Cemre AKAR

  Genç Vizyon’a konuk olan işadamı Levent Özerdağ, dünyaca ünlü markaların Kıbrıs’a gelmesinin önemine dikkat çekerek, bunun için yatırımcıların önündeki bürokratik engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.

  Özerdağ, sorularımızı şöyle yanıtladı:

  Soru: Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? 

  Yanıt: Lefkoşa doğumluyum. Mühendisim, uzun yıllar yurt dışında perakende sektöründe faaliyet gösterdikten sonra 2004 yılında Kıbrıs’a dönerek kendi perakende işimi yapmaya başladım. Daha sonra 2008 – 2013 yılları arasında Türkiye’de yabancı bir perakende markasının Türkiye CEO’luğunu yaptım. Bu arada farklı Amerikan ve Avrupa menşeili perakende firmalarına halen bugün danışmanlık yapmaktayım. 

  2013 yılında tekrar adaya dönerek ortağımla birlikte Dereboyu caddesinde Doğa Park Alışveriş Merkezi’ni yaptık. İki yıl içerisinde 5000 m2’lik alışveriş merkezinin inşaasını tamamladık ve kiralamalarını yapıp açtık. 

  Bu arada kendimiz de Kıbrıs’a 2 yabancı markayı getirdik. Birisi dünyanın en büyük kahve firmalarından olan(100 ülkede 650 franchise mağazası bulunan) Segafredo Zanetti Kahve ve İtalyan Restoranı franchisini tüm Kuzey Kıbrıs olarak aldık. Diğeri ise bir İspanyol Ayakkabı ve çanta devi olan Menbur Mağazası’nın franchisını aldık. Mayıs ayı itibarı ile iki franchisimız da Dereboyu Doğa Park AVM’de faaliyete geçti. 

  Soru: Kısa bir süre önce açılan “Segafredo” markasını nasıl tanıttınız?.. Halkın ilgisi nasıl gelişti?

  Yanıt: Segafredo Zanetti dünyanın ilk private ve en çok kahve üreten kahve grubudur. Aynı zamanda dünyadaki tek yüzde 100 entegre kahve üreticisidir. Yani tarlada kendi ürettiği çekirdekten, kavurmasına ve fincanınızdaki kahveye kadar sunan tek firmadır. Çok geniş bir dağıtım ağı sayesinde de dünyadaki birçok kahve firmasına da yüksek kalitede çekirdek ve kahve tedarik eder. Firmanın kurucusu Massimo Zanetti aile şirketini 40 yılı aşkın bir süre önce kurdu ve şu anda Zanetti ailesinin 3. nesilden torunu devam ettirmektedir. Bugün Brezilya’daki en büyük kahve plantationına sahiptir ve aynı zamanda da Hawai’deki üretim yerlerinden dolayı Amerika’nın en büyük kahve üreticisi konumundadır. 

  Firmanın bu başarısının sebebi bitkinin dikiminde, ürünün toplanmasında, kahvenin kavrulmasında ve karışımında kalite kontrol ve ARGE’ye verdikleri önemden gelmektedir. Bu yöntemler kahvenin üretimin sağlanmaktadır. Bu vesile ile dünya kahve meraklıları arasında markanın imajı ve popülerliği artmaktadır. 

  Grup ayrıca La San Marco markası altında kendi kahve makinelerini de üretmektedir. 

Segafredo Zanetti Espresso gerçek İtalyan kahvesinin bir elçisi olarak, tüm dünyaya gerçek İtalyan kahvesinin cazibesinin, kültürünün ve lezzetinin Roma’dan Tokyo’ya, Miami’den Dubai’ye birçok ülkede ve şehirde tanıtımını kendisine bir misyon edinmiştir. Dünyanın neresine giderseniz gidin her zaman gerçek espresso’yu ve birçok İtalyan lezzetini bulacağınız bir Segafredo Zanetti Cafe’si bulacaksınız.

  Soru: Frenchise almanın size zorlukları ve artıları neler oldu? 

  Yanıt: Bizlerin perakende tecrübemizden dolayı franchise alırken hiçbir zorlukla karşılaşmadık. Aksine bizim tecrübemizden dolayı bize çok kolaylık ve esneklik sağladılar.

Bürokrasi toparlanmalı

Soru: KKTC’deki iş yapmanın zorulukları nelerdir? 

Yanıt: KKTC’de bürokratik engeller yatırımcıları çok zorluyor. Bürokrasi Avrupa ülkelerindeki gibi yatırımı kolaylaştırmalı ve yatırımcının önünü açmalıdır. Ülkemizin kalkınması için yerli ve yabancı yatırıma ihtiyaç vardır. 

Soru: Kuzey Kıbrıs’ta yiyecek-içecek sektöründe son 10 yılda hızla artan yatırımlar hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Yanıt: Çok olumlu buluyorum. Burada daha çok yerli ve yabancı markalara ihtiyaç vardır. Bizdeki yiyecek içecek perakende sektörü henüz emekleme sahfasındadır. Daha çok eksikler vardır. Devlet bu sektörün kalkınmasına destek vermelidir. Çünkü her türlü perakende sektörünün gelişimi ekonomiyi kayıt altına almaktadır. Dünyanın her ülkesinde bu böyle olmuştur bunun da devlete ekonomik faydası vardır. Ayrıca, yoğun istidham sağlamaktadır. Sektörün en büyük sıkıntısı eğitimli ve kalifiye eleman olmamasıdır. Türkiye’de devlet perakende ve Turizm sektörleri için eleman eğitip yetiştirmektedir. Bizde de bu yapılmalıdır. Çalışma Dairesi’ne gittiğinizde sizden yerli personel çalıştırmanızı istiyor fakat münhal açtığımızda hiçbir yerli personel başvurusu alamıyoruz. Devlet iş arayan personeli eğitip firmalara yönlendirmeli ve yerleştirmelidir.

  Soru: İş dünyasında başka ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

  Yanıt: Bahsettiğim gibi bürokrasi, kaliteli ve kalifiye eleman en büyük sıkıntılardır.

  Soru: Olası bir çözüm durumunda iş dünyasındaki tabloyu nasıl görüyorsunuz? 

  Yanıt: İş dünyamızda kurumsallaşamamış birçok firma bulunmaktadır. Bunlar bir an önce kurumsallaşmalıdır yoksa bir antlaşma durumunda dış ekonomik etkenlerden çok ağır bir şekilde etkilenecektir.