banner564

2018 sekiz aylık KKTC bütçe gelirleri (2)

 Gümrük Vergileri geçen yıla oranla % 10 oranında düşüş gerçekleşmiştir. İthalattan Alınan Katma Değer Vergisi de geçen yıla oranla %10 oranında düşüş gerçekleşmiştir. Motorlu Taşıtlar vergisinde geçen yıla oranla % 23 oranında düşüş gerçekleşmiştir. Harçlar da ise geçen yıla oranla % 5 düşüş gerçekleşmiştir.  Bu göstergeler; bize, ülkemizde yaşanan Ekonomik krizin ne kadar büyük olduğunu işaret etmektedir. İnsanlarımızın alım gücü azalmıştır.

Fon Gelirlerinin nerde ise % 90’ının karşılığı olan Fiyat İstikrar Fonu Gelirlerinde, geçen yıla oranla bu yıl %10 oranında düşüş gerçekleştirmiştir. Bu düşüşün ana nedeni hükümetin döviz artışı neticesinde oluşan kur farkını petrol ürünlerine yansıtmamasıdır. Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri gibi gelirler, az gelişmiş ülkelerin başvurduğu bir gelir sitemidir. “Fiyat İstikarar Fonu Gelirleri” tam anlamıyla “Dolaylı vergi” dir. “Dolaylı vergi”, bir gerçek ya da tüzel kişinin geliri veya sermayesi üzerinden değil, kişiler arasında gerçekleşen ekonomik işlemler üzerinden belirlenmiş oranlarda alınan vergi türüdür. Dolaylı vergiler, vergiyi ödeyenin kim olduğu belli değildir. Bu vergiler, yansıtabilir karaktere sahiptir ve bu yüzden vergi yükü mükellef olan kesim yerine diğer kesim üzerine kalmaktadır. Bu yüzden bir malı almak zorunda olan yoksul kesimden kişiler vergi adaletsizliğine maruz kalırlar. Çünkü o malı almak isterken düşük gelirli de yüksek gelirli de aynı oranda vergiyi ödemeye tabi tutulmaktadır. Dolayısıyla KKTC Maliyesi yıllardır süre gelen ve büyük bir haksızlık olan kazanç üzerinden vergi tahsilatı yapılacağına, dolaylı vergilere başvurmaktadır. Bu da halk arasında gelir dağılımını olumsuz olarak etkilemektedir. 
Toplam TC Yardım ve Kredilerinde geçen yıla oranla inanılmaz derecede düşüş olduğunu yukarıdaki verilerle açıklamıştık. Hâlbuki TC Savunma (Hibe) oranları geçen yıla oranla aynı paralellikte gerçekleşmiştir. Buna karşılık olarak TC Yatırım (Hibe) , TC Reel sektörün Desteklenmesi (Hibe) ve Kamu Maliyesinin Desteklenmesi (TC Krediler) geçen yıla oranla inanılmaz derecede düşüş göstermiştir. Öncelikle ülke ekonomisi için bir veli nimet niteliğinde olan gerek Tarım gerekse Sanayi kuruluşlarının (Esnaf ve Zanaatkarlar dahil) desteklenmesi için Türkiye Cumhuriyeti tarafından hibe olarak verilen kaynağın kullanılmaması ülkemiz için son derece üzücüdür. Çünkü ülke ekonomisinin gelişmesi için ayrılan bu kaynakların kullanılmaması sonrasında ülke ekonomisi gelişememekte ve dolaylı olarak bu Kamu Maliyesi açısından da negatif bir sonuç doğurmaktadır. Hâlbuki son yıllarda tüm sektörlerde hissedilen likidite açığının da kapanmasına vesile olabilecek olan bu hibe programları gönül ister ki hızlı bir şekilde hayat bulsun. Bu kaynağın ülke ekonomisinde kullanılmasında özelde Ekonomi Bakanlığına genelde ise Hükümete büyük sorumluluk düşmektedir. Ayrıca Kamu Maliyesinin Desteklenmesi (TC Krediler) için ayrılan payın kullanılmamasının ana nedeni, 2016-2018 “TC-KKTC Ekonomik İşbirliği Protokolü” deki iş yüklerinin gerçekleşmemesinden ötürü kullanılamamıştır. Ülkenin bu kadar dar boğazdan geçtiği bir dönemde TC kaynaklı ödeneklerin kullanılamaması bu hükümet için başarısızlık anlamı taşımaktadır.
Yukarıda 2018 Mali yılı Bütçesinin 8 aylık Gelir gerçekleşme sonuçlarını sizlerle paylaştım. Haftaya ise 2018 Bütçe açığı Beklentisi ve 2019 Mali yılı Bütçe yasa tasarısı üzerine görüşlerimi sizlerle paylaşacağım. Herkese mutlu ve sağlıklı günler… 

YORUM EKLE

banner608

banner474