! 41 yılda soyup soğana çevirdiğimiz Pahalılıktan girilemeyen KKTCde şayet Bir Siyaset değişikliği yapamaz isek KKTC ile bir arpa boyu bile gidebilmemiz mümkün değildir ! Kırk yılda yönetemeyip var olanı yok edip Yatalak ettigimiz KKTCyi mevcut Siyaset ve Düzenle tekrar ayağa kaldırabilmemiz ise mevcut şartlarda mümkün değildir ! Gerçeklerden kaçmayalım Dünyayla Ulaşımın olmadığı Pahalılıktan nasibini almış Pislik içindeki Çevresi ile Yönetilemeyen KKTC’ye Afrikalilardan ve Çoğu meteliksiz Yolculardan başka kim gelmek istesin ki ? Güney Kıbrıs’a Her Yıl Gelen Milyonlarca Avrupalı TURİST rakamlarını KKTCde yakalamamızı rüyamızda bile göremeyiz ! Kaliteli 5 yıldızlı birçok Hotelimiz veya bolca Yatak Sayımız olsa ne yarar ki onları dolduracak TURİST olmayınca ? Bayramdan Bayrama veya Turnuvadan Turnuvaya ancak kendi imkanları ile Turizm yapmaya çalışan KKTCnin Avrupa Ülkesi Güney Kıbrıs TURİZM rakamlarını bu Halimizle yakalayabilmemiz mümkün değildir , Bugün milli nutuklarla Kutladığımız KKTCde Yarın Elektriksiz Susuz Ülkemizde İşsizlik Parasızlık ve Pahalılıktan nasibini almış Eğitim Üretim Ulaşım Turizmin olmadığı KKTCde Ağlanacak Halimize milli nutuklarla gülebilecekmiyiz acaba ?